- Gündem
- 27.06.2025 18:35
Türkiye Psikiyatri Derneği, 26 Haziran’ın sadece anma değil, işkenceyi tümüyle ortadan kaldırmak için bir çağrı günü olduğunu vurguluyor
Her yıl 26 Haziran, dünya genelinde işkenceye karşı mücadele eden kurumlar, insan hakları örgütleri ve bireyler için önemli bir dönüm noktası. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1997 yılında ‘İşkence Mağdurlarına Destek Günü’ ilan edilen bu tarih, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ışığında, işkencenin tüm biçimlerine karşı durmanın ve mağdurların yanında olmanın simgesi haline geldi.
Türkiye Psikiyatri Derneği, 26 Haziran’ın yalnızca bir anma günü değil; aynı zamanda işkencenin yol açtığı fiziksel ve ruhsal zararları görünür kılmak, mağdurların yaşadığı travmaları kamuoyunun gündemine taşımak ve devletleri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmak için bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor.
Psikiyatri alanında çalışan uzmanlar, işkencenin ruh sağlığı üzerinde kalıcı ve derin etkiler bıraktığını, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, kaygı bozuklukları gibi pek çok psikiyatrik soruna yol açtığını belirtiyor. Bu nedenle işkence mağdurlarına yönelik psikososyal desteklerin güçlendirilmesi, tedavi süreçlerinin insani, erişilebilir ve hak temelli yaklaşımlarla sürdürülmesi gerektiği ifade ediliyor. Türkiye Psikiyatri Derneği, bugünün yalnızca mağdurların anıldığı bir tarih değil; aynı zamanda işkenceyi koşulsuz biçimde ortadan kaldırmak, onurlu, eşitlikçi ve adil bir dünya kurmak için uluslararası dayanışmanın büyütülmesi gereken bir çağrı günü olduğunu belirtiyor. Dernek, 26 Haziran’ın işkencesiz, şiddetsiz, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için verilen ortak mücadelenin bir simgesi haline gelmesi gerektiğine dikkat çekerek, bugünü yalnızca geçmişin değil, bugünün ve geleceğin sorumluluğu olarak da değerlendirmek gerektiğini vurguluyor.
Detaylı bilgiye Türkiye Psikiyatri Derneği Yasal Haklar ve Etik Kurul’un web sitesinden ulaşabilirsiniz.