Yenidoğan Çetesi davasında 36. duruşma başladı

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada; organize suç örgütü lideri olduğu öne sürülen doktor Fırat Sarı’nın da bulunduğu 6 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya katılamayan bazı sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmasıyla yargılamayı sürdürürken, duruşma salonunda polis ekiplerince geniş güvenlik önlemleri uygulandı.

DAVANIN ARKA PLANI

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, suç örgütünün liderliğini doktor Fırat Sarı’nın yaptığı, örgütün sevk ve yönetiminde ise doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi’nde görevli ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yer aldığı ifade ediliyor.

İddianameye göre örgütün temel hedefi, devralınan yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde 112 sevk sistemini devre dışı bırakarak doluluğu artırmak, hasta bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan ağır gösterip yatış sürelerini uzatarak Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan azami düzeyde ödeme almak oldu. Bu yöntemle SGK’den yüksek tutarlar tahsil edildiği, ayrıca bazı hasta yakınlarından da fazladan ücret alındığı kaydedildi.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti sunabilecek merkezler yerine örgüt açısından daha kârlı görülen hastanelere yönlendirildiği belirtilen iddianamede, elde edilen gelirin büyük bölümünün sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaştırıldığı aktarıldı. Belgede, önceliğin bebeklerin sağlığından ziyade maddi kazanç sağlamak olduğu vurgulandı.

CEZA TALEPLERİ

Hazırlanan iddianamede, sanıklar Fırat Sarı ile İlker Gönen hakkında, 10 bebeğin yaşamını yitirmesiyle bağlantılı olarak “ihmali davranışla kasten öldürme”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından her biri için 10’ar kez olmak üzere; ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11’er kez uygulanmak kaydıyla toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir için ise “ihmali davranışla kasten öldürme”, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis talep edildi.

İddianamede ayrıca, 8’i kadın olmak üzere toplam 44 sanık hakkında da benzer suçlamalarla uzun süreli hapis cezaları öngörüldü.

Soruşturma sürecinde İstanbul’da 9, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edilirken, bu merkezlerde tedavi gören bebek ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine nakledildi. Öte yandan, “yenidoğan çetesi” soruşturmasını yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit eden kişilerin de tutuklandığı bildirildi.

Ayrıca davanın sanıklarından İlker Gönen’in, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat tarihinde yaşamına son verdiği belirtildi.

“YENİDOĞAN ÇETESİ” DOSYALARI BİRLEŞTİRİLDİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın fezlekesi doğrultusunda “yenidoğan çetesi”ne ilişkin hazırlanan 57 sayfalık ayrı iddianamede 13 kişi sanık olarak yer alırken, Sosyal Güvenlik Kurumu “suçtan zarar gören” sıfatıyla dosyada bulunuyordu.

Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın her iki dosyada da sanık olması nedeniyle bu iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan ana dava dosyasıyla birleştirildi. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin’in dosyasını ayırırken, hayatını kaybeden sanık İlker Gönen hakkındaki dosyanın düşürülmesine karar verdi. Bu gelişmelerle birlikte sanık sayısı 57’ye, birleşen iki iddianame kapsamında ise toplam 63’e yükseldi.