Tek isteği sıcak bir yuva

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

20 yıldır sahip olduğu kasık fıtığı, prostat ve sağırlık hastalıkları ile yaşam mücadelesi veren Mustafa Özsundu, aynı zamanda içinde bulunduğu zor koşullara karşı da direnmeye çalışıyor. Yaşadığı ortamda su, tuvalet, banyo, mutfak ve ısıtma bulunmayan Özsundu, bu yaz tedavi olup önümüzdeki kış sıcak bir ortama kavuşamazsa yaşayamayacağı inancında.

Kendisine derin acı ve sıkıntı veren hastalıklara sahip olduğunu belirten Mustafa Özsundu, “Ben cahil bir insanım. Nereye nasıl gideceğimi bilmiyorum. Hastaneye hiç gitmedim çünkü doğuştan utangaç ve çekinen bir insanım. Mahrem yerimi gösterme cesaretini kendimde hiç bulamadım. Prostatın yanı sıra kasık fıtığım var, kulaklarımda az duyuyor ve dişlerim yok. Yıllardır idrarımı damla damla yapabiliyorum. Annem henüz hayattayken birlikte hastaneye gitmiştik ve cerrahi doktor eğer ameliyat olmazsam ileride tıkanacağını ve tıkanırsa kurtulamayacağımı söylemişti. Şuan damla damla geliyor ve geldiği zamanda tutamıyor altıma kaçırıyorum. Büyük abdestimi yaparken ise çok zorlanıyor ve kendimi sanki patlayacakmış gibi hissediyorum. Şişkinlik canımı çok yakıyor ve başımı döndürüp, gözlerimi karartıyor” dedi.

“SU VE ISITMA YOK”

Nüfus cüzdanını parklarda uyuduğu için tinercilerin birçok kez çaldığını ve akrabalarının zarar görmemesi için kimliğini aldığını açıklayan Özsundu, “Nüfus cüzdanımı yanımda taşıdığım torbanın içinde saklıyordum. Geceleri parklarda uyuduğum ve kulaklarım duymadığı içinde tinerciler ve şarapçılar torbalarımı çalıyorlar. İki üç kez nüfus cüzdanımı çaldılar ve akrabalarımda beni korumak amacıyla nüfus cüzdanımı benden aldı. Yaşadığım yere içimde derin bir hüzünle giriyorum çünkükış aylarında hiçbir ısıtması olmadığı için çok soğuk oluyor. Rahmetli annem benim hem annem hem arkadaşımdı ancak onu kaybettikten sonra perişan oldum. 20 metrekarelik yaşadığım yerin sularını kestiklerini için susuzum. Tuvaleti ve banyosu de olmadığı için de tuvalet ihtiyacımı sadece camiden karşılayabiliyorum” ifadelerini kullandı.

YARI AÇ YARI TOK

Yaşadığı yerin sadece 4 duvardan oluştuğunu ve içinde ihtiyaçlarını karşılayabilecek hiçbir şeyin olmadığını açıklayan Özsundu, “Banyo ihtiyacımı ayda bir, eğer para vermezlerse daha fazla bir süre hamama giderek karşılıyorum. Kıyafetlerimi ise kim verirse onu giyme şeklinde. Akrabalarım kaldığım yere 300 TL’sı kira verebiliyor çünkü suyu, ısıtması, tuvaleti olan bir yere 600-700 TL istiyorlarmış. Bende mecburen burada yaşamaya devam ediyorum. Yemeğimi ise dışardan kim ne verirse şeklinde karşıladığım için günüm yarı aç yarı tok şekilde geçiyor. Herhangi bir emeklim ve gelirim yok. Sağ olsun esnaflar beni iyi, zararsız bir insan olarak gördükleri için ellerinde geldiği kadar ilgileniyorlar” şeklinde konuştu.

2-3 SAATLİK UYKU

 60’a yakın bir yaşta olduğunu ve ağzında hiçbir diş bulunmadığını açıklayan Özsundu şunları söyledi: “Eğer bana diş de takabilirlerse çok mutlu olurum. Uykusuz ve yorgunluktan başım dönüyor ve gözlerim kararıyor. Ancak istirahat edersem kendime biraz geliyorum. Hastalıklarım bana çok ıstırap verdiği içi günde yalnızca 2-3 saat uyuyabiliyorum. Allah’tan sağlığıma kavuştuktan sonra ikinci dileğim içinde tuvaleti, banyosu olan ve içinde çayımı demleyebileceğim küçük bir tüpü olan, başımı sokacak bir yerimin olması. O zaman kendime gelip toparlanabilir ve toplum içine çıkacak bir hale gelebilirim.”

“TOPLUM DIŞINA İTİLDİM”

Özsundu, kış aylarını otobüs duraklarında oturarak geçirdiği bilgisini vererek, “Üzerime hırka, kazak, palto ne varsa girmeme rağmen çok üşütüyor ve hasta oluyorum. 7-8 senedir bu halde yaşıyorum ve artık dayanacak gücüm kalmadı. Eğer önümüzdeki kış sıcak bir ortam bulamazsam kışı çıkartabileceğime inanmıyorum. Sakal tıraşımı 3 ayda bir olabildiğim için insanlar benden korkup yanıma gelmiyor. Çok uzun süre kiralık bir yer arayarak ev sahiplerine kirasını akrabalarım düzenli vereceklerini söyledim ancak hiçbir ev sahibi halime bakıp bana evini kiralamadı. Sanıyorlar ki hep böyle kalacağım. Hep böyle kalmam. Yeter ki tuvaleti banyosu, suyu olan bir yerim olsun. O zaman ben kendi kendime bakabilirim. Artık beni şarapçılar, tinerciler gibi hor görerek toplum dışına itmesinler çünkü ben alkol tüketmeyen bir insanım” dedi.