Yüzde 85’i gizli kalıyor

BURCU YANAR - ÖZEL HABER
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 22. ve 23. Dönem İzmir Milletvekili, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı ve Jinekolog aynı zamanda Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği (ÇİMDER) Başkanı Dr. Canan Arıtman, Türkiye’de artan çocuk istismarı ile ilgili konuşarak bir üniversite paneline katılan ve bir öğrencinin sorusu üzerine aralarında geçen diyalogda “Mini etek giyiyorsan, sarhoş oluyorsan, gece dışarı çıkarıyorsan sonuçlarına katlanırsın” diyen eski Anakara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek’e de yanıt verdi. Çocuğa yönelik cinsel istismar ve oranlarında çok ciddi bir artış olduğunu söyleyen Dr. Canan Arıtman, “Bu suç Türkiye’de neden giderek artıyor?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Türkiye’de cinsiyet ayrımcılık bir hayli arttı. Bir ülkede cinsiyet ayrımcılığı çok artarsa kadına ve çocuğa yönelik şiddet artar. Daha da basite indirgersek kadını eşit birey olarak görmeme bakış açısı kadın cinayetlerine ve şiddete yol açıyor.” Arıtman, “Kadınların kaç çocuk doğuracağına, nasıl doğuracağına, hamile kadının sokağa çıkamayacağına, sokakta gülemeyeceğine kadar her konuda konuşuyorlar. Kadın bedenine ve kadın hayatına müdahale ediliyor. Bir çocuk, çocuk olarak görülmüyor. Dişi olarak görülüyor. Cinsel obje olarak görülüyor. O yüzden çocuğa yönelik cinsel taciz ve tecavüzler artıyor” dedi.



İLKEL BAKIŞ AÇISI
 “Bazı sözde din hocaları devletin televizyonunda 6 yaşındaki kız çocuğu ile evlenilebilir derse bu ülkede niye çocuğa yönelik cinsel istismar artıyor diye düşünmemek lazım” diyen Arıtman, “Bir üniversite paneline katılan ve bir öğrencinin sorusu üzerine aralarında geçen diyalogda ‘Mini etek giyiyorsan, sarhoş oluyorsan, gece dışarı çıkarıyorsan sonuçlarına katlanırsın’ diyen Gökçek’in konuşması da ne kadar ilkel bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor. Hekimlere verilen insan ayrımı yapmama eğitiminin toplumdaki herkese verilmesi gerekiyor. Çünkü eşitlikçi bir atmosfer gelecek. Çocuğa değer veren çocuğu çocuk olarak gören bir bakış açısı hakim olacak tabi ki bu durum topluma da rol model olacak” şeklinde açıklamalarda bulundu.
KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ
Arıtman, çocuk cinsel istismarı konusunun Türkiye’de çok büyük bir soru işareti olduğunun altını çizerek, yetkili makamların bu konuda hiçbir veri toplamak için çalışma yapmadığını belirtti. Arıtman, “Her şeyden önce bilimsel anlamda veri toplamazsanız hangi sorunla karşı karşıya olduğunuzu ve ne yapmanız gerektiğini doğru planlayamazsınız. Bizlerin bildikleri sadece adli makamlara intikal eden ve bize gelen vakalardır. Ama şunu da biliyoruz ki adli makamlara intikal edenler sadece işin görünen kısmıdır. O görünen kısım yüzde 15’tir. Yüzde 85’i ise ne yazık ki gizli kalır. Ensestte yani aile içi vakalarda ise yüzde 95’i gizli kalır. Tüm bunlar durumun rehavetini gözler önüne seriyor” diye konuştu. ÇİMDER olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Arıtman, “Öncelikle tüm çocukları bu suçtan korumaya çalışıyoruz. Okullarda, belediyelerde çocuklara, ebeveynlere ve rehber öğretmenlere eğitimler veriyoruz. Çocukların veya ailelerin koruma altına alınması noktasında devletin ilgili makamlarıyla işbirliği yapıyoruz ve o çocuklara sahip çıkıyoruz. Kimlikleri mutlak suretle saklıyoruz. İnsanlar deşifre olmayacaklarını bilirlerse hem suçu ifşa etme noktasında hem de mağdur olanın mağduriyetini dile getirmesi noktasında cesaretleri artacaktır” sözlerine yer verdi. Eğitim fakültelerinde bu konunun ders olarak işlenmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu da söyleyen Arıtman, “Çocuk cinsel istismarı yok sayılıyor. Zaten bütün sorun burada başlıyor. Görmezden geliyoruz. Halının altını süpürüyoruz ve yok farz ediyoruz. Ama toplumun en masum, en mağdur ve en korumasız kesimi olan bu cinsel istismar mağduru çocukların sayısı katlanarak artıyor. İzmir’de birkaç hastanede çocuk koruma merkezleri var o çocuk koruma merkezlerine müracaat eden vakalarla birlikte Türkiye’de her 4 çocuktan biri, Dünya ortalamasında her 5 çocuktan biri cinsel istismar suçuna maruz kalıyor. Şimdilik istatistiksel veriler bunlar ancak yine de güvenilir veriler yok” dedi.
İNDİRİMLER UYGULANMASIN
Çocuk cinsel istismarındaki yasal durumu da değerlendiren Arıtman, “Aslında mevcut yasalarımızda olan cezalar az değil. Yeter ki cezalar layıkıyla uygulansın ve ceza indirimleri olmasın. Ne yazık ki erkek egemen bakış açısı yargı koltuklarında da hakim olduğu içindir ki hem kadına yönelik şiddette hem de çocuğa yönelik cinsel istismarda haksız tahrik indirimi gibi, ceket giydin, kravat taktın gibi abuk sabuk indirimler var. Bunlar olmamalıdır” ifadelerine yer verdi. “İlave caydırıcı yasalara ihtiyacımız var” diyen Arıtman, “O faillerin insan içine çıkamayacak ya da iş bulamayacak duruma getirilmesi gerekir. Mesela bu suçu işlemiş bir kişi yaşamı boyunca asla çocuklarla ilgili bir işte çalışamamalıdır. Çocukların bulunduğu ortamlara girmemelidir. Çocuk parkları onun için yasak bölgeler olarak yasal düzenlemeler yapılmalıdır” önerilerinde bulundu. Amerika’daki bir yasal düzenlemeden örnek veren Arıtman, “Eğer bir mahalleye bir pedofili taşınacak olursa emniyet merkezi o mahallede oturan herkese mektupla ya da e-mail ile ‘Şu adrese, şu fotoğrafını yolladığımız kişi taşınmıştır bu bir pedofilidir. Dikkatli olun’ uyarısı yaparak adamı ifşa ederler” diye açıkladı.
BEN BAŞKAN OLURSAM…
“Yaşamım boyunca kadınlar ve çocuklar hep önceliğim oldu” diyen Canan Arıtman, “Özellikle onları şiddet ve tacizden korumak için elimden geleni yaptım. Belediye başkanı olursam da yapmaya devam ederek bütün ilçelere çocuk koruma merkezleri kuracağım. Bu çocuk koruma merkezleri hem o bölgede eğitim görevi yapacaklar hem de risk altındaki çocukları tespit ederek onlar için özel koruma başlatacak ve mağdur çocukların ve ailelerin de tıbbı destek ve hukuki destek alabileceği merkezler olacak” dedi.