Türkiye Psikiyatri Derneği’nden toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlik temelli ayrımcılığa karşı açıklama

Cinsel kimlik ve toplumsal cinsiyet çeşitliliğinin tarihsel ve kültürel olarak evrensel bir gerçeklik olduğuna dikkat çeken Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), son dönemde LGBTİ+ bireylere yönelik artış gösteren düşmanca söylemler ve ayrımcı politikalar hakkında bir açıklama yayımladı.

TPD, bu tutumların geleneksel aile yapısı ve çocukları koruma iddialarıyla gerekçelendirildiğini, ancak gerçekte iktidar sahiplerinin toplumda uygun gördükleri bir düzeni tesis etmeye ve özellikle kadınların yerini sınırlandırmaya yönelik politik araçlar olduğunu belirtti.

ORTAK DAYANIŞMAYA DAVET 

Dernek tarafından yapılan açıklamada, cinsiyet ve kimlik çeşitliliğinin kamusal alandan dışlanmasının; kişilerin görünürlüğünü engellediği, mevcut sorunları görmezden gelmeye neden olduğu, eşitsizlikleri derinleştirdiği ve kadınlar ile LGBTİ+ bireylere yönelik şiddeti körüklediği vurgulandı. Bu bağlamda TPD, toplumsal kesimleri, sağlık meslek örgütlerini ve devlet kurumlarını bu konuda duyarlılığa ve iş birliğine davet etti. Aynı zamanda ‘Toplumsal Cinsiyet ve Cinsel Kimlik Temelli Ayrımcılık ve Eşitsizlik Görev Grubu’ kurulduğu bilgisini paylaştı.

Dernek, çağdaş bilimin ışığında ve insan hakları ile etik ilkeler doğrultusunda ayrımcılık karşısında mücadele etmeye kararlı olduklarını vurgulayarak, tüm toplumu sağlığı ve eşitliği savunma konusunda ortak dayanışmaya davet etti.