Semptomsuz sağlıkçılar 10. günden itibaren çalışabilir

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Sağlık Bakanlığının en son 9 Nisan 2020 tarihinde güncellediği ‘Kovid-19 Teması Olan Sağlık Çalışanlarının Değerlendirilmesi’ raporunda mevcut kanıtların Kovid-19’un insanlar arasında yakın temas ve damlacıklar yolu ile bulaştığı ve en yüksek riskli olarak da hastayla teması olanlar ve hasta bakımını yapan sağlık çalışanları olduğu bilgileri yer alıyor. Sağlık çalışanlarının korunmasının bir öncelik olarak yer aldığı raporda ise temaslı sağlık çalışanları için risk kategorilerine göre uygulanacak laboratuar algoritması şu şekilde yer alıyor; ‘Temaslı ve yüksek riskli sağlık çalışanları için 3 gün süreli Hidrosiklorokin başlanır. Aktif semptom takibi ile evde 7 gün izole edilerek izlenir. Semptom gelişirse semptom günü, gelişmezse 7. Günde PCR testi yapılır. PCR testi pozitif ise kesin olgu tanımına uygun olarak ilaç tedavisi yapılır. Temaslı ve orta riskli sağlık çalışanları ise, maske ile çalışır aktif semptom takibi izlenir ve duruma göre hareket edilir. Semptom olmayanlar ise temas sonrası 14 güne tamamlanacak şekilde maske ile çalışmaya devam eder.’ ABD’nin Kuzey Dakota Eyaleti Valisi Doug Burgum’un isteğe bağlı olarak semptom göstermeyen ancak koronavirüs taşıyan hemşirelerin hasta bakmaya devam edeceği açıklamasına ise sağlıkçılar, ‘Sağlıkçının canı çıksın’ etiketi ile sosyal medyadan tepkilerini gösterdi. Yapılan etiketlerde, ‘Aylardır bitik durumdayız. Bir taraftan mevcut iş yükü bir taraftan şiddet bir taraftan mobbing uygulanarak çalışıyoruz. Yıllık izin yasak, ücretsiz izin yasak, istifa yasak. Bizler robot değiliz’ ifadelerine yer verildi.



DEPREMDEN SONRA VAKA SAYISI 3 KAT ARTTI
Türk Sağlık- Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak ise konuyla ilgili Sağlık Bakanlığının algoritmayı değiştirdiğini belirterek şu ifadelere yer verdi: “Eğer Kovid-19 pozitif isen, genel durumun iyi ve bir semptomun bulunmuyorsa 10. günden sonra çalışabilirsin deniliyor. Bunun da gerekçesi olarak personel yetersizliği gösteriliyor. Sağlık çalışanları çok fazla virüs yüküne maruz kaldıkları için ister istemez hasta oluyorlar. İstediğiniz kadar maske takın, koruyucu ekipman kullanın bir vatandaşın günde bir doz aldığı virüsü sağlık çalışanları 2 kat daha fazla alıyor. Bu sebeple daha çok hasta oluyorlar.” “Sağlık çalışanının semptomları yoksa ise 10. günden itibaren çalıştırılıyor ancak genel durumu kötü olan ya da semptomları gösteren birinin çalıştırıldığını hiç duymadım ve görmedi” diyen Koçak, “Doktorundan temizlik işçisine kadar tüm sağlık çalışanlarının izinleri yasaklandı. Personel yetersizliği ve sıkıntısı çok büyük noktalara ulaştı. Çünkü İzmir depreminden sonra İzmir’deki vaka sayısı 3 kat arttı. Depremle birlikte izolasyonda olan insanlar dışarı çıkmak zorunda kaldı. Kurtarma çalışmaları sırasında sosyal mesafe kuralları ihlal edildi ve bulaş oranı da bu sebeple yükseldi” diye konuştu.



GÜCÜMÜZ AZALIYOR
Haziran ayındaki normalleşme sürecinden sonra  vatandaşın bunu normal olarak algıladığını ama aslında normal bir durum olmadığının altıni çizen koçak, “Sağlık çalışanları olarak ilk vakanın Türkiye’de görüldüğü mart ayının başından beri çok fazla yorulduk. Tedbirlerin yetersiz geldiğini düşünüyorum. Hala sokakta maskesiz gezen insanlar var. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Sağlık çalışanları o kadar yoğun nöbetler tutuyorlar ki bizlerin de gücü ve kapasitesi azalıyor. Bizleri alkışlamak herhangi bir emeğin karşılığı değil. Hala şiddet olayları yaşıyoruz. Bizler 3600 Ek gösterge ya da maaşımıza zam olarak emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.

Haber Merkezi