Trafiğin esiri oldu

Her geçen gün yeni yatırımlarla güçlenen Bayraklı-Salhane bölgesinin ulaşım konusundaki yetersizliği, STK üyelerini ve vatandaşları endişelendiriyor. Gün geçtikçe yükselen gökdelenler trafiği felç hale getiriyor


  • Oluşturulma Tarihi : 26.02.2019 06:40
  • Güncelleme Tarihi : 26.02.2019 06:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Trafiğin esiri oldu haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Adliyeye giden yol Ozan Abay Caddesi, Anadolu Caddesi ya da diğer adıyla Salhane Yolu ve sahile bakan Altınyol… Sabah ve akşam saatlerinde İzmir’in kangren hale gelen bölgeleri. İzmir’in yeni kent merkezi Bayraklı-Salhane bölgesi, her geçen gün yeni rezidanslar ve iş merkezleriyle gelişmeye devam ederken, artan nüfus ve bina yoğunluğu trafik sorununu gündeme taşıdı. 500 bin kişinin yaşaması ve günde 1.5 milyon kişinin etkileşim halinde olması beklenen bölgede mevcut bina ve nüfus yoğunluğunun üstüne gelecek yeni binalar ile katlanacak nüfus trafiği daha da artacak. Her gün bu caddeleri kullanmak zorunda kalan vatandaş, “Neredeyse 1 saat sonra yol açılıyor. Dayanamayıp otobüsten inenler, yürüyerek gidenler dahi oluyor” dedi. Bölgede esnaflık yapan kişiler ise, İZBAN’ın yeraltına alınması, toplu ulaşım, deniz ulaşımı, bisikletli ulaşım ve ara yolların geliştirilmesini talep etti. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer de trafik sorununa karşı 100 yılı öngören planların yapılması gerektiğini vurgulayarak, bisiklet yollarının önemine değindi ve alternatif çözüm önerileri sundu.
“BAYRAKLI’YI SATTILAR”
Güney Atalay Salhane metroda karşılaştığımız bir vatandaş. Kendisi yoğun trafikten dolayı otobüsten inip, İZBAN’ı kullandı. Halkapınar aktarmanın ve yeni inşa edilen binaların trafiğe neden olduğunu söyleyen Atalay, şunları ekledi: “Sabah ve akşam saatlerinde Bayraklı’da inanılmaz bir trafik oluşuyor. Özellikle Ozan Abay Caddesi, Anadolu Caddesi ve Altınyol. Yıllar önce böyle değildi. Gökdelenler yapılmaya başlandı, iş merkezleri ortaya çıktı, adliyedeki mahkemeler, Halkapınar aktarma bu trafiğe neden oldu. Neredeyse tüm İzmirli bu yolu kullanıyor. Yapılar inşa edilirken neden alternatif noktalar düşünülmedi? Böyle bir trafiğin oluşacağı tahmin edilmeliydi. Bizi bu hale getirenlere yazıklar olsun. İşe gitmek için erkenden kalkıp otobüse biniyorum ancak gelin görün ki geç kalıyorum. Neredeyse 1 saat toplu taşıma araçlarında kalıyoruz. Bunun bir de yazın olduğunu düşünün. O sıcaklarda biz bunlarla uğraşıyoruz. İnsanlar çağ atlıyor. Fakat biz bir trafik sorununu dahi çözemiyoruz. Rant uğruna Bayraklıyı sattılar, yollarımızı bu hale getirdiler. Araçlardan inip İZBAN’a gidenler oluyor. Bu halk başka araçlara binmek zorunda mı? İZBAN da geç geliyor zaten. Yürüyerek Halkapınar’a giden insanlar gördüm. Her taraftan araç çıkıyor. Belli bir zaman sonra daha da artacak. Sağlıklı bir planlama yapıp yollarımızı düzene soksunlar. Daha fazla trafikte beklemek istemiyoruz.”
“YARIN ÇOK GEÇ OLACAK”
Bölgede esnaflık yapan bir kişi ise şunlara yer verdi: “Ülkemizin en büyük hastalığı önce işi yapıp planlamayı sonraya bırakmak. Kervan yolda dizilir misali bir strateji izliyoruz. Bunun dezavantajlarını da ne yazık ki yıllar sonra yaşıyoruz. Şu an olduğu gibi. Yeni kent merkezinin hali hazırda bağlantı yolları, alt yapı sorunları ve otopark sorunları mevcut. Bunların iyi bir planlamayla çözülmesi ve hemen çözülmesi gerekiyor. Aksi takdirde yarın çok geç olacak. Şehrin planlanıp bu yönde atılımlar atılması gerekiyor. Ancak bu yönde çalışmaları maalesef göremiyoruz. Günü kurtarmaya yönelik faaliyete geçirilen projeler, sorunu geçici çözse de uzun vadede daha da derinleştiriliyor. Toplu taşımaya yatırım yapılmalı. İstanbul gibi metrobüs hatları yapılabilir. Raylı sistem geliştirilerek ek seferler getirilmeli. Bu bölge için deniz taşımacılığı aktif bir şekilde gündeme alınmalı.”
“UZUN VADELİ PLANLAR”
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu: “Yeni çözümler şart. Bayraklı iskelesi aktif hale getirilmeli, bisiklet yolları geliştirilerek çevreden insanların bisikletleriyle bölgeye gelmeleri teşvik edilmeli. Para karşılığı otopark muafiyeti yeni binalarda kesinlikle uygulanmamalı. Her binanın otoparkı mutlaka olmalı.” Kentlinin bu alanlara yaya veya araçla çok daha rahat erişimi sağlayacak çözümlerin üretilmesi gerektiğini aktaran Kocaer, “Bu noktada İZBAN hattının yer altına alınması gelecek için kaçınılmaz. Araç trafiği bakımından; yeni kent merkezini hem kıyı şeridine hem de çevre yoluna kesintisiz ulaşımını sağlayacak ilave arterlerin oluşturulması gerekiyor. Tek bir çözüm görüyorum. Bunları elbirliği ile yapmak zorundayız” dedi.