Tanju Tosun: Erken seçim ciddi karar olur

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Tanju Tosun, 23 Haziran İstanbul seçimlerinin yansımalarını geniş bir perspektiften bakarak gazetemiz için değerlendirdi. Prof.Dr. Tosun, 23 Haziranİstanbul seçimlerinden önceki 31 Mart seçimlerinin öncesinin ve sonrasındaki kampanyaların yerel seçimden çok bir genel seçim havasında geçtiğine değinerek, “31 Mart öncesinde makro politik meseleler ve mesajlar üzerinden ‘beka sorunu’ mesajı gibi sorunlar üzerinden seçmene ulaşılmaya çalışılmıştır. 31 Mart sonrası ise bunun dozajı azalmıştır. Daha teknik yerel sorunlar üzerinden Binali Yıldırım’ım kendi kampanyasını sürdürmesine müsaade edilmiştir. Ta ki son iki gün kamuoyuna yansıyan Öcalan’ın mektubuna kadar. Dolayısıyla 31 Mart sonrası YSK kararının etkisi azaldıktan sonra mektup meselesi açığa çıkıncaya kadar Adalet ve Kalkınma Partisi seçim kampanyasını biraz daha dengeli bir şekilde yürütüyordu.  Daha böyle rekabetçi bir şekilde kampanyanın sürmesi mümkün iken mektup ile birlikte bence ciddi anlamda seçmen kayması oldu. Özellikle İstanbul’daki milliyetçi seçmenin bu duruma ciddi bir tepkisi oldu. Mesajın anlamını içeriğini dikkate almadan özellikle geçen dönemde sandığa gitmeyen milliyetçi liberal seçmenlerin sandığa gittiğini bir miktar muhafazakar seçmenin dahi AK Parti’nin ilçeler bazında güçlü olduğu bir çok yerde Ekrem İmamoğlu’naoy vermesine sebep oldu. Dolayısıyla bu mektup vesilesiyle hem milliyetçi hem muhafazakar hem de liberal seçmenin tepkisi ile karşılaşıldı HDP seçmeninin de hatırı sayılır kısmı da sandığa gidince böyle bir tablo ortaya çıktı” diye konuştu.
HEM EKONOMİK HEM POLİTİK TEPKİ
Ortaya çıkan sonucun sadece yerel yönetim seçim sonucu olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Tosun, “Bu seçimi; AK Parti’nin son dönemdeki politikalarına, toplumla kurmuş olduğu bağın aşınmaya başlamasına AK Parti’nin yaşadığı temsil sorununa bir yanıt olarak okumak gerekiyor. Arkasında hem ekonomik tepki hem de politik tepki vardır. Politik tepki mektup meselesi ile açığa çıktı, ekonomik tepki de zaten 31 Mart öncesinde de devam eden bir süreçti” dedi.
YENİ OLUŞUMLAR OLABİLİR
AK Parti’nin seçim sonuçlarına nasıl okuyacağına bakmak gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Tosun, “Okumakta tek başına yeter olur mu bilemiyorum. Kendi kontrol edebileceği bir takım sorunlar var. Özellikle batı dünyası ile olan mesafenin biraz açılması ve demokrasi standartları ile ilgili sorunlar ve yine siyasal kutuplaşma gibi sorunlara karşı AK Parti nasıl tavır alacak göreceğiz. Eğer tavır almayıp bu şekilde devam ederse muhtemelen özellikle yeni oluşumlar söz konusu olabilir. Sağ blokta yeni oluşumlar siyasi hareketlenmelere sebep olabilir. AK Parti’yi kısa vadede derinden etkilemez ama orta vadede etkisi hissedilir diye düşünüyorum. Hem parti içinden hem de parti tabanından birtakım kopmalar yaşanabilir. Nitekim bu kopmaların kolaylıkla yaşanabileceği önce 31 Mart’ta sonrasında ise 23 Haziran’da zaten görüldü” şeklinde konuştu.
KISA VADEDE ERKEN SEÇİM OLMAZ
Seçmenin hemen erken seçim istemesinin söz konusu olmadığını da sözlerine ekleyen Prof.Dr. Tosun, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kısa vadede Türkiye’nin önünde ekonomik kriz, işsizlik ve enflasyon problemi var. Diğer taraftan dış politikada S-400 krizi ile birlikte ABD’nin yapacağı siyasi yaptırımlar ve AB ile olan ilişkiler derken kısa sürede gidilecek bir erken seçim Türkiye açısından ciddi riskleri olabilir. Normal zamana kadar 4,5 yıl erken seçim olmaz. Olursa Türkiye gibi bir ülke için çok ciddi bir karar olur.”