Türkiye’deki 10 üniversiteden biri olduk

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün, öğretim üyeleri ile de paylaşacağı raporu ilk olarak Sağlık Muhabirleri Derneği İzmir Temsilcisi Erkan Doğan’a değerlendirerek kendi döneminde yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmeleri anlattı.

İdari personel sayısının yüzde 2 arttığını, öğretim elemanları sayısında ise yüzde 10 azalma yaşandığını anlatan Prof.Dr. Mehmet Füzün, “Bunlar olumsuz gelişmeler. Ancak çok sayıda olumlu gelişme yaşandı” dedi.

FAKÜLTE SAYILARI ARTTI

“Fakülte sayımız yüzde 40 artarak, 10 iken 14 fakülte oldu” diyen Prof.Dr. Füzün, “Araştırma ve uygulama merkezleri 30’dan 55’e çıkarak yüzde 87 artmıştır. Akademik personele bütün ile baktığımız zaman yüzde 8 artış görülmektedir. Sadece öğretim üyelerine bakarsak (Yrd.Doç., Doç., Prof.) yüzde 51 artış var ki bu olumlu. Hizmet alımı sürecinde çalışan taşeron olarak çalıştırılmış personel yüzde yüz artmıştır. Öğrenci sayısı 30 binlerde iken 70 binlere çıktı, yüzde 75 artmıştır. Mezun sayısı da yüzde 8 artmıştır. Öğrenci kulüpleri 60’larda iken 168’e yükselmiştir. Yüzde yüz 50 artmıştır. Eğitim birimlerimizin sayısında ise yüzde 25 artış görülmüştür. Erasmus kapsamında bize gelen ve giden öğrenci sayılarında ise yüzde 200 artış olmuştur. Dış bağlantılarımızda iyi bir yükselme görülmüştür. Elektronik kitap sayısı yüzde 687 artmıştır. İnternetten bizim şifremizi girip kitapların hepsinden yararlanabiliyorlar. Elektronik dergi sayısı da yüzde 137 artmıştır. Ebonelik veri tabanları da yükselmiştir. Devletin verdiği bir bitçe ve döner sermayenin getirdiği bir bütçe var. Rektörlük bütçesi yüzde 125 civarında artmıştır. Döner sermaye bütçesi de o civarda artış göstermiştir. Ama bütçenin artmasının bütçe ile alakası yok. Borçlar da o oranda artış göstermektedir” diye konuştu.

YAPI VE TESİS ARTIŞI YÜZDE 43

Fakülte ve akademik büyümenin yanında yapı olarak da büyüdüklerini dile getiren Prof.Dr. Füzün, “Yapı ve tesis artışımız yüzde 43 artmıştır. Alanımız 530 bin metrekareden 800 küsur metrekarelere geldik. Benden önceki rektörlük döneminde başlayıp benim dönemimde biten projeler var. Bu dönemde Mühendislik Fakültesi’nin bir bölümü, olimpik havuzun temelleri atılmıştı onu tamamladık. Buca öğrenci yurdu bitmişti, eksikleri biz tamamladık.

Ar-Ge Merkezi dediğimiz İBG İZMİR’e yine bizden önceki rektörümüz başlamış, bizim dönemimizde tamamlanmıştır. Burası için 13-14 milyon liralık bir bütçe ayrılmış fakat biz tekrar bakarak Kalkınma Bakanlığı bütçesi olarak devlete başvuru yaptık. Kalkınma Bakanlığı’nın araştırma projesi olarak kabul edildi, bütçesi ile 150 milyon liradır. Cumhuriyet tarihinde Kalkınma Bakanlığı’nın araştırma projesi olarak kabul ettiği en yüksek bütçeli araştırma projesi olmuştur.

8 sene içinde bizim yapıp bitirdiğimiz projelerimiz var. Mühendislik Fakültesi’nin diğer bir bölümünü biz yaptık ve bitirdik. Büyük bir öğrenci aktivite merkezi var, 5 bin kişilik İzmir’in en büyük iki amfi tiyatrosundan bir tanesini Buca’ya biz yaptık. Olimpik atletizm tesisimiz var.

Teknoloji geliştirme bölgeleri var. Alfa ve Beta binasını ve zeytin binasını açtık.  Matbaa ve Fen Bilimleri Enstitüsü için ayrı bir bina yaptık. 8-10 bin metrelik bir alandır. İşletme Fakültesi destek ünitesi, öğrenci donanım evi yaptık.

Biyotıp ve Genom Merkezi, Ar-Ge Merkezi’nin teknik ünitesi projelenip yapılınca yetmedi ve 5 bin metrekarelik bir destek ünitesi yaptık, bitirdik. Nevvar Salih İşgören Çocuk Hastanesini bitirdik.  Efes ve Bergama Meslek Yüksekokulları bizim dönemde açtık. Oraların Belediyelerinin de katkısı oldu. Uzaktan eğitim merkezini de açtık. Hastane idare binasını bugünlerde açıyoruz o yüzden bitirdik diyorum. 3 bin metrekarelik güzel bir başhekimlik binası oldu” değerlendirmesinde bulundu.

DÜNYADA İLK BİNE GİRDİK

“Bizim başlayıp da devam etmekte olan projelerimiz var” diyen Prof.Dr. Füzün “Rektörlük binasını bu sene bitirecektik ama müteahhit iflas etti ve bina tamamlanamadı. Ama yüzde 80-90’ını bitti. Hukuk Fakültesi ve Adalet Meslek Yüksekokulu beraber onu da Şubat’ta açacaktık ama Rektörlük sürem dolduğunda o da bitmiş olacak. Türkiye’nin alan itibari ile en büyük yere sahip Hukuk Fakültesi olacak. Tınaztepe’de merkez laboratuvarın yapımına başladık.  12 milyon dolarlık devlet bütçesi ile yapılmaktadır. Ayrıca devlet bütçesi dışında Tınaztepe’ye büyük bir kreş inşa ediyoruz. Hasta yakınları konuk evi ise uzun zamandır devam ediyor. Hematoloji hastanemiz de bitti bitecek. Dolayısıyla yüzde 43 büyürken biz de bunları yaptık. Ayrıca dünyada ilk 1000’e giren Türkiye’deki 10 üniversiteden biri olduk. Üniversitemizin yenilikçi ve girişimcilik üniversite endeksinde 10 basamak yükseldik. Bu Sanayi Bakanlığı’nın yaptığı bir endekstir. İzmir Üniversiteler Platformu oluşturduk. 4 üniversite ile başladık şimdi 9 üniversite oldu. Geri bildirim ve proje destek grubu oluşturduk. İki tane teknoloji geliştirme bölgesi açtık. Biri sağlık alanında biri ise çok amaçlı olmak üzere. TÜBİTAK’tan aldığımız para ile Teknoloji transfer ofisini kurduk. Kariyer planlama ve mezunlarla iletişim ofisini kurduk ve aktif bir şekilde çalışmaktadır. Uluslararası öğrenci ofisini açtık. İDE ve DERİN dergilerini çıkarmaya başladık. İBG İzmir’in açılışı başlı başına önemli bir proje oldu. Musiki günleri düzenledik. 100’üncüsünü nisan ayında yapacağız. Çanakkale, Piri Reis, ressamlarla ilgili sergiler açtık. Sergilerden 10 tanesini kitap haline getirdik. Temel anlayışımız şuydu: Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal’in temel ilkeleri ışığında adalet, hoşgörü, şeffaflık ilkesi içinde hareket ettik ve akademide de şuna önem verdik piramit hiyerarşiden ziyade dairesel genişlemeye yöneldik. Temel görevimiz olan eğitim ve araştırmayı yaparken sanatsal ve kültürel etkinliklere de çok önem verdik. Bu ilkeler çerçevesinde dönemimizi tamamladık” dedi. (HABER MERKEZİ) 

Haber Merkezi