Türkiye’de iş ortamının geleceği konuşuldu

ONURHAN ALPAGUT

ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler'in ev sahipliğinde düzenlenen ‘Türkiye’de Yatırım ve İş Ortamının Geleceği’ konulu toplantıya Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zübeyde Solak, Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hasan Aslan Akpınar ve Ege Serbest Bölge Müdürü Şenay Satoğlu ile Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren çok sayıda iş adamı katıldı.

Toplantı öncesi 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu İstiklal marşı okundu. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirenESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, 15 Temmuz FETÖ mensubu askerlerin kalkıştıkları başarısız darbe girişiminden konuyu açarak şunları söyledi: “Ülkemiz 15 Temmuz’da çok büyük bir tehlike atlattı. Darbe girişimini kolluk kuvvetleri ve kahraman Türk halkı önledi.EŞBAŞ olarak demokratik sistemin hukukun üstünlüğüne karşı olan darbe girişimini şiddetle kınıyoruz. Bu kalkışmaya imza atanlar öyle ceza almalılar ki benzer girişmeyi aklının ucundan geçirmesin.Kolluk kuvvetlerimiz ve sivil halkımız meydanlarda cesurca mücadele vererek ezber bozmuş demokrasiden vazgeçmemişlerdir.”

“EN UFAK BİR TEREDDÜT TAŞIMIYORUZ”

15 Temmuz gecesi FETÖ mensubu askerlerin kalkıştığı darbe girişiminin bastırılmasında en büyük etkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halka sokağa inmesi konusunda yaptığı çağrı olduğunu dile getiren Güler, “15 Temmuz gecesi hayatını tehlikeye atan ve halkı meydanlara davet eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Halkını hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Daha önce böyle bir lider Türkiye görmedi. Kendisinin önderliğinde kazanılan zafer demokrasiye bağlılığın göstergesidir. İş hayatına etkilerini değerlendirdiğimizde ise geri dönüşü olmayan bir çıkmazdan kurtardı. Yatırımcılar için talihsiz bir tecrübe yaşasak da darbenin girişim olarak kalması bizler için çok büyük kazanımdır. Yerli ve yabancı birçok yatırımcıya ev sahipliği yapan Ege Serbest Bölgesi’nin kurucu ve işletici şirketi ESBAŞ olarak biz; gelişme alanı ile ilgili olan yatırımlarımızı gerçekleştirmek için eskisinden daha da azimli çalışacağız. Bununla kalmayıp yeni bir serbest bölge kurmak için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Çünkü bizler Türkiye'nin bir üretim üssü olarak sahip olduğu kıymet ve değerin farkındayız ve her şeyin daha iyiye gideceği yönünde en ufak bir tereddüt taşımıyoruz” diye konuştu.

“ALGI POZİTİF YÖNDE DEĞİŞİYOR”

Yatırımcıların darbe girişimi sonrasında belli konularda endişe içinde olduklarını ifade eden Güler, “Yatırımcıların can, mal ve sermaye güvenliği konusunda endişeleri var. Ancak bu endişe hızlı bir biçimde pozitif yönde değişiyor. Terörün yaşattığı dehşete, yüreğimiz yanarak şahit olduk. Her yerde yaşanabileceğini gördük. Türkiye’nin yatırımcılar açısından güvenilir olmadığının söyleminin adil olmadığını düşünüyorum. Darbe girişiminden sonraki ilk iş gününde tüm ekonomik hayatın aksamadan devam etmesi aslında kriz yönetimimizin ne kadar iyi bir boyutta olduğunu göstermiştir” dedi.

“OHAL'İN OLUMLU ETKİLERİ OLACAKTIR”

Alınan OHAL kararı ile paralel yapı unsurlarının devletin içinden temizlenmeye başladığını söyleyen Güler, “Artık bürokrasi daha hızlı işleyecektir.OHAL tedbirleri ile terör saldırılarının daha sıkı denetlenmesi sağlanacaktır. OHAL’in olumlu getirileri olacağını görüyoruz. Rusya ve İsrail ile düzeltilen ilişkiler de ekonomiye pozitif katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Güler, “Ülkemizin yaşadığımız bu krizden güçlenerek ve tek yürek olarak çıkacağına inanıyoruz. Siyasi parti liderlerinin bir araya gelip anayasa değişikliğini konuşmaya başlayabilmeleri; aynı masa etrafında ülke yararına bir araya gelebilmeleri de yaşadığımız acı olayın pozitif yansımalarındandır” şeklinde konuştu.

“BİR DARBE GİRİŞİMİ DAHA YAŞAMAYACAĞIZ"

ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler'in ardından söz alan Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım ise, “Geçtiğimiz hafta böyle bir darbe girişimi olmasıydı daha ileri aşamada ihracat ve üretimin yeni desteklerin ve teşvik paketinin detaylarını konuşuyor olacaktık. 15 Temmuz akşamı İstanbul'a gidecektik. Ekonomi koordinasyon kurulu olacaktı. Yeni yatırım ve teşvik uygulamaları ve desteklerle ilgili bir aşama daha alınıp detaylarının belirlenmesi söz konusu olacaktı. Bu hafta bakanlar kurulu, bakanlık ve parlamentoda bunları konuşuyor olacaktık. Araya bir hafta girdi hızlı bir şekilde bu çalışmaları toparlıyoruz. Yaşadığımız darbe girişimiyle ilgili bir Ege çocuğu olarak biz bu dersten üç defa kuvvetli bir şekilde çıktık. İlk defa doğrudan takdirle geçtik. İlk defa darbe girişiminden bu defa tam not aldık ve sınıfı doğrudan geçtik. Bundan sonra böyle çakacağımız bir darbe girişimi yaşamayacağız halkın iradesi bunu net bir şekilde ortaya koydu” dedi.

“DÜNYADA İLK ONDAYIZ”

Yıldırım, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hükümetimiz, bakanlığımız belli çalışmalar içerisindeydi. En çok da yatırım ortamının iyileşmesi sizleri ilgilendiriyor. Dünya ekonomisinin de içinde bulunduğu durum dikkate alınarak sizlerin cesaretlendirilmesi ve maddi olarak desteklenmesi çalışmaları içerisindeyiz. Türkiye, dünyada hem hukuk hem de ekonomisiyle dünya ile bütünleşmiş bir ülke. 2002 öncesinde 25 yıllık 15 milyar dolar yabancı sermaye getirmemiş bir ülkede 11 katı yabancı sermaye ülkeye geldi. Halkımız da böyle bir durumda döviz götürüp ekonomiyi destekler hale geldi. Aynı şeyi Türkiye’ye yatırım yapanlarda da görüyoruz. Türk ekonomisi, güven, büyüme, istihdam gibi temel ekonomik göstergeler açısından dünya da ilk onda. İhracatta fiyatlardan kaynaklanan bir düşüklük ya da komşu ilişkilerden kaynaklanan bir düşüş var bunlar da telefi edilecek.Türkiye sadece dünyadan oturup yatırımcı bekleyen bir ülke değil. Türkiye dünyaya yatırım yapar bir ülke haline geldi. Böyle bir gelişim son derece olumlu.”

“ANLAMSIZ OLDUĞUNU GÖSTERDİK”

Bürokratik süreçlerin iyileştirilmesi konusu da değinen Yıldırım, “Yasal düzenlemelerin ötesinde bir de bürokrasinin azaltılmasına yönelik düzeltmeler var. Yaşanan sorunları gördükçe, yaşadıkça bunların kaldırılmasını bu külfetlerden kurtulmanız için çalışmaları sürdürüyoruz. ESBAŞ Türkiye markası oldu. Bazı serbest bölgelerde sorunlar yaşadık ama ESBAŞ buradaki olumlu göstergeleriyle bu olumsuz düzenlemelerin lehe dönmesinde liderlik yaptı. Darbe girişimi sonrasında öncelikle ilk adımı MUDİS attı. 5 Ağustos'ta yapacağı değerlendirmeyi erkene çekti. Türk ekonomisinde yatırım negatif değerlendirmeye alındı dedi. Siyasi huzursuzluk var, büyüme oranı düşecek, dışarıdan kaynak bulmak zorunda olan bir ülke ve darbe girişimi sonrası dışarıdan destek gelmeyecek dedi. Şu gerekçelerini bile ne kadar anlamsız olduğunu gösterdik” dedi.