Türkiye'de Suriyeli bir şair olmak

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Suriye'nin Lazkiye şehrinde doğan Suriyeli bağımsız şair Hael Helmi Srour, 5 yıl önce ülkesinde çıkan iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç etmek durumunda kalmış.

Türkiye'nin İzmir şehrinde 3 çocuğuyla beraber hayatın zor koşullarına boyun eğmeden yaşayan şair, bağımsız bir şekilde şiirlerini yazıyor, oyunlar hazırlıyor. Ancak yazdığı oyunlar siyasi içeriği nedeniyle kabul görmüyor. Şiirleri çoğunlukla gazetemiz köşe yazarı ve Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Kurucu Başkanı ve yazar-şair Ümit Yaşar Işıkhan tarafından Türkçe’ye tercüme edilen şair, yaşadıklarını şiirlerine yansıtıyor.

HİKAYESİNİ ANLATTI

Suriye'den Türkiye uzanan yaşam öyküsünü gazetemize anlatan Suriyeli şair Hael Helmi Srour, “Suriye'nin Lazkiye şehrinde doğdum. Babam ben küçükken vefat etti. Üzgün bir hayat yaşadım. Babamın vefat etmesiyle birlikte yazmaya başladım. Yaşadığım anılarda insanlar aşkı arıyordu. Ama benim yazmaktaki amacım farklıydı. Ben daha çok insanlara yapılan zulüm ile ilgili yaşadığım hisleri kaleme alıyordum. İdeoloji ve fikir alanında gelişmek istedim. İnsanlara yapılan zulümlerin son bulması tek temennim oldu. Yazdıklarıma karşı olan insanlar da vardı. Bana, kendi yaşantıma yönelmemi öğütlüyorlardı. İlk kaleme aldığım oyun, üniversitenin ilk yıllarındaydı. Gençlik problemleri ile alakalı bir oyundu. Daha çok bağımlılıkla olan mücadele ile ilintiliydi. Bu oyun Suriye hükümeti tarafından oynatılmadı. Siyasi hiçbir içeriğe izin verilmiyordu. Daha sonra kısa hikayeler yazmaya başladım. İnsanları, hayatı, savaşları kapsıyordu. Ne yazdıysam sürekli Suriye hükümeti tarafından ret edildi. İnsanlar özgür olmak istiyorlardı. Hükümete karşı ayaklandılar. Özgür Suriye Ordusu’nu kurdular. Bende özgürlük yanlısıydım. Siyasete devlet sürekli karşı geliyordu. Tutuklanacağıma dair bir haber aldım. Son anda ailemle beraber Türkiye'ye kaçtım. İzmir'den bir bağlantı bularak, buraya yerleştim” dedi.

TÜRKİYE'DE YAŞAMAK ZOR

İzmir'e ilk geldiği dönemlerde zor bir hayat geçirdiğini dile getiren Srour, “Bir palet fabrikasında işe başladım. İş çok ağırdı. Fazla para almıyordum. Çok zordu. İş yerinde usta oldum. Ancak oradakiler beni çekemedi. İş yerinde baskı gördüm. Ayrılmak zorunda kaldım. Şimdi işsizim, iş arıyorum. Burada yaşamak zor. Maddi olarak sizi tatmin etmiyor. Bu sebeple, yurt dışına çıkmak istedim. Avrupa'ya gitmeyi düşündüm. Hayallerimi gerçekleştirmek istiyordum. Avrupa'da sanatımı daha rahat bir biçimde yapabileceğimi düşündüm. Elimde bir film hikayesi vardı. Başvurularda bulundum ancak kimse yayınlamak istemedi. Kimse bana yardımcı olmadı. Avrupa'da ve Amerika'da bu işler biraz daha kolay. Maddi durumum iyi değil. Üç çocuğum var. İkisi üniversite okuyor. Üniversite, yurt her şey para demek” diye konuştu.

YAŞADIKLARININ SANATINA ETKİSİ BÜYÜK

Yaşadıklarının sanatına etkisinin büyük olduğunu belirten Srour, “Çok büyük bir etkisi var. Ne kadar acı çekerseniz o kadar çok güçlü olursunuz. Yazmak için güçlü bir insan olmanız lazım. İki şarkım çevrildi. Kafamdaki her şeyi kaleme alıyorum. Yeni bir oyunum var. Türkiye'de ret edildi. Suriye'nin siyasetini anlatan bir oyun… Bugüne kadar 100 şiir yazdım. İlk şiirim dünya üzerinde açlık çeken çocukları anlatıyordu. Adı Maskelerin Düşme Zamanı idi” dedi.

“BARIŞ İLE İLGİLİ YAZMAK İSTİYORUM"

Türkiye'de olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Srour, “Türkiye'ye minnet borçluyuz. Burada olmaktan dolayı gururluyum. Türkiye'de demokrasi var. Siyaset çok iyi. Burada yazılarımı daha rahat yazabiliyorum. Birçok sefer yurt dışına çıkmayı düşündüm. Ancak burada demokrasi olduğunu görünce kaldım. İş bulduğum sürece Türkiye'de kalmak istiyorum. Çok fazla hikayem var. Bunları yayınlamak istiyorum. Yeni fikirlerim var. Bana fırsat gerekiyor. Dünyada barış istiyorum. Barış ile alakalı şiirler yazmak istiyorum. Daha iyi şeyler yapmak en büyük hedefim" şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE BENİM İKİNCİ VATANIM"

Suriye'de barış ortamı sağlandığı takdirde ülkesine dönmek istediğini de sözlerine ekleyen Srour, “Vatan, dünyadaki en iyi şey… Ülkeme dönem isterim. Fakat Türkiye benim ikinci vatanım. Çünkü bana özgürlük verdi. Bu yadsınamaz bir gerçek” diye konuştu.

Ben Suriyeliyim şiirinden kısa bir bölüm

Bir kıtadan bir kıtaya bağırıyorum

Ey denizci nerdesin!

Gel beni vatanıma götür.

Gel beni vatanıma götür…

Derin en derin düşüncenin denizlerindeyim

Mercan yaprakları arasında

Bir rüyanın sallanan perdesinde

Bir yaprak hafifliğinde

su altında, su üstünde

Ey denizci al ve götür

Bütün sözlerden uzaklara inci tanelerini

Yırtılmış elbiselerime işlerken balıklara

Hatıra kalsın gözyaşlarımla yıkanan bedenimi

Beyaz çadırımı bir kıtada kurup

Beyaz mendilimi sallayacağım

Bir daha dönmeyeceğim ey denizci…

Çeviren: Ümit Yaşar Işıkhan

Haber Merkezi