Sınırları aşan virüste Hint varyantı tehlikesi

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Torun, İngiltere sağlık makamları tarafından ‘endişe varyantı’ olarak tanımlanan Hindistan varyantı hakkında açıklamalarda bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 11.05.2021 08:11
  • Güncelleme Tarihi : 11.05.2021 08:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sınırları aşan virüste Hint varyantı tehlikesi

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) uzun süredir tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Virüs görülmeye başlandığı günden bu güne birçok mutasyona uğradı ve çeşitli varyantları karşımıza çıkmaya başladı. Brezilya, Güney Afrika ve İngiltere varyantı derken şimdi de karşımıza Hindistan’da günlük vaka sayısının 400 binin üzerinde olduğu Hindistan varyantı ortaya çıktı. Peki İngiltere sağlık yetkilileri tarafından ilk kez ‘endişe varyantı’ olarak adlandırılan Hindistan varyantı nedir, diğerlerinden farkı nedir? Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Torun, 2020 yılının Ekim ayında dolaşıma girdiği düşünülen Hint varyantının (B.1.617) tespiti için genetik dizin analizi yapılması gerektiğini söyledi.

13 NOKTADA FARKLILIK GÖSTERİYOR

Uzman Dr. Mustafa Torun, Hint varyantının bilimsel çevrelerce dolaşımda olduğunun bilindiğini ve tahminen 2020 Ekim ayından beri hayatımızda olduğunun düşüldüğünü belirterek, bilinen ve referans alınan klasik virüs genomundan 13 ayrı noktada farklılık gösterdiğinin saptandığını söyledi. Uzm. Dr. Mustafa Torun, tüm canlı hücrelerde mutasyonun doğal olduğunu vurgulayarak koronavirüs salgınında virüs çoğalmak ve hücreye tutunmak ister. Yaygın aşılama ve diğer koruyucu önlemler yeterince alınmadığında varyasyonlar artacaktır. Pandemi sürdükçe SARS-COV-2 virüsünün farklı varyasyonları biz istesek de, istemesek de devam edecektir. Bu bilimsel bir gerçektir” dedi.

Bu varyantın B.1.617 olarak adlandırıldığını, bilinen ve referans alınan klasik virüs genomundan 13 ayrı noktada farklı olduğunu saptandığını aktaran Uzm. Dr. Torun, “Bu değişimlerden ikisinin E484Q ve L452R mutasyonları olduğu bildirilmiştir. Virüsün insan hücresine giriş için oluşturduğu S proteinine olagelen bu farklılaşmalar bildiğimiz kadarıyla başka varyantlarda da saptanmıştır” açıklamasında bulundu.

KURTULMA (KAÇIŞ) MUTASYONU

E484Q’nun Güney Afrika ve İngitere varyantlarında olan, virüsün immün (bağışıklık) yanıttan kurtulması için oluşturduğu varsayılan bir mutasyona benzediğini de sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Torun, “L452R ise daha hızlı yayılımdan sorumlu olduğu tahmin edilen ve Kaliforniya varyantında da olduğu düşünülen bir mutasyondur. Bu iki mutasyonda bağışıklık sisteminden kurtulma (kaçış) mutasyonu olarak belirtirsek yanılmış olmayız. Hint varyantını genetik ayrışmaya tabi tutarsak ise 3 tip olduğu saptanmıştır. Bunlar B1 617. 1, 2 ve 3’tür. B1.617.2’de E484Q mutasyonu olmadığı bildirilmiştir. Bu varyantın aşı etkisini azaltması söz konusu olmayabilir diye belirtilmektedir. Her 3 çeşitte Hindistan’ın çeşitli bölgelerinde gösterilmiştir. Bu varyantların ve tiplerinin henüz ne hızla yayıldığını bilmiyoruz. Bildiğimiz bu varyantın çok ciddi olabileceği ve korunma önlemlerinin daha sıkılaştırıcı olması gerektiğidir” diye konuştu.

VARYASYONLARIN ÇEŞİTLENMESİ DOĞAL

Hint varyasyonunun Türkiye’de ve Ege Bölgesi’nde de görülme olasılığı olduğunun altını çizen Uzm.Dr. Torun, “Bunun için bakanlığın sık dizin analizleri yapması gerekir. Yani bilgilerin paylaşılması şarttır. Bu mikroorganizma yani virüs ne kadar evrim geçirirse ve dünya buna seyirci kalıp, saldım çayıra mevlam kayıra düşüncesi egemen olursa bu varyasyonların çeşitlenmesi ve çoğalması doğaldır. Hint varyasyonu diğer varyantlardan daha bulaşıcı ve yayılımı fazla olabilir diye bir görüş var. Bildiğim kadarıyla henüz kanıtlanmadı. Bunun tespit için genetik dizin analizi şart. Önümüzdeki süreç bu konuda ne yapılacağını gösterecek” ifadelerine yer verdi.

SİYASET ÜSTÜ BİLİM KURULU OLUŞTURULMALI

Bilimsel veriler açıklanmadığı ve şeffaflık sağlanmadığı sürece daha çok varyantın bizi enfekte edeceğinin de altını çizen Uzm.Dr. Torun, “Bir an önce bağımsız çalışan, siyaset üstü tüm sağlık bileşenlerini kapsayan bilim kurulu oluşturulmalı ve aldığı kararlar derhal uygulanmalıdır. Yoksa maalesef çok kaybımız olacaktır. Aşı patenti dünyada kaldırılmalıdır. Aşı evrensel ve yaşamsaldır. Herkesin hakkıdır” dedi.

Haber Merkezi