- Gündem
- 20.04.2025 12:54
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Türkiyede bir ilki gerçekleştirerek, tüm dünyada ve ülkemizde önemi son yıllarda iyice artan Sağlık İletişiminde yüksek lisans programı açtı
YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü akademik başarılarına bir yenisini daha ekledi. Gazetecilik alanında yetiştirdiği önemli isimlerle, Türkiyede basın sektörüne önemli isimler kazandıran bölüm, akademik çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. 1970li yıllardan itibaren dünyada önemi gün geçtikçe artan Sağlık İletişimi kavramının tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarını iki yıl önce Türkiyede ilk defa açarak, büyük bir atılım yapan Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü, bu alana verdiği önemle dikkatleri çekmeyi başardı. Tezli Yüksek Lisans programında bu alanda donanımlı, yeni öğretim üyeleri yetiştirmek isteyen Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü, aynı zamanda açtığı tezsiz yüksek lisans programlarıyla da mevcut sağlık sistemi içerisinde çalışan ya da medyada sağlık haberleri yapan personelleri profesyonelleştirmeyi hedefliyor.
TÜRKİYEDE İLKİZ
Sağlık İletişiminin akademik olarak her geçen gün ilginin arttığı bir alan haline geldiğini söyleyen Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Gülgün Erdoğan Tosun, bu bölümün daha çok lisansüstü düzeyde bir araştırma ve inceleme dalı haline geldiğini belirtti. Gülgün Erdoğan Tosun, Sağlık İletişiminde şu ana kadar benim bildiğim 3 ya da 4 üniversitede tezsiz yüksek lisans programı ve uzaktan eğitim programları şeklinde eğitim verilmektedir. Biz Ege Üniversitesi olarak iki yıl önce Sağlık İletişimi konusunda tezli yüksek lisans programı açan ilk bölüm olma özelliği taşıyoruz. Sağlık İletişimi konusu iletişim ve sağlık kavramlarının kesiştiği yerde olduğu için, bu alanda araştırma ve inceleme konusunda ders veren hocalarında hem iletişim fakültesinden hem tıp fakültesinden hem de Atatürk Sağlık Meslek Yüksekokulu gibi sağlıkla ilgili bölümlerden hocaların bulunmasına özen gösterdik. Bu yüzden bizim programımız faklı disiplinlerdeki hocaları bir araya getiren bir program olma ve tezli yüksek lisans olma özelliği taşıması özelliğiyle Türkiyede bir ilk olma niteliği de taşımaktadır dedi.
Sağlık İletişim alanında eğitim verirken, öncelik verdikleri hususlara dikkat çeken Gülgün Erdoğan Tosun, hem sağlık alanından hem de iletişim alanından gelen öğrencileri iki farklı bakış açısıyla da donatmak olduğunu vurguladı. Tosun, Eğer yanılmıyorsam Sağlık Bakanlığının da o yönde bir politikası vardı. Hastanelerde bir Sağlık İletişimi birimleri kurulması yönünde bir politikası vardı. Bizim birinci amacımız; ileride kurulacak olan Sağlık İletişimi birimlerine deneyimli ve bu konuda öncü araştırmalar yapmış bir grubu yetişmiş insan grubu olarak, göndermek. İkinci amacımız ise Sağlık İletişimi alanını bir araştırma ve inceleme alanı olarak da önemsediğimiz için; bu konuda doktora programları açmak ve Sağlık İletişimi alanında doktorasını yapmış ve bu alanda uzmanlaşmış yeni öğretim üyelerini de yetiştirmek istiyoruz. Buna Türkiyenin mevcut sağlık kuruluşlarının çok büyük ihtiyacı olduğunu düşünmekteyiz. Aslına bakarsanız sadece sağlık kuruluşlarının değil medyanın da buna ihtiyacı var çünkü medyada da sağlık haberi yapan muhabirlerin uzmanlaşması gerektiği ve bu alanda az çok bir Sağlık Okuryazarlığı deneyimi de edinmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede oluşturduğumuz eğitim planımızın içine Sağlık Okuryazarlığını da kapsayacak bir şekilde oluşturduk diye konuştu.
İLETİŞİM İLE SAĞLIĞIN KESİŞMESİ
Sağlık İletişimi kavramının ne olduğu konusunda bilgiler veren Tosun, Sağlık İletişimi, iletişim ve sağlığın kesiştiği bir noktayı işaret ediyor. Bu çerçeveden baktığımızda da mesaj içeriğinde sağlıkla ilgili enformasyonun olduğu her türlü iletişim biçimini, biz sağlık iletişimi olarak tanımlayabiliriz. O yüzden belirli bir kaynaktan belirli bir hedef kitleye yönelik, bir iletişim süreci söz konusuysa ve bu iletişim sürecinde de mesaj içeriği genel olarak sağlıkla ilişkiliyse; bu sağlığın herhangi bir alanı olabilir, biz ortadaki iletişim sürecine Sağlık İletişimi adını veriyoruz. Sağlık İletişimi neden önemli diye soracak olursanız. Bireyler gündelik hayatlarında medya aracılığıyla kendilerine doğru yayılan bir sağlık enformasyonuyla karşı karşıyadırlar. Gazetelerin sağlık köşeleriyle başlayan bu enformasyon yayılma süreci, televizyonların günümüzde artan önemiyle birlikte sağlık programlarıyla gündelik hayatımıza dâhil oldu. Ardından internetin ortaya çıkması, Youtube ve Blogların öneminin artması da Youtuber ya da Bolgger dediğimiz yeni bir yazar, kaynak kitlesini karşımıza çıkardı. Buradan da yayılan sağlıkla ilgili, çoğu zaman gerçekliği denenmemiş, test edilmemiş, kaynağı doktor olmayan pek çok sağlık mesajının yayıldığını görüyoruz. Dolayısıyla bugün Sağlık İletişiminin öneminin artmasındaki birinci nokta çeşitli iletişim mecralarından, halkın gündelik hayatına giren sağlık enformasyonundaki yığın artış durumu ile karşı karşıyayız. Bu açıdan önemli bir yer kapladığını rahat bir şekilde söyleyebiliriz dedi
İLETİŞİMİSİZLİĞİ GİDERMEK
Sağlık iletişimini sadece dar anlamda doktor-hasta iletişimi bağlamında ele alınmaması gerektiğini de vurgulayan Gülgün Erdoğan Tosun, Orada öteden beri bir eşitsizlik söz konusu. Çünkü hastanın kendi sağlığıyla ilgili yeterli enformasyona sahip olamaması bu eşitsizlikteki önemli faktörlerden birincisidir. İkincisi de hekimlerin aldığı eğitim ve bilgi seviyesiyle hastanın kendi alanına, kendine yönelik düzeye inememesi meselesi vardı. Yani doktor ile hasta arasındaki iletişim dilinin bir türlü birbirini tutmaması. Doktorda hakim olan dil daha çok Latince terimlerin ağırlıklı olduğu bir dilken, hasta daha çok neresinin ağrıdığı ve daha gündelik hayata ilişkin bir terminolojiyle konuşan bir kişiliktir. Böyle olunca da iletişiminin temel unsurlarından biri olan, mesajın taşıyıcısı olan dil konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıkmaktadır. Burada da doktorla hasta arasındaki iletişimin sağlıklı bir hale getirilebilmesi için doktor tarafından bazı kurallara uyulması gerekiyor; yani hastanın durumunu gözeten daha insancıl, daha şefkatle yaklaşan bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyordu. P yüzden de doktor-hasta iletişiminde böyle bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık İletişimin ortaya çıktığı bir başka alan ise toplum ile sağlık kuruluşları yani hastane dediğimiz kurumlar arası iletişim. Burada belki de kurumsal iletişim gibi başka iletişim türleri mevcut ama bu iletişim türleri ya da tarzları içinde halk kendisini nerede konumlandırıyor diye baktığımızda giderek piyasalaşan bir sağlık hizmetleri sektörünün ortaya çıkardığı sonuçlardan birisi hastaların birer hasta olarak görülmesinden çok birer müşteri olarak görülmeye başlanması sorunundur. Hastayla sağlık kuruluşları arasındaki iletişim türünde karşımıza çıkıyor diye konuştu.