Sistemli politika durdurur

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER

Şiddet toplumdaki herkesi ilgilendiren konuların başında geliyor. Şiddete okulda sokakta, işyerinde evde hatta her yerde maruz kalabiliyoruz. Şiddetin de çok çeşitli nedenleri ve çeşitleri yer alıyor. Ancak Türkiye’de genel şiddette artış yaşanırken, kadına karşı şiddette de ciddi bir artış yaşanıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İzmir’de ve Türkiye’nin dört bir yanında verdikleri mücadele ile farkındalık yaratmaya ve toplumu bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, kadına karşı şiddette artış yaşanmasına rağmen, şiddetle mücadelede de artışın olduğunu belirtti. 6284 kadınları koruma kanununun kaldırılmamasını isteyen ve bunun için mücadele verdiklerini söyleyen Kural, “Bu yıl öldürülen kadın sayısı geçen yıla oranla daha fazla. 2016 yılında 338 kadın yaşamını kaybederken, 2017 ise bu sayı 409’a çıktı. Karşımızda böyle korkunç bir tablo var. 6284 kadınları koruma kanununa yönelik son dönemde ciddi saldırılar söz konusu. Bu kanunu biz mücadelemizle, dişimizle, tırnağımızla çabalayarak hakkı kazandık. Kadınların en temel haklarını savunan bu kanuna kadınların can simidi de diyebiliriz” dedi.

ŞİDDETİ AZALTTI

2011 yılında dikkat çekici bir şekilde kadın cinayetlerinin en aza indirgendiği yıl olduğunu ve bunu nedenini açıklayan Kural, şunları kaydetti: “6284 sayılı kanuna göre; kadınlar şiddete uğradığında, tehdit edildiğinde, her türlü şiddete maruz kaldığında veya şiddet göreceğini anladığı biriyle karşı karşıya kaldığında bu kanuna başvurabiliyorlar. Kadına koruma sağlanıyor böylece. Etkin bir şekilde uygulandığında kadın cinayetlerini gerçekten durdurabilir. Ancak buna saldırılıyor. Kanunun kaldırılması için zemin hazırlanıyor. Bunun içinde elbet tepkimizi göstermeye devam ediyoruz. Üniversitelerde de oluşturduğumuz kadın meclisleri var. Meclislerde bu sorunları tartışıp çözüm üretmeye çalışıyoruz. 2011 yılında kadın cinayetlerinin az yaşanması ve 6284 sayılı kanunun o yıl ortaya çıkması kesinlikle tesadüf değil. Biz bu kanunun kaldırılmasını istemiyoruz ve inanıyoruz ki tam anlamıyla uygulanırsa bazı şeyler çözüme kavuşacak. Kadın cinayetlerinin olduğu pek çok mahkemeyi takip ediyoruz ve ceza indirimlerinin uygulanmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bunlar çok önemli kadın mücadeleleri.”

YAŞANANLAR POLİTİKALARA BAĞLI

Türkiye’de 2017 yılının Ekim ayında 40 kadın cinayetinin yaşandığına dikkat çeken Kural, “2017 Ekim ayı müftülük yasasının yasalaştığı ay olarak dikkat çekiyor. Yaşananlar bir politikanın karşılığı olarak çıkıyor. Geriye götüren açıklamaların ve söylemlerin olduğu zamanlarda kadına yönelik şiddet artıyor. Ama bunları durduracak söylemlerin olduğu zamanlarda ise bu olaylarda azalma oluyor. Bizim veri tutmamızın amacı budur” diye konuştu. İzmir’de kadınların en çok neden öldürüldüğüne baktıklarında ilk sırada kendi hayatlarına dair bir karar almak istemelerini gördüklerini belirten Kural, “Mutlu olmayıp ayrılmak istediklerinde ya da çalışmak istediklerinde o istekleri kadınların ölüm fermanı olabiliyor. İzmir, boşanmaların fazla olduğu bir şehir. İstanbul ilk sırada geliyor ama İzmir’deki artış nüfustan dolayı değil, kadınların hakkını aramasından dolayı kaynaklanıyor. Bunu da engellemek zorundayız. Bunun için birçok yol var. Tecavüz yasasına kadınların tepkisi ile yasa geri çekildi. 6284 çok önemli bir kanun. Bu kanunun daha etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Kadın kendinden boşanamasın diye çocukları öldürmekle tehdit eden babalar ortaya çıkmaya başladı. Cezasızlık bu sonucu doğuruyor. Şiddet artık çocuklara da bir şekilde sıçramaya başladı. Zaten çocuk istismarı da giderek artıyor” şeklinde konuştu.

ŞİDDETE KARŞIN MÜCADELE DE ARTTI

Olumsuzluklar yaşanan bir yıla rağmen kadın mücadelesinin de arttığı bir yılı da geride bıraktıklarını ifade eden Kural, “2017, dünya genelinde kadın mücadelesinin çok yükseldiği bir yıl oldu. Kadınlar uğradıkları tacizi anlatmaya başladı. Türkiye’de kıyafetime karışma eylemleri de çok ses getirdi. Kadınlar bize ulaşmaya başladı. 2017 yılında en çok aranan kelimelerin başında feminizm geliyor. Bu da kadınlara yönelik bir ilginin olduğunu bize gösteriyor. Kadın hareketi Türkiye’de de dünyada da yükselişe geçti. Sosyal medyada bir tepki göstermek bile bazı şeyleri durdurabiliyor. Şiddeti durdurmak mümkündür. Bunu durdurmanın kolay olmadığını biliyoruz ama sistemli politikalar ile bunu başarabiliriz” ifadelerini kullandı.

……………………………KUTU KUTU KUTU………………………………….

İZMİR, EGE’NİN EN ŞİDDETLİ İLİ

Umut Vakfı 2017 yılındaki şiddet haritasını ortaya koydu. Raporda ciddi olarak irdelenmesi gereken veriler açığa çıktı. Buna göre, 2017 yılında 3 bin 494 bireysel silahlı olayda 2 bin 187 kişi öldürülürken, birçoğu ağır 3 bin 529 kişi de yaralandı. Yaşanan olayların yüzde 40,70’i her çeşit tüfekle, yüzde 35,37’si tabancayla, yüzde 20,58’i kesici aletlerle yaşanırken, yüzde 3,32’si beylik silah, yüzde 0,03’ü de dinamitle gerçekleşti.

İZMİR İLK SIRADA

Ege Bölgesi’nde İzmir 143 olayla birinci sırada yer alırken onu Aydın takip ediyor ki; bir önceki yıl 59 olayın yaşandığı kentte silahlı şiddet olaylarında yüzde 78 gibi bir artışın yaşandığı dikkat çekiyor. 105 olayın yaşandığı Aydın’da üzerinde durulması, irdelenmesi gereken yerlerden biri olarak dikkat çekiyor. Bölgede Manisa ve Denizli 46’şar olayla üçüncülüğü paylaşırken Muğla’da 38, Kütahya’da 26, Afyon’da 22, Uşak’ta da 18 olay meydana gelmiş bulunuyor. Ege’de basına yansıyan toplam silahlı şiddet olayı sayısı 444. İzmir ortaya konulan şiddet ve cinayet haritasına göre bulunduğu bölgenin ilk sırasında yer aldı.

2017 Şiddet ve Cinayet Haritasında yer alan ölüm ve yaralanma rakamlarına göre, İstanbul 245 ölüm, 316 yaralıyla ilk sırada yer aldı. İstanbul'u 123 ölüm, 195 yaralıyla Adana takip etti. Üçüncü sırada ise 114 ölüm, 91 yaralıyla İzmir yer aldı.

Ölüm ve yaralanma rakamlarına bakıldığında ise 2017 yılının cinayet haritasında ilk 10’a giren iller şöyle:

1 – İstanbul (245 ölü, 316 yaralı)

2 – Adana (123 ölü, 195 yaralı)

3 – İzmir (114 ölü, 91 yaralı)

Haber Merkezi