Unutulmaya yüz tutmuş meslek İzmir’de hayat buluyor

İzmir’in Konak ilçesinde bulunan ve dünyanın en büyük tarihi açık hava çarşılarından biri olan Kemeraltı'nda ahşap fıçı ustalığı yapan Yaşar Çan, 7 yaşında memleketi Gaziantep'te çıraklıkla başladığı ahşap mesleğine 54 senedir devam ediyor.

İzmir'e 1990 yılında geldiğinde fıçı imalatı yapan bir ustanın yanında kalfalık yapmaya başlayan Çan, ustasının dükkanı kendisine bırakması üzerine işi devraldı. Mesleğinin son temsilcilerinden Çan, oğlu Selçuk Çan'a da mesleğini öğretti.

Dükkanını oğluna devretmek istediğini belirten Çan, "7 yaşında hem okula gittim hem de çırak olarak çalıştım. Gaziantep'te marangoz yanında çıraklık yaparak bugüne geldim. Fıçı ahşap işi yapıyorum. El sanatını, ahşabı seviyorum. Şarap fıçısı, yayık, bakliyat kovaları yapıyorum. Ege'de tekim, benden başka fıçı yapan yok. Benden sonra da mesleğimi oğlum Selçuk devam ettirecek” diye konuştu.

"BAŞKA YETİŞEN ELEMAN YOK" 

Çan, İzmir’e gelmesi ve mesleğe başlamasıyla ilgili süreci anlatırken, “1990 yılında Kemeraltı'nda fıçı imalatı yapanlar vardı. Bir ustanın yanında kalfa olarak çalıştım. Usta dükkanı bana bıraktı, devam ettirdim. O gün bugündür devam ediyorum. Asıl dükkanım, Kemeraltı'nda Büyük Demirhan'ın içindeydi. Bina eski olduğu için başka dükkana geçtik” ifadelerini kullandı.

Günümüzde fıçının kullanım alanının değiştiğini aktaran Çan, fıçıdan çocuk beşiği bile yaptığını belirtti ve şöyle devam etti:

"Dekorasyonda kullanılıyor. Bistro masa, zeytin ve bakliyat kovası, yayık, şarap fıçısı olarak kullanılıyor. İsteğe ve siparişe göre çalışıyorum. Her türlü ahşap işini yapıyorum. Benden sonra bu mesleği devam ettirecek kişi, oğlum. Başka yetişen eleman yok. Çırak da gelmiyor. Çünkü çıraklar verilen paraları ve çıraklığı kabul etmiyor. Oysa ben ağacı o kadar seviyorum ki ağacın içinde ölür giderim.”

“YAŞIM İLERLEDİKÇE BU İŞİ YAPMAK İSTEDİM”

Fıçı ustasının oğlu Selçuk Çan da okulu bitirdikten sonra babasının yanında çalışmaya başladığını belirtti. Çan, "Babam bu işi yaptığı için ben de görerek, severek başladım. Çocukken değil ama yaşım ilerledikçe bu işi yapmak istedim. Yaptıkça daha çok hoşuma gitti" dedi.

“İNŞALLAH BEN DE OĞLUMA DEVREDERİM”

Okulda teknik bilgi edindiğini aktaran Çan, "Geri kalanını bir ustanın yanında öğrenmek daha farklı. Okulda öğrendiklerimden daha fazlasını babamdan öğrendim. Fıçı tasarımı, kesimi, ölçülendirilmesinin yapılmasını babamdan öğrendim bilgiler" diye konuştu.

Ata mesleği olduğu için işe gönül verdiğini aktaran Selçuk Çan, ifadelerini kullandı:

"Babam sürekli ağaç işiyle uğraştığı için çocukluğumdan itibaren bu işin içindeyim. Göre göre bu işin içerisine girmiş oldum. Babamla şu an yan yana çalışıyoruz. Babam bıraktıktan sonra işi devralmayı düşünüyorum. 3 yaşında bir oğlum var. İnşallah ben de ona devrederim ve böylece bu meslekte, babadan oğula geçer.”

DHA