Yılmaz: Türkiye ekonomisi, kesintisiz 20 çeyrektir büyüme istikrarını koruyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ABD ile Çin arasında adeta ekonomik bir Soğuk Savaş yaşandığını belirterek Türkiye’nin bu çalkantılı dönemde yoluna kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. Yılmaz, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen İnovaLİG Şampiyonları Ödül Töreni’nde inovasyonun ülkenin kalkınma hamlesinde kritik rol oynadığını dile getirdi. Yılmaz, 12 yıllık birikimiyle girişimcileri, akademiyi, sanayiyi ve kamu kurumlarını aynı hedefte buluşturan etkinliğin, küresel ölçekte saygın bir platform hâline geldiğini ifade ederek, “Türkiye ekonomisi, kesintisiz 20 çeyrektir büyümesini sürdürerek istikrarını koruyor. Burada geliştirilen her fikir, atılan her adım kalkınma yolculuğuna yeni ivme kazandırıyor, yarına bugünden yön veriyor” dedi.

KÜRESEL EKONOMİDE YAPISAL DÖNÜŞÜM

İçinden geçilen dönemin, konjonktürel dalgalanmaların ötesinde derin yapısal dönüşümlere işaret ettiğini söyleyen Yılmaz, ticarette korumacı politikaların yeniden yükselişte olduğunu ve küresel rekabet dengelerinin yeniden şekillendiğini belirtti. ABD ile Çin arasındaki gerilime dikkat çeken Yılmaz, şunları kaydetti: “Nadir elementlerle ilgili belli teknolojilerle ilgili daha farklı politikalar ortaya koydu Çin. Buna karşı da Amerika Birleşik Devletleri, güçlü bir reaksiyon gösterdi. Adeta ekonomik bir Soğuk Savaş döneminin içinde olduğumuzu ifade edebiliriz. Geçmişte askeri odaklı, güvenlik odaklı bir Soğuk Savaş yaşadı dünya. Şimdi de ekonomik bir Soğuk Savaş'ın arifesinde olduğumuzu, belki de içinde olduğumuzu ifade etmemiz gerekiyor. Bu yeni dönem belirsizlikleri arttırıyor elbette. Riskleri çeşitlendiriyor ama bir taraftan da yeni fırsatlara da kapı aralıyor. Bu yapısal dönüşümü çok iyi okumamız, ülkemizi de burada çok iyi konumlandırmamız lazım. Kamusuyla, özel sektörüyle.” Yılmaz, dönemin yalnızca liderlerin kişisel tercihlerinden kaynaklanmadığını, küresel yapısal dönüşümlerin etkili olduğunu belirterek, “Dolayısıyla bu yeni dönemi çok iyi okumamız ve çok doğru bir reaksiyon göstermemiz gerekiyor hep birlikte. Bu çalkantılı tablo karşısında dünya ekonomisi yönünü ararken Türkiye, kararlılıkla yoluna devam ediyor” ifadelerini kullandı.

BÜYÜME VE İSTİKRAR BİR ARADA

Yılmaz, Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisi sayesinde 2024’te ekonominin yüzde 3,3 büyüdüğünü, ikinci çeyrekte ise yüzde 4,8’e ulaştığını aktararak, “Bir taraftan bir istikrar programı izliyoruz, bir taraftan da büyümemizi, istihdamımızı devam ettiriyoruz. Bu ikisini aynı anda yapabilmek öyle kolay bir iş değil gerçekten ama Türkiye bunu başarıyor. Böylece Türkiye ekonomisi, kesintisiz 20 çeyrektir büyümesini sürdürerek istikrarını koruyor. İşsizlik oranımız ağustos ayında yüzde 8,5 düzeyinde gerçekleşmiş, son 28 aydır tek haneli seyreden bu oran, iş gücü piyasamızın güçlü görünümünü ortaya koymuştur” dedi. Aynı zamanda Yılmaz, Orta Vadeli Program’da iş gücüne dair politikaların detaylı şekilde ele alındığını, istihdam potansiyelinin artırılması yönünde adımlar atıldığını ifade etti.

ENFLASYON VE MAKRO FİNANSAL İSTİKRAR

Ekonomi politikalarının temel önceliğinin enflasyon olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Makro finansal istikrarımızı güçlendirmeye, enflasyon oranımızı düşürmeye gayret ediyoruz” dedi. Yıllık enflasyonun eylül ayında yüzde 33,3 seviyesinde gerçekleştiğini belirten Yılmaz, dezenflasyon sürecinin haziran ayında başladığını ve enflasyonun düşüş trendinin net bir şekilde görüldüğünü söyleyerek, “Gelecek seneki hedefimiz yüzde 20’nin altında bir enflasyon, 2027’de ise tek haneli rakamlara ülkemizi yeniden ulaştırmak. Bütün planlamamızı buna göre yapmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

İHRACATTA KALİTE VE KATMA DEĞER

Yılmaz, ihracatın 2024 Ocak-Eylül döneminde yüzde 4,1 artışla yaklaşık 201 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, 2028 itibarıyla ihracatın 300 milyar doları aşacağını ve hizmet ihracatının 150 milyar doların üzerinde olacağını belirtti. Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda katma değeri yüksek, teknoloji yoğun, markalı ve tasarımlı ürün ihracatını artırma kararlılığımız sürmektedir. Bir taraftan ihracatı artırmak, diğer taraftan ihracatın kalitesini, niteliğini artırmak son derece önemli. Katma değeri daha yüksek, teknolojik içeriği daha yüksek bir üretim ve ihracat yapısı oluşturmak son derece kıymetli” diye aktardı.

MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ VE SAVUNMA SANAYİSİ

Milli Teknoloji Hamlesi’nin ülkenin teknoloji üretim kapasitesini güçlendirdiğini ve stratejik bağımsızlığı pekiştirdiğini ifade eden Yılmaz, savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 80’i aştığını ve ihracatın yükseldiğini kaydederek, “Savunma sanayisini ben sadece güvenlikle ilgili görmüyorum. Orada elde ettiğimiz yetkinlikleri sivil endüstrilere de yayarak topyekûn ekonominin aslında teknolojik seviyesini yükseltmiş oluyoruz. Dolayısıyla savunma sanayisi sadece güvenlikle ilgili değil refahla da ilgili. Katma değeri yüksek bir ekonomi oluşturma hedefimizle de yakından ilgili” sözlerine yer verdi.

İNOVASYON VE YAPAY ZEKA

Yapay zekanın sıradan teknolojilerden biri olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan ve start-up’ların ve insan kaynağının geliştirilmesinin önemine dikkat çeken Yılmaz, “Yeni girişimlerin desteklenmesi çok çok kıymetli. Klasik sistem tabii ki devam edecektir ama yenilikçiliği, girişimciliği destekleyen bir finansal altyapının oluşması, araçların çeşitlenmesi de inovasyonun güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi bakımından çok önemli. Biz de hükümet olarak bu politikaları destekliyoruz” dedi.

ÖDÜL TÖRENİ VE KATILIM

Yılmaz, İnovaLİG Şampiyonları Ödülleri’nin Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet eden şirketlerinin vizyonunu ve yenilikçilik kapasitesini yansıttığını belirterek, ödül alan tüm firmaları tebrik etti ve paydaşlara teşekkür etti. Konuşmaların ardından ödüller, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe tarafından takdim edildi.