Suriye’ye kara operasyonu tartışmaları

Türkiye’nin Suriye sınırında hareketli günler yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’nin Suriye’de bir kara harekatı başlatıp başlatmayacağı tartışılıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2016 08:32
  • Güncelleme Tarihi : 17.02.2016 08:32
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Suriye’ye kara operasyonu tartışmaları

E. ÇAĞLA GENİŞ

Suriye sınırında son günlerde yaşanan gelişmeler üzerine sınır bölgesindeki askeri birlikler teyakkuz haline geçti. Geçtiğimiz günlerde IŞİD kontrolündeki Cerablus'tan atılan havan mermilerinin düştüğü Gaziantep'in Karkamış İlçesi’nde hareketli günler yaşanıyor.

İlçede güvenlik önlemleri artırılırken, emniyet güçleri ilçeye giriş yapan araçlarda arama ve kimlik kontrolü yapıyor. Sınır hattında bulunan birliklerde ise radarlarla 24 saat aralıksız olarak gözetleme gerçekleştiriliyor. Mevzilenen füze rampalarının aktif halde beklediği sınırda, tanklar da hazır tutuluyor. Sınırda nöbet tutan askerler, özel güvenlik bölgesi ilan edilen alanlarda araçların kontrollü geçişini sağlıyor.

GÜVENLİK VE TERÖR UZMANI YORUMLADI

Bölgedeki gelişmeleri gazetemize değerlendiren Güvenlik ve Terör Uzmanı Prof.Dr. Ercan Çitlioğlu, Amerika’nın başından beri kararsız duruşuna karşın Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını konsolide etmesinin temel nedenlerinin yeniden emperyal bir güç olma isteğini ve kendisine çok uzun süredir giremediği Ortadoğu’da bir alan açmak olduğunu belirtti. Suriye’ye yönelik kara harekatı tartışmalarını yorumlayan Çitlioğlu, Birleşmiş Milletler veya NATO kararı olmadan Suriye’ye girilmesinin meşru bir temeli olmadığını kaydetti. Türkiye’deki terör olaylarının artmasında Suriye’deki gelişmelerin doğrudan etkisi olduğuna da dikkat çeken Çitlioğlu, sınıra bitişik bölgede koridor oluşması halinde Türkiye’deki terör olaylarının daha da tırmanabileceğini ifade etti.

ORDU SURİYE’YE GİRER Mİ?

Güvenlik ve Terör Uzmanı Prof.Dr. Ercan Çitlioğlu, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik bir kara harekatı başlatıp başlatmayacağı tartışmalarını yorumladı. Suriye’de sadece Türkiye’nin değil herhangi bir ülkenin kara harekatına girişebilmesi için bu harekatın bir meşruiyet temelinde olması gerektiğini vurgulayan Çitlioğlu, “Bu temel içinde Birleşmiş Milletler kararı veya NATO’nun böyle bir karar alması gerekir. Birleşmiş Milletler veya NATO’nun bir kararı olmadan herhangi bir ülkenin tek başına Suriye’ye kara harekatına girişmesinin meşru bir temeli olmaz. Dolayısıyla Türkiye’nin kara harekatı yapacağı konusundaki spekülasyonların uluslararası hukuk bağlamında bir dayanağının olmadığını bilmemiz gerekiyor. O nedenle şu aşamada Türkiye’nin kendi sınırlarına ve kendi egemenlik alanlarına Suriye’den ciddi bir tehdit mesajı alınmadığı sürece kendi güvenliğini sağlama anlamında bir kara harekatına girişeceğine ihtimal vermiyorum” dedi.

“BOŞLUĞU RUSYA DOLDURUYOR”

Rusya’nın bölgede konumlanması ve hedefinin son derece açık olmakla birlikte ABD’nin sürecin başından beri kararsız, yani ne yapacağını tam kararlaştırmış bir politikasının olmadığına dikkat çeken Çitlioğlu, “Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını konsolide etmesinin temel nedenlerinden bir tanesi, yeniden emperyal bir güç olma isteğini ve Rus politikalarını ortaya koymak ve kendisine çok uzun süredir giremediği Ortadoğu’da bir alan açmak. Dolaysıyla Rusya’nın öncelikli hedefinin IŞİD’le mücadele olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Bu nedenle Esad ve Baas rejiminin Suriye’de devamından yana bir tavır aldığını ve bütün politikasını da bunun üzerinden inşa ettiğini görüyoruz. Amerika’nın özellikle başkanlık seçimlerinin yaklaştığı bir dönemde Amerika’yı bölgede sorumluluk altına sokacak ve angaje edebilecek girişimlerden de kaçınmasının yarattığı boşluğu Rusya’nın çok iyi doldurduğuna tanık oluyoruz. O nedenle Amerika’nın kararsız tavrının Rusya’nın Suriye’deki politikalarına yardımcı olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.

“KORİDOR OLUŞURSA TERÖR TIRMANIR”

Bölgede yaşanan hareketli gelişmelerin tırmanan yurtiçi terör olaylarındaki etkisine de değinen Çitlioğlu, “Türkiye’deki terör olaylarının artmasında ve tırmanmasında Suriye’deki gelişmelerin doğrudan etkisi olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Özellikle PYD’nin Türkiye sınırına bitişik bölgede bir koridor oluşturması ve Cerablus bölgesini de kontrol altına alması halinde bunun Türkiye için çok ciddi bir tehdit algılaması olduğu konusunda tereddüt yok. Böyle bir koridor oluşur ise bunun yakın gelecekte Türkiye’nin Güneydoğu Bölgesi’ndeki olayları daha da tırmandırıcı bir nitelik kazanacağı kesindir. Türkiye’nin bu konudaki tehdit algısının doğru bir saptama olduğunu söylemek mümkün” şeklinde açıklama yaptı.

Haber Merkezi