- Gündem
- 22.04.2025 16:15
Artan trafik kazalarına karşı, trafik kurallarını hiçe sayan sürücülere yönelik cezalar artırılıyor. Yeni yargı paketiyle birlikte trafikteki bazı davranışlar hapisle cezalandırılabilecek.
Trafik kazaları, Türkiye’de meydana gelen toplumsal sorunların başında geliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, yıl içinde ülke genelinde tam 623 bin 148 trafik kazası yaşandı. Bu kazalarda 2 bin 713 kişi yaşamını yitirirken, 388 bin 644 kişi ise yaralandı.
Kazaların temel sebebi olarak aşırı hız öne çıktı. Yetkililerin aktardığı bilgilere göre, 105 bin 783 ölümlü ve yaralanmalı kaza, sürücülerin hızlarını yol, hava ve trafik koşullarına uygun biçimde ayarlamamalarından kaynaklandı. Sürücü hatalarında ikinci sırada ise geçiş önceliği kurallarına uymama yer aldı. Bu nedenle 45 bin 45 kaza gerçekleşirken, 25 bin 218 kaza da şerit ihlali yüzünden yaşandı.
Türkiye Gazetesi'nden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, bu çarpıcı tablo hükümeti yeni düzenlemeler için harekete geçirdi. Cumhurbaşkanlığı’nda AK Parti grup yönetimi ile bakanlık temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda, trafik suçlarına yönelik cezaların yeniden ele alındığı aktarıldı.
Yakın zamanda Meclis’e sunulması beklenen yeni yargı paketi, özellikle tehlikeli sürüş davranışlarına karşı daha sert cezai yaptırımlarI içerecek. Henüz taslak halde olan düzenlemeye göre, alkollü araç kullanmak, yol kesmek gibi davranışlar artık hapis cezası kapsamında değerlendirilecek.
Bunun yanı sıra, drift atmak, makas atmak, ambulansa yol vermemek gibi trafik güvenliğini tehdit eden davranışlara verilen para cezalarında da ciddi artış yapılması planlanıyor.
Yeni düzenlemedeki bir başka önemli detay ise, seyir halinde art arda birden fazla trafik kuralını çiğneyen sürücülere yönelik olarak öne çıkıyor. Örneğin, kırmızı ışık ihlali yapıp ardından şerit değiştirme ve ardından bir başka sürücünün önünü kesme gibi zincirleme ihlaller, artık “ağırlaştırıcı sebep” sayılacak ve ceza katlanacak. AK Parti kaynakları, bu tür sürüş davranışlarına karşı caydırıcı önlemlerin öncelikli hedef olduğunu vurguluyor.