Sertrans Ege’de büyümekte kararlı

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Sertrans Logistics, yurt dışında başarılara imza atan Türkiye’deki üretici ve işletmelerin bilinirliğini artırmak üzere hayata geçirilen Fark Yaratan İhracat Hikayeleri projesini ve sektörün genel durumunu anlatmak için Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleri ile bir araya geldi. Toplantıda Sertrans’ın 2021 yılı ve 2022’in ilk çeyreğindeki performans bilgilerini paylaşan Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, son iki yılda filosunu yüzde 30 büyüten Sertrans’ın depolama kapasitesinin yüzde 100’e yakın bir büyümeyle 140 bin metre kareye ulaştığını belirtirken; e-ticaret lojistiğine ve lojistiğin yeni ihtiyaçlarına uygun teknolojilere yatırım yapmaya devam edeceklerini ve Ege Bölgesinin büyüme planlarında birinci sırada olduğunu ifade etti.

DENİZİ DAHA ETKİN KULLANMALIYIZ

Diğer ülkelerle yaşanan siyasi gerilim ve söylemler sonucu konunun muhatabı ülkelerin gümrük görevlileri tarafından kendilerine çeşitli zorluklar çıkarıldığını da açıklayan Keleş, “Özellikle son günlerde Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkeler sınır kapılarında Türkiye’nin gücünü kırmak ve bir anlamda yapılan söylemler nedeniyle kızgınlıklarını belirtmek için işi yavaştan alıyorlar. Bu açıdan bizim denizi daha etkin kullanmamız gerek. Mesela İzmir’den her gün 10 Roro gemisi çıkmalı” diye konuştu.

İZMİR BU SÜREÇTE AVANTAJLI

Ülkemizde lojistik hizmeti denildiğinde ‘taşımacılığın’ anlaşıldığını da sözlerine ekleyen Keleş, “Oysaki ürünün yurt dışından alınıp getirilmesine, depolanmasına, gümrük işlemlerine kadar her hizmetin verilmesi gerek. Günümüzde e-ticaret ve e-ihracat gibi konular daha fazla konuşulur oldu. Artık mağazalar bile dijitalleşti. Lojistik de buna evrilmek zorunda. Türkiye ve İzmir bu süreçte çok avantajlı. Lojistikte merkez konumunda olan Polonya artık doldu, taştı. Bu nedenle Türkiye öne çıkıyor. Biz de İzmir’de Kemalpaşa’da kurulacak Lojistik Köy ile ilgili yatırım imkanlarını görüştük” ifadelerini kullandı.

SÜRÜCÜ SORUNU YAŞIYORUZ

Taşımacılıkta sürücü sorununun had safhada olduğunu da sözlerine ekleyen Nilgün Keleş, “Tüketim arttıkça ulaşım da artıyor. Dolayısıyla daha fazla araç ve sürücüye ihtiyaç duyuluyor. Fakat 2030’dan sonra sürücüsüz ve elektrikli araçların, droneların bu sektörde kullanıldığını göreceğiz. Zaten akaryakıta gelen zamlar nedeniyle firmalar zorluk yaşıyor. Bizler de araçlarımızı daha etkin ve ekonomik nasıl kullanırız diye planlar yapıyoruz. Müşterilerimize fiyat verirken bile akaryakıt artışlarından dolayı maliyet hesabı yapmakta zorlanıyoruz” dedi.

Fark Yaratan İhracat Hikayeleri

Türkiye’de bir ilk olan proje kapsamında, dünya pazarlarında kendi alanında önemli ihracat başarısı elde etmiş 10 hikâye anlatılacak ve farklı dillerde kitaplaştırılacak. Proje, önümüzdeki yıllarda da farklı üretici ve ihracatçılarla devam edecek.