Çiğli, “İnadına eşitlik” dedi

Çiğli Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcı bir kent vizyonu ile hazırladığı Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın lansmanı bugün gerçekleşti. Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu’nun ev sahipliği yaptığı lansmanda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Osmaniye Milletvekili ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, CHP Çiğli İlçe Başkanı Erkan Akar, CHP İzmir il ve CHP İzmir ilçe teşikilatı yöneticileri Çiğli Belediyesi Meclis Üyeleri, katılım gösterdi. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan lansmanda gerçkeştirilen video gösterminin ardından konuşma yapan Kaya ve Yıldız belediyelerin eşitlik konusunda yaptığı çalışmaların önemini vurguladı.

YILDIZ: İNADINDA EŞİTLİK

Belediye olarak yalnızca temel belediyecilik hizmetleri vermek yerine toplumsal çalışmaları da öncelediklerini belirten Yıldız, kadının olduğu yerde eşitlik olacağını söyledi. Kadının yönetimde yer almasının önemini vurgulamak için seçimden önce 6 kadından oluşan bir liste hazırladıklarını aktaran Yıldız, “Bugün Çiğli Belediye Başkanı olarak karşınızda böyle bir eylem planının hazırlığının olmasından dolayı burada emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ederek başlamak istiyorum. Çok kıymetli bir iş. Biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler sadece  kentlerin yollarını, kaldırımlarını tamiratlarını, banklarını, bahçelerini düşünmüyoruz. Aksine o kentte paydaşların bir arada katılımcı demokrasiyle çok ses, çok nefes anlayışıyla birlikte üretip, birlikte yönetmeyi planladığımız bir belediyecilik anlayışıyla bir eylem planı hazırladık. Biz Kadınların sadece evlerine ve iş yerlerine değil önce üretime sonra da yönetime katılması noktasında bu dönem belediye başkanı olarak mecliste 6 tane kadın arkadaşımızın seçilebileceği inancıyla bir liste hazırladık. Ama ne yazık ki bir fireyle 5 tane kadın meclis üyesiyle 2024-2029 dönem arasındaki belediyesini yönetecek. Ben kadınların hayatın her alanında egemen olduğuna, kadının multi disiplinle çalıştığına inanan bir yurttaşım. Çünkü kadınlar hayatın başlangıcını bizlere sunan, bizleri bugünlere taşıyan en önemli bireyler. Kadın olmazsa erkeğin olma ihtimali olmadığını fizik olarak da sizler de benim kadar biliyorsunuz. O yüzden kadının olduğu yerde eşitlik vardır. Kadının olduğu yerde aidiyet duygusu yüksek olur. Kadın kendinden daha çok yapacağı işe sarılacağı için mutlaka başarılı olacağını düşünüyorum. Bizler Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak şunun altını çizmek istiyoruz. Kadınların seçimlerinden, kahkahasından, varlığından rahatsız olanların karşısında olacağız. Şunu unutmayın, inadına demokrasi, inadına adalet, inadını eşitlik” şeklidne konuştu.

AK PARTİ’NİN HASARINI BELEDİYELER KARŞILAMAYA ÇALIŞIYOR

AK Parti iktidarı boyunca toplumun adaletten ve eşitlikten uzaklaştığına değinen Kaya, belediyelerin bu hasarı kapatmaya çalıştığını belirtti. Eşitlik mücadelesine erkeklerin katkılarının da çok önemli olduğunu vurgulayan Kaya, “Başkanımın tam da bıraktığı noktadan ben alayım. Dedi ki; kadının mücadelesinin her alanında, her anında biz yanlarındayız. Evet, biz halk partisinde insan hakları mücadelesinde olduğu kadar kadın hakları mücadelesini de eşitlikçi erkek yoldaşlarımızla yapıyoruz. Ne mutlu ki o eşitlikçi erkeklerin birçoğu bu salonu doldurmuşlar ve kadın arkadaşlarıyla birlikte mücadele ediyorlar. Onun için ben buradan tekrar bu salonda bizimle birlikte olan tüm erkeklere teşekkür ediyorum efendim. Erkeklerin bu mücadeleye umut vermesi en değerlisi. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizin birçoğu Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı hayata geçiriyor. Peki neden Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu yerel eşitlik eylem planlarını yapmak durumunda hissediyorlar? Çünkü AK Parti 20 küsur yıllık iktidarının sonunda o kadar perişan, o kadar yoksul, o kadar yoksun toplum kesimlerinin arasında o kadar büyük uçurumlara sebebiyet verdi ki biz Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizle yerelde acaba ne kadar toplumun kesimlerini eşitleyebiliriz? Ne kadar çok dokunabiliriz? Bunun derdine düşmek durumunda kaldık maalesef. Başkanımın da dediği gibi elbette bizim temel görevlerimiz var. Belediyelerin temel hizmetleri var. Yapmak durumunda olduğu, görev tanımında olan. Ama diğer yandan da bizim silkeleyin dedikleri belediyelerimiz hatırlarsanız. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘silkeleyin’ dedi. O silkelenmeye çalışılan belediyelerimiz ile bugün ne kadar çok insana dokunabiliriz? O dar bütçeleriyle, o imkansızlıklarıyla ne kadar çok insanımıza dokunabiliriz? Bunun çalışmasındalar, buna kafa yoruyorlar. Az önce gösterdiğiniz tabelada en önemli sözcükler artık Türkiye'de eşitlik, adalet, kapsayıcılık, erişilebilirlik. Eşitlik deyince biz tabii önce bir kadından başlayalım. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel açıklamıştı. Bizim iktidarımızda eşitlik bakanlığı kurulacak. Kadın ve eşitlik bakanlığı kurulacak. Yirmi iki yıllık AK Parti iktidarının sonunda geldiğimiz nokta, kadın o kadar eşitsizleştirdi, o kadar hapsetti, o kadar elini içine bıraktı ki, sadece ona doğurganlık ve annelik görevini yükledi. Halbuki aile kavramı içerisinde biz kadın ve erkeğin eşit olduğu, sağlıklı bir aileyi istiyoruz. Ama maalesef 20 küsur yılın sonunda AK Parti iktidarı bizi eşitsizliğe getirdi. Onun için her cümlemizin başı maalesef eşitlik oldu. Adalet yine böyle. Özge aramızda. Bugün konuştuk Özge'yle; Vefaten başvurdum. Gittim, gittim, elim boş döndüm dedi. Ve Özge ölümün kıyısından döndü. İyi ki bizimle beraber, iyi ki buradasın Özge. Öfke gibi tabii nice canları yitiriyoruz. Nice canları yitiriyoruz” ifadelerini kullandı. 

GEÇEN YIL EMEKLİ, BU YIL İLE YILI İLAN EDİLDİ

Cumurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla silkelenmeye çalışan belediyelerin tüm zorluklara rağmen toplumsal eşitlik için çalıştıklarını aktaran Kaya, “Geçtiğimiz yıl emekliler yılı ilan etti iktidar. Emekliler hiçbir şey göremedi. Aksine sefalete açlığa mahkum edildi. Kaderiyle baş başa bırakıldı. Bu yıl da aile yılı ilan edildi. Daha geçtiğimiz günlerde bir aile katliamı gerçekleşti. Üç çocuk, anne ve sonunda da şahsın kendisi. Türkiye'de yarattıkları siyasi iklim ekonomik çıkmaz ve bunun nihayetinde toplumun geniş kesimlerine yaşattıkları yoksulluk, yokluk, açlık ve sefalet maalesef bir buhrana dönüşmüş durumda. Aileler katlediliyor. Kadınlar katlediliyor. Baktığınızda yoksulluk en çok kadının sırtına yükleniyor. O evdeki iki çocuğun karnını Özge doyurmak durumundaydı. Özge çalışmak durumundaydı. İşte o yoksulluk milyonlarca kadın doğduğu gibi Özge'nin omzuna yüklenmişti. Kim tarafından AK Parti iktidarının ekonomi politikalarının yüzünden. AK Parti iktidarı yükledi bu yoksulluğu Özge ve daha binlercesinin, yüzbinlercesinin sırtına. Ve hemen hemen her gün neredeyse en az bir kadını cinayete uğruyor. Kurban demek istemiyorum. Kadın cinayete uğruyor. Kimi zaman bu sayının dörde çıktığını gördük. Bir gün bir uyandık. Adana'da bir kadın katledilmiş. Karaman'da bir kadın katledilmiş. Bursa'da bir kadın katledilmiş. Bir genç kızı babası… düşünebiliyor musunuz? Doğum gününe gitmek istediği için katledebiliyor. Işte bütün bunlar ülkemizin yaşadığı siyasal, ekonomik ve nihayetinde de sosyal buhranın sonucundadır. İşte bizim belediyelerimiz ki iyi ki varlar gittiğim her yerde iyi ki varlar belediyelerimiz diyor yurttaşlarımız. Gerek eşitlikçi politikalarıyla insanımızın, bireylerimizin, engelli yurttaşlarımızın, engelli bireylerimizin, özel insanlarımızın ‘yoksul bırakılmış insanlarımızın nasıl hayatlarını eşitleyebiliriz? Temel insani ihtiyaçlarını karşılamak üzere nasıl imkan yaratırız?’ diye işte bu silkelemeye çalıştıkları belediyelerimiz gece gündüz çalışıyorlar. Bu çalışmaların Hepsi çok kıymetli, birbirinden kıymetli. Fakat dedim ya esas olan insani temel ihtiyaçlar. En temel bizim ihtiyaçlarımız nedir; Beslenmek, barınmak, sağlık ihtiyaçları. İşte kent lokantaları. Türkiye'nin dört bir yanında kent lokantaları açmaya devam ediyoruz. Çünkü yurttaşın karnı aç. Çünkü öğrenciler başkanımızın önünü çeviriyor. Buraya da açın diye. Türkiye'nin dört bir yanında kent lokantalarına talep var. Çünkü artık pazara giden benim emekli yurttaşım, filesi boş deniyor. Çukurova gibi bir yerde, karpuzun yetiştiği yerde. Küçücük, küçücük. Greyfurt kadar karpuzu almak durumunda kalıyor. Bizim emekli yurttaşımız. Ve bir gün işte ben karşılaştım pazarda. Oturmuş yaşlı bir teyzem, emekli teyzem. Böyle bakıyordu karpuza. ‘Teyzem neden seyrediyorsun onu’ dedim. ‘On liraya ancak bunu alabildim’ dedi. O zaman beş bin liraydı. Emekli maaşı. Düşünün. Ve bunu düşünüyordu teyzem de. Ben nasıl bu halde geldim diye. Sadece küçük karpuzla ayrılmıştı o teyzeniz. Biz sadece belediyelerimizle değil gelecek ilk erken seçimde ilk genel seçimde belediyelerimiz eliyle uyguladığımız bu eşitlikçi sosyal pratikalarımızı bizimle özdeşleşen sosyal belediyeciliği Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetip yanına dolayacağız. Önceliğimiz her zaman dezavantajlı gruplar, toplumun en eşitsiz kesimlerine yönelik olacak. Öyle bir devlet olacak ki daha çok insanın yanında olacak. Bir gün duyuyorum. Engelli bireylerimizin maaşlarında kesinti hatta iptal olmuş. Tabii kasada para bitince ilk bunlara göz dikiliyor. Bunların hepsini ve daha fazlasını Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında işte bu eşitlik, adalet, kapsayıcılık ve erişilebilirlik ilkeleriyle, seksen altı milyon yurttaşımıza devletin tüm imkanlarını eşit bir şekilde sunacağız” diye konuştu.

NAFAKA HAKKINA GÖZ DİKTİLER

İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkıldığına dikkat çeken Kaya, AK Parti iktidarının kadınların hakları giderek kısıtlamaya çalıştığını dile getirdi. Kadınların nafaka haklarının kısıtlanmasına karşı parti olarak mücadele edeceklerini aktaran Kaya, “Değerli arkadaşlarım aynı zamanda çok kıymetli bir haftanın içerisindeyiz kadınlar için. Az önce sunucu arkadaşım da bahsetti. Bundan yıllar önce başlayan bir kadın hareketi Türkiye'de de dünyayla eş zamanlı başlamıştır. Kadın mücadelesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadının toplumdaki, o fotoğraftaki o eşit çağdaş hayata dönük yüzünü, ki Türkiye'nin yüzünü çağdaş yaşama, çağdaş dünyaya dönük olmasını istiyoruz, kadınların haklarını birçok ülkeden önce verdi. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar Her zaman kadın haklarını en önde savunucusu ve güvencesi olmuşlardır. Bugün de kadın hakları için mücadeleye devam ediyoruz. Tüm örgütümüzle ve tüm üyelerimizle. Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda AK Parti iktidarı kadının oy adına adeta kayyum atamaya kalktı. Ve Cumhuriyet Halk Partimizin ve diğer muhalefet partilerin Meclisteki yoğun mücadelesiyle bu adımda şimdilik geri adım attı. Fakat yetmedi. Zaten hakimler adeta kırtmak için birbiriyle yarıştığı Nafaka hakkını da sınırlamaya çalışıyor. Nafaka hakkı içinde elimizden gelen tüm gayreti, tüm muhalefeti göstereceğiz. Kadının Nafaka hakkına göz dikilmesine de müsaade etmeyeceğiz. Yine 6284 sayılı yasayı İstanbul Sözleşmesi'nden çıktılar biliyorsunuz. Şimdiki savunmaları 6284 yasası vardı orada. Peki buradan soralım biz; 6284 sayılı kadını koruyan yasayı siz uygulasaydınız, Özge bugün ölümün kıyısından dönmek durumunda kalacak mıydı? Özge anlattı. Sen ‘Başvurdum ama hiçbir yanıt alamadım’ dedin. Maalesef. Peki siz 6284'ü uyguluyordunuz da sadece kağıtta bırakmayıp karakollarda, tüm yetkili kurumlarda, iş birliğinde uygulasaydınız bugün sen bunları yaşamıyor olacaktın ve binlerce arkadaşımız da yaşamıyor olacaktı o yaşadıkları şiddeti, ve birçoğu da şimdi hayatta olacaktı. Az önce belediyemizin kadın biriminin müdürüyle tanıştım. Burada kadın çalışmalarına dair de çok detaylı bilgilerim var. Başkanımızı ve yönetimini buradan tekrar tebrik ediyorum. Önümüzdeki günlerde yine kreş açılışı olacağı müjdesini verdi. Inşallah onun için de burada olacağız. Kadının sosyal hayata katılımını sağlayan sadece sosyal hayata değil çocuklarını güvenle bırakıp aile ekonomisine katkı vereceği, çalışabileceği imkanları yaratan bir uygulama kreş. Bunun için de başkanım size şimdiden çok teşekkür ediyorum. Kreşlerimizin sayısını daha da çoğaltacağız. Güzel İzmir'imizde sayıların daha da artmasını bekliyoruz” dedi.
Yıldız ve Kaya’nın konuşmalarının ardından 2024-2028 Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın sunumu Uzman Sosyolog Şimal Karabulut Kaçar tarafından gerçekleştirildi.

BERKAY ERDEN