‘Zorlu gökdelen’ girişimi yeni bir kent suçu!

Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Ahmet Tuncay Karaçorlu, İzmir 1 Numaralı Koruma Kurulu Başkanlığı’na, ‘yeni kent suçu özelliği taşıyan gökdelen’ projesi için önerilerde bulundu. Karaçorlu, bu önerilerin mecliste görüşülmesini de talep ediyor

  • Oluşturulma Tarihi : 29.12.2019 10:16
  • Güncelleme Tarihi : 29.12.2019 10:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
‘Zorlu gökdelen’ girişimi yeni bir kent suçu! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir’in Konak İlçesi Akdeniz Mahallesi’nde yapılması planlanan ‘Gökdelen Projesi’ne bir tepki de Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi’nden geldi. Platformun sözcüsü aynı zamanda Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Ahmet Tuncay Karaçorlu, projeyi ‘yeni kent suçu’ olarak adlandırdı. Onlarca tescilli ve korunması gereken kültür yapılarının bulunduğu Akdeniz Mahallesi’nde, semt ölçeğinde bir Koruma Planı Çalışması’nın yapılması gerektiğini öneren Karaçorlu, İzmir 1 Numaralı Koruma Kurulu Başkanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne dilekçe vereceklerini ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile görüşme yapacaklarını açıkladı. Karaçorlu, dilekçe içerisinde yer alan bölgeye ilişkin önerilerin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ve Konak Belediyesi Meclisi’nde de sunulmasını talep etti. Zorlu gökdelen girişiminin, kültürel miras ‘Kemeraltı’na yönelik, ‘yeni yüksek gökdelen projelerini ve Kordon Otoyolu’nu tetikleyebileceğini savunan Karaçorlu, yalnızca arsa sahibine kazanç yaratan boş bina yatırımlarının meydana geleceğini kaydetti. Bölgede 200 yıllık bir okulun var olduğunu, 100 yıllık ek bina içerisinde yer alan Özel Bab-ı Sanat Tiyatrosu’nun ve İtalyan Kilisesi’nin bu tarihi yapı bütününün içinde bulunduğunu aktaran Karaçorlu, “Bu anayasal görev yalnızca belediyelerin ve duyarlı çevrelerin değil aynı zamanda yurttaş iş insanlarınındır da…” diyerek tüm vatandaşlara seslendi.



TARİHİ YAPILARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMESİN
“Tarihi koruyup, geliştirerek yeniden yaratmalıyız” diyerek sözlerine başlayan Karaçorlu, “Gökdelen Projesi, yaratacağı etkilerle; yüz metre yakınında bulunan, kültürel mirasımız ‘Kemeraltı’na yönelik, ‘yeni yüksek gökdelen projelerini ve Kordon Otoyolu’nu tetikleyebilecektir. İzmir’in önemli bir alışveriş merkezi ve çalışma alanı da olan Kemeraltı bu haliyle kazanılmış bir sektör olmaktadır. Gerekçe gösterilen yeni yatırım alanları, yalnızca arsa sahibine kazanç yaratan boş bina yatırımları olmaktadır. Kaldı ki İzmir, İpek Yolu güzergahında bulunan ‘Bir Kuşak- Bir Yol Projesi’nin önemli bir başka halkası olacaktır. Akdeniz’e de açılan ve aynı zamanda da bu kültür projesi için İzmir ‘onarılmış tarihi ve arkeolojik değerlerini de korumuş bir Kemeraltı ve İzmir’ ile hazır olmalıdır. Yeni dünya gibi ve yeni İzmir bu değerlerin İzmir’i olmalıdır. 200 yıllık okul, 100 yıllık ek binada yer alan Özel Bab-ı Sanat Tiyatrosu ve İtalyan Kilisesi bu tarihi yapı bütününün içinde bulunuyor. Bu anayasal görev yalnızca belediyelerin ve duyarlı çevrelerin değil aynı zamanda yurttaş iş insanlarınındır da…” dedi.
YANLIŞ OLUŞUMLARA KARŞI ÖNERİLER
Onlarca tescilli ve korunması gereken kültür yapılarının bulunduğu Akdeniz Mahallesi’nde semt ölçeğinde bir Koruma Planı Çalışması’nın yapılması gerektiğini talep eden Karaçorlu, her iki mecliste de sunulmasını istediği ve İzmir 1 Numaralı Koruma Kurulu Başkanlığı’na ileteceği önerileri bizlerle paylaştı. İşte Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi’nin dile getirdiği öneriler:
1- Bölgede tarihi tescilli Pasaport İskelesi’nin bulunması.
2- Bölgede tarihi tescilli Gümrük binasının bulunması.
3- Bölgede Cumhuriyet mimarisi özelliği taşıyan, yapı ve sokak ölçeğinde eserlerin bulunması.
4- Bölgede 19. yüzyıl ve öncesi tarihi kültür miraslarımız özelliği gösteren depo binalarının bulunması.
5- Bölgede 19. yüzyıl ve öncesi tarihi kültür miraslarımız özelliği gösteren sokakların ve yapıların bulunması.
6- Bölgede 19. yüzyıl ve öncesi tarihi kültür miraslarımız özelliği gösteren ve hala bir lise olarak kullanılan eğitim kurumunun bulunması.
7- Bölgede 19. yüzyıl ve öncesi tarihi kültür miraslarımız özelliği gösteren şu an kültür kurumu olarak kullanılan bir özel tiyatro binasının bulunması.
8- Bölgede 19. yüzyıl ve öncesi tarihi kültür miraslarımız özelliği gösteren ve halen dini tesis olarak kullanılan bir İtalyan Kilisesi’nin bulunması.
9- Bu özellikleri gösteren alanın, tarihi Kemeraltı sit bölgemizin hemen bitişiğinde bulunması.
10- Böylesi özellikler gösteren alanın koruma ve kullanma çalışmaları tamamlandığı koşullarda, kentimiz İzmir için kültürel boyutu olan, sosyal boyutu olan ve turizm alanında sektörel boyutu olan gelecek kuşaklar için de önemli kentsel işlevler taşıyacak bir alan özelliğini göstermektedir.
Bu anlamda alanın koruma ölçeğindeki kararlar ile korunması, bu özelliklerine aykırı kararlar ile bozulmaması ve Kemeraltı’nı da gelecekte etkileyen tetikleyici yanlış oluşumlara yönlendirilmemesi konusunda gereklerini bilgilerinize sunarım.