Yaşam Savunucuları: Torbanın içinde işgal var 

Maden ve enerji yatırımları için doğa alanlarının şirketlere devrinin önünü açacağı belirtilen torba yasa teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na gelmesi beklenirken, yaşam savunucuları Ankara’da bir araya gelerek teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu. 
TBMM Dikmen Kapısı önünde düzenlenen basın açıklamasında, orman, mera, zeytinlik ve sit alanları gibi kamusal doğal varlıkların kamulaştırma yoluyla özel şirketlere devredilmesinin yaratacağı sosyal ve ekolojik risklere dikkat çekildi.

ÇOCUKLARIMIZDAN ÇALINMAK İSTENEN BİR GELECEK VAR

“Torbanın İçinde İşgal Var” başlığıyla yapılan açıklamaya Türk Tabipleri Birliği (TTB), emek-meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve çeşitli siyasi partiler de destek verdi. Açıklamada konuşan yaşam savunucuları, teklifin köylülerin topraklarından edilmesine, su kaynaklarının tükenmesine ve doğanın geri dönüşsüz şekilde tahrip edilmesine yol açacağını ifade etti. Açıklamada ilk sözü alan Raziye Yıldırım, torba kanun teklifinin içeriğine ilişkin bilgi verdi. Yıldırım şöyle konuştu: “Bu torbanın içinde köylülerin topraklarından olması; tarımı bırakması, göç etmek zorunda kalması var. Bu torbanın içinde açlık, susuzluk, yoksulluk var. Su fakiri bir ülkeyiz. Kuraklık kapıda. Bu torbanın içinde çeşmeden akacak, tarlayı sulayacak suyun kalmaması var. Bu torbanın içinde köylü-kentli ayırmadan su hakkımızın, gıdaya ulaşım hakkımızın gasp edilmesi var. Bu torbanın içinde ormanların, zeytinliklerin, meraların, tarım alanlarının ölüm çukurlarına dönüşmesi var. Bu torbanın içinde 86 milyon insanı bir avuç talancı için gözden çıkarmak var. Bu torbanın içinde çocuklarımızdan çalınmak istenen bir gelecek var.” 
Açıklamanın ardından bir grup temsilci milletvekilleriyle görüşmek üzere Meclise girerken, diğer grup ise eylemlerini Cemal Süreya Parkı’ndaki nöbet alanında sürdürmek üzere alandan ayrıldı.