- İzmir
- 15.03.2025 00:00
Asgari ücret 22 bin 100 TL iken konut kredilerinde aylık ödemeler en az 34 bin TL’ye kadar çıktı. Akıllara ise asgari ücretli nasıl ev alacak sorusu geldi. Uzmanlar asgari ücretlinin ev almasının imkansız olduğunu söylüyor.
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre konut sahibi olma oranında, 2014’ten 2023 yılına kadar düzenli olarak düşüş yaşandı. 2014 yılında ev sahibi olma oranı yüzde 61,1 iken bu oran 2023 yılında 56,2’ye düştü. Kirada oturanların sayısı ise 2012 yılında beri artış gösteriyor. 2012’de bu oran 20,9 iken 2023’te 27,8 oldu. Ev sahipliği oranı her yıl düzenli olarak düşerken yeni ev alma şartları ise oluşmuyor. Asgari ücretli ve orta gelirli vatandaşlar ise ev alma hayali bile kurulamayacak derecede. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCBM) aralık ayına kadar politika faizini artırması ya da sabit tutması konut kredilerinde patlama yaşanmasına neden oldu. Kamu banklarında 1 milyon TL’lik konut kredisinin geri ödemesi 4 milyon TL’yi geçmiş durumda. Ayrıca 1 milyon TL’nin aylık ödemesi ise asgari ücretten 9 ila 12 bin fazla olarak 34 bin TL’ye çıkmış durumda. Uzmanlar asgari ücretli ile orta gelirli vatandaşın ev almasının imkânsız olduğunu ifade ediyor.
Türkiye’nin 3 kamu bankasının konut kredi faizleri ise uçmuş durumda. Bir bankada 1 milyon TL’lik kredinin geri ödemesi 3 milyon 806 bin TL olurken aylık ödemesi ise 31 bin 722 TL oldu. Bir diğer kamu bankasında ise durum neredeyse aynı. 1 milyon TL’lik kredinin geri ödemesi 4 milyon 155 bin TL, aylık ödemesi ise 34 bin 626 TL oldu. Üçüncü kamu bankasında ise durum ilk iki banka ile aynı. 1 milyon TL’lik konut kredisinin geri ödemesi 4 milyon 42 bin TL, aylık ödemesi ise 33 bin 684 TL oldu. 3 bankanın da aylık ödemesi asgari ücretin en az 9 bin TL, en fazla ise 12 bin TL’den fazla olarak görülüyor. 4 kişilik bir ailede 2 kişi çalışması durumunda bir eve 44 bin 200 TL maaş girmiş olacak. Eve giren maaşın 31 bin 722 TL’si krediye gittiğinde kalan 12 bin 428 TL ile aile geçinmeye çalışacak.
Asgari ücret ile konut satın almanın imkansız olduğunu dile getiren Emlak Uzmanı Fadıl Özrençer, “Asgari ücretlinin konut alabilmesi mümkün değil, olasılığı da yok. Konut fiyatları her geçen gün artmaya devam ediyor. Sadece asgari ücretlinin değil orta gelirlinin de artık konut alma olasılığı çok azaldı. Ancak aileden miras yoluyla veya diğer aile fertlerinin yardımıyla orta gelirli konu sahibi olabiliyordu. Ben bu sistemin yine bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Dar gelirli ve asgari ücretlinin hiçbir şansı yok. Orta gelirli de aile yardımıyla veya herhangi bir miras kalımı söz konusu olursa anca bu şekilde konut sahibi olunabilir. Yoksa kredi taksitleri ortada” diye konuştu. Özçener, 2025 yılı rakamları hakkında ise “Konut satışları 2024 yılı itibariyle iyi bir iveme yakaladı. Temmuz ayından beri yükselen bir ivme çizgi vardı. Ocak ayında aralık ayı rakamları açıklandı, bu ayda biraz düşüş yaşandı. Gördüğüm kadarıyla kredilerden bağımsız olarak konut satışları olumlu devam ediyor. Kredilerin yüksek olması ciddi bir olumsuz etki yaratmadı konut satışlarında. 2025 yılında da satışların artacağını düşünüyorum. 2024 Aralık ayında politika faizini düşürdü. 2025 yılında da aralıklarla düşürmesi bekleniyor. Bu düşüşlerle konut kredilerinde de düşüş yaşanacak. Yaşanılacak olan düşüşlerle beraber konut satışlarının olumlu seyretmesine neden olacağını düşünüyorum. 2025 yılı için bir düşüş beklemiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Sosyal-İş) Örgütlenme Uzmanı Toygar Güneş, asgari ücretli emekçinin üzerinde vergi yükünün artığını dile getirirken “Türkiye’de asgari ücretle geçinen bir işçinin ev sahibi olması, mevcut ekonomik koşullar ve konut fiyatlarına bakıldığında oldukça zor görünüyor. Asgari ücretin alım gücü ve konut fiyatları arasındaki uçurum, ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor. DİSK-AR tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye’de asgari ücretle çalışan oranının yüksek olduğunu ve bu kişilerin temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlandığını göstermektedir. DİSK-AR’ın 2025 yılı araştırması da asgari ücretli çalışanların ev sahibi olma olasılığının son derece düşük olduğunu belirtiyor. Sonuç olarak, asgari ücretle Türkiye’de ev sahibi olmanın gerçekçi bir hedef olmadığı, bu koşullarda ev almanın büyük bir finansal yük olduğu yönünde birleşiyor. Bu durum, ekonomik koşulların iyileşmesi, ücretlerin artması veya konut fiyatlarının düşmesi ile değişebilir, ancak şu anki tablo bu yönde bir değişikliği desteklemiyor. Asgari ücret günden güne erirken, işçinin omuzunda ki vergi yükü gün geçtikçe artıyor. Bir yandan sürekli artan vergiler de işçilere nefes aldırmıyor. Tabii tablonun diğer bir yüzü de var: o da patronların ceplerini doldurması. Yapılan gökdelenlere bakın, rezidanslara bakın, orada kimlerin oturduğunu göreceksiniz. İşçiyi sefalet ücretine mahkûm ediyorlar. Bugün işçiler ev kirasını bile zor ödüyor. İşçiler için ev almak ne bir ihtimal ne de hayal. Ama biliyoruz ki hak mücadelesi yoksullaşmanın, güvencesiz çalışma koşullarının, düşük ücretlerin, sömürünün üstesinden gelir. Bu vahim tabloyu değiştirmek için sendikal mücadeleyi daha da büyütmek gerekir” ifadelerini kullandı.