Sayfa Yükleniyor...
Orman Mevzuatında yapılan değişikliklerle özel mülkiyet ve yapılaşmanın önünün açıldığını belirten TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu temsilcileri, doğal varlıkların yok edilmesine yönelik her çalışmanın karşısında olduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı
HALİDE DEMİR
Kurul adına basın açıklamasını okuyan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helin Kınay, yeni düzenlemede, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine sağlık, eğitim ve spor tesisi yapılması amacıyla izin verilemeyeceği ancak kamu-özel işbirliğiyle yaşama geçirilecek olan sağlık ve eğitim tesislerinde bakanlıkların talebi üzerine yüklenici adına üst hakkı tesis edilebilir ibaresinin bulunduğuna dikkat çekerek, bu durumun Anayasaya aykırı olduğunu söyledi.
YENİ MADDELER ANAYASAYA AYKIRI
Kınay, Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ve gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla izin verilmez. Ancak kamu özel işbirliği modeli çerçevesinde yapılacak sağlık ve eğitim tesislerinde ilgili bakanlıkların talebi üzerine yüklenici adına üst hakkı tesis edilebilir ifadesi ile Anayasaya aykırı olarak orman sınırlarının daraltılması ve orman alanlarının özel mülkiyete konu edilmesinin önü açılmıştır dedi.
SİT ALANLARI VE ORMAN ALANLARI TEHLİKE ALTINDA
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helin Kınay, düzenlemelerle sulak, SİT alanları ve son olarak da orman alanlarının büyük bir yapılaşma riski ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü: Sulak Alanlar, Sit Alanları ve son olarak Orman Alanları ile ilgili mevzuat değişikliklerini değerlendirdiğimizde bu alanların mevcutta karşı karşıya olduğu yapılaşma sorunu ve korunmasına yönelik daha sıkı tedbirlerin alınması gerekirken; korumak ile yükümlü İdareler tarafından gerçekleştirilen mevzuat değişiklikleri ile yapılaşmaya açılmasının önündeki engellerin adım adım kaldırıldığını görüyoruz. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak; doğal varlıklarımızın yok edilmesine yönelik her türlü çalışmanın karşısında olacağımızı ifade ediyor; sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.
KUTU.. KUTU
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Urla Hacılar Koyunda kaçak olarak inşa edildiği ve Başbakana ait olduğu iddia edilen villaları incelemek için alana giden İzmir Barosuna bağlı İzmirli avukatların gözaltına alınmak ve engellenmek istenmesine de tepki gösterildi.
AVUKAT ARKADAŞLARIMIZI SİNDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, avukatların keşif yapılmasının engellenmek istenmesiyle Urladaki kaçak villalarla ilgili inceleme yapılmasının önüne geçilmek istendiğini belirtti ve Geçen hafta bir basın açıklaması yapmıştık. Ülkemizde jandarma geldiğimizden haberi yoktu. Biz gittikten sonra orada panik halde gelip engelleseler mi ne yapsalar diye düşünürken bizim açıklamamız bitti ve geri döndü. Bu deneyimden yola çıkarak kim gelirse gelsin engelleyin talimatı almışlar sanırım. Avukat arkadaşlarımız gittiğinde sindirmeye çalışıyorlar. İzmirden gidip de basın açıklaması yapıp kamuoyunun ilgisini çekmek istemesin diye engellemeye çalışıyorlar değerlendirmesini yaptı.
SİNDİRME POLİTİKASI UYGULAMAYA ÇALIŞILIYOR
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer de, Urladaki kaçak villalarla ilgili hukuki ve son durumla ilgili süreci de takip ettiklerini belirterek, Sindirme politikası var. Avukatlar sadece keşif amaçlı gitmişler. Herhangi bir başka amacı yok. Alana bizim gibi farklı grupların da gidip incelememesi için bir engelleme yapmaya çalışıyorlar. Bizim için bir engel değil. Dava ve süreci takip ediyoruz diye konuştu.
Haber Merkezi