Sayfa Yükleniyor...
Bireylerin salgın geçtikten sonra ‘travma sonrası stres bozukluğu’ yaşayabileceğini belirten Uzman Psikolog Selin Tabak, “Bununla ilgili bilimsel EMDR’dan faydalanabilirsiniz” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Küresel koronavirüs salgınının insanlarda neden olduğu korku ve yol açtığı panik dalga dalga yayılıyor. Uzman Psikolog Selin Tabak, korkunun nedenlerini ve bununla nasıl başa çıkabileceğimizi anlattı. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüse karşı, her geçen gün endişenin büyüdüğünü belirten Uzman Psikolog Selin Tabak, “Koronavirüsü dünyaya hastalığın yanı sıra kaygı da yaymaktadır. Virüs yayılma riski, çok büyük önem taşımakla birlikte, kaygı virüsten çok daha fazla yayılmıştır. Kaygılanmamak mümkün değildir. İnsanlar için ölümcül olabilmesi, hızlı yayılması ve henüz bilinmez ve öngörülemez olması kaygı yaşamamıza sebep olur. Aslında kaygı, hayatta kalmamızı sağlayan bir duygudur. Ancak bunun dozu önemlidir. Durumla kaygı düzeyiniz denkse sağlıklı bir kaygı yaşıyorsunuz ve bunun size olumlu katkısı olabilecek demektir. Ancak duruma oranla az veya çok kaygı yaşamanız doğru baş etmenizi önleyecektir. Çünkü gereksiz kaygı siz onlarla uğraşırken, asıl kaygı yapıp çözmeniz gereken şeyler için önlem almanızı engeller. Örneğin elinizi çokça yıkarken dışarıya çıkmamanızın daha önemli olduğu gerçeğini yok sayabilirsiniz. Kaygının çok düşük olması da siz hasta olmasanız da virüsü birine bulaştırabilirsiniz” dedi.
KAYGILARINIZ GERÇEKÇİ Mİ?
Az kaygının kişinin kendini ve çevrenizi korumasını engellediğini, çok kaygının ise kişinin psikolojisini bozduğunu söyleyen Tabak, “Koronavirüsü ile ilgili şimdilik 0 ile 10 arasında 5 düzeyinde kaygı yapmanız yeterlidir. Tabii yüksek risk altında bir grupsanız bu oran 6-7 olabilir. Ergen veya çocuksanız daha da düşebilir. Daha önce riski arttıran bir hastalık geçirdiyseniz bu düzey yine 6-7 olabilir. Bu düzeylere göre önlem almanız gereklidir. Yani kaygınız gerçeklere, kanıtlara bakarak dengeleyebileceğiniz bir duygudur. Kaygı ile baş etmek için kaygı yaratan düşüncelerinizi fark etmelisiniz. Bu tetikleyici düşünceyi fark edince gerçekçi mi diye gözden geçirmelisiniz. Gerçekçi düşüncenin ne olduğunu bulmalısınız. Örneğin; bu virüsten dolayı ölürsem diye bir düşünce geçti. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine bakıp yaş, önceden geçirilmiş hastalık, bununla ilgili aldığınız önlemlere bakarak yüzde kaçlık dilimde olduğunuzu görüp rahatlayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Bazı bireylerin salgın geçtikten sonra ‘travma sonrası stres bozukluğu’ yaşayabileceğini vurgulayan Tabak, bu durumda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Memnun edici olmaktan çıkıp öpüşmek, el tokalaşmak veya sarılmak isteyen kişilere sınırlarınızı net koymayı öğrenmelisiniz. Bu nedenle mahcup olmamalısınız. Sağlık Bakanlığının belirttiği önlemleri aldıktan sonra bu konuyla ilgili haberleri izleme veya bu konuda konuşma saatlerinize sınır koyabilirsiniz. Çünkü sürekli bununla ilgilenmek kaygınızı arttırır. Bu nedenle günde toplam 1 saati bunu izleyip dinleyip konuşmaya ayırıp sonrasında başka şeylerle ilgilenebilirsiniz. Daha önce hayatta başınıza gelen zorluklarla nasıl baş ettiğinizi hatırlayıp yine aynı gücü kullanabileceğinizi fark edin. Daha önce yaptıklarınız yapabileceklerinizin garantisidir. Günlük hayattaki sorumluluklarımız bizi yeterli ve güçlü hissettirir. Anda olmamızı sağlar ve modumuzu sağlıklı tutar. Gözlerinizi, hayatınızda devam eden güzel yanlara çevirmeyi unutmamalısınız. Çocuklarınıza psikologların yönlendirdiği şekilde öğretebilirsiniz. Bu salgın geçtikten, tedavisi bulunduktan sonra hala tedirginlik varsa ‘travma sonrası stres bozukluğu’ olabilirsiniz ve bununla ilgili bilimsel bir travma terapisi tekniği olan EMDR’dan faydalanabilirsiniz.”
KAYGIYLA NASIL BAŞ EDEBİLİRİZ?
Koronavirüs salgınının insanlarda neden olduğu korku ve yol açtığı panikle başa çıkabilmek için önerilerde bulunan anlatan Tabak, “Kaygı düzeyinizi dengeleyip gerekli önlemleri aldıktan sonra şöyle düşünün; Ebeveyn yanımla kendimi koruyorum, yetişkin yanımla gerçekçiyim ve güçlüyüm, çocuk yanımı da bu koruyucu sınırlar içinde özgür bırakıyorum. Yani evdeyim, ellerimi yıkıyorum, kimseye bulaştırmıyorum, haberleri yeterince izliyorum ve şimdi bir süre kendime güzel bir yemek hazırlayabilir, dizimi izleyebilirim. Düzenli ve kaygıya iyi geldiği kanıtlanmış meditasyonlar faydalıdır. Bu meditasyonları yapmak yaşam boyu her strese karşı daha dayanıklı olmanızı sağlar. Oxford Üniversitesi’nin ‘beden taraması’ meditasyonu ve Harvard’ın ‘mindfulness’ meditasyonu bilimsel olarak kaygıyı azalttığı kanıtlanmış meditasyonlardır. Ayrıca ne harikadır ki, bu meditasyonlardan bazılarının bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmış, kongrelerde sunulmaya başlanmıştır. Yani kaygınızla yaşam enerjinizi yok etmemelisiniz. Diğer yandan tarihte bu tip salgınların insanlığı birleştirici bilimi güçlendirici yanları da vardır. Belki de insanlar hayvanlara zulmedip, gereksiz yiyerek tüketmemeyi, hijyenlerine dikkat etmeyi, çalışmanın ve paranın her şey olmadığını, birbirinin sağlığını düşünerek hareket etmesi gerektiğini anlaması için bunlar yaşanıyor. Yaşlı nüfusumuzu kaybedersek tarihi ve değerlerimizi de kaybedebileceğimizi ve onlardan çok şey öğrenmemiz gerektiğini fark edebiliriz. Belki de dünyanın tam da bu zamanda ilk defa biri ölünce hepimizin üzüldüğü, kalbimizin bir olduğunu gördüğümüz, birlik olarak hareket ettiğimiz bir olay yaşıyoruz” açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi