Büyükşehir’de işten çıkarmalar hizmette sorunlara neden olacak: İzmir çöker

İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu iş sözleşmesi tartışmaları ve "belediye bütçesine yük" gerekçesiyle yaklaşık bin 30 işçiyi işten çıkarmayı planlıyor. Belediye-İş Sendikası'nın açıklamasına göre, ilk etapta 360 işçi gerekçesiz biçimde işten çıkarıldı. Sürecin sonunda toplam bin 30 işçinin işten atılması öngörülüyor. Sendika temsilcileri ve işçiler, 9 Temmuz’da Belediye-İş İzmir Şubesi önünde toplanarak Egemenlik Binası’na yürüdü. Sloganlar eşliğinde gerçekleşen yürüyüşte “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız” ve “Sadaka değil, toplu sözleşme istiyoruz” sesleri yükseldi. İşçiler, Egemenlik Binası önünde çadır kurarak, her gün işlerine geri alınma taleplerini dile getirmeye devam ediyor. Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Turan Dündar, süreç böyle devam ederse İzmir’in çökeceğini belirtti.

GÖRÜŞME TALEBİ YOK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden kendilerine bir görüşme talebi olmadığını belirten Dündar, “Şu ana kadar Büyükşehir Belediyesi’nden bir görüşme talebi gelmedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, arabulucu olarak görevlendirilmişti. Genel başkan ve şube başkanları düzeyinde bir görüşme yapıldı; ancak henüz bu görüşmeye dair bir geri dönüş sağlanmadı. Belediye-İş Sendikası Genel Merkezi ve şube başkanları sürecin takipçisi olacaklarını belirtti” diye konuştu.

İZİN VERMEYİZ

İşten çıkarmalardan dolayı hizmetlerin aksadığını ifade eden Dündar, “360 arkadaşımız işten çıkarıldıktan sonra yeni bir işten çıkarma olmadı. Belediye, bu işlemleri İş Kanunu’na dayandırıyor. Oysa kanuna göre işten çıkarılan personelin yerine yenisi alınamaz. Ayrıca İZSU Genel Müdürlüğü'nde çalışan bir işçi başka bir birimde çalışamaz. İZDOĞA’nın ve İZBETON’un da kendi faaliyet alanları var. İşten çıkarılan işçilerin çoğu İZDOĞA çalışanı. İZSU zaten personel eksikliğiyle çalışıyor. Şu anda ekip kurmak, arızalara müdahale etmek ya da çağrılara yanıt vermek neredeyse imkânsız hale geldi. Hizmetler sürekli aksıyor. Bir kişi bile çıkarıldığında işler durma noktasına geliyor. Kanunen yerine kimseyi koyamazsınız; koysanız da biz buna izin vermeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

İZMİR ÇÖKER

“Bu şekilde devam ederse İzmir çöker” diyen Turan, “Su ve kanalizasyon hizmetleri aksarsa bu şehir yaşanmaz hale gelir. Örneğin, Gümrük Pompa İstasyonumuz var. Kemeraltı, Konak ve Alsancak gibi bölgelerden atık su, buradan Çiğli’ye pompalanıyor. Burada bir kişinin işe gelmemesi bile bu bölgelerde taşkınlara yol açabilir. Eğer süreç bu şekilde devam ederse İzmir’e su ve kanalizasyon hizmeti verilemez. Sokaklar lağım olur” ifadelerini kullandı.

TAŞERON TEPKİSİ

İşçilerin yerine taşeron işçi alınmasına karşına ““Biz buraya taşeron getirip işleri yaptırırız” derlerse, biz buna da izin vermeyiz. Taşeron çalıştırmak hem yasal engellere takılır hem de sendikal direnişle karşılaşır. Burada ciddi bir mücadele var. Gelinen noktada, bu sürecin devamı İzmir halkı için büyük bir zulüm olur” diye tepki gösterdi.

CEMİL TUGAY’IN TUTUMUNA BAĞLI

Eylemlerin Başkan Tugay’ın tutumuna bağlı olduğunu ifade eden Dündar, “Buradaki eylemlilik, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın tutumuna bağlıdır. Ne zaman işten çıkarmalar durdurulur, işçiler işlerine geri alınırsa bu eylemler de sona erer. Aksi takdirde eylemler süresiz devam eder. Şu an buradayız, arkadaşlarımız sloganlarla seslerini duyurmaya çalışıyor. Burası İzmir’in kalbi. Eğer buradaki çağrılara cevap verilmezse eylemler İzmir geneline, oradan da tüm Türkiye’ye yayılacaktır. Belediye-İş Sendikası’nın tüm üyeleri, İzmir’de bu sesin duyulması için görev alacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın; çünkü bu dava haklıdır” diyerek sözlerini tamamladı.