Gaziler Caddesi üzerinde bulunan bir binada süren yıkım çalışmaları bölge halkı ve yayalar için güvenlik endişesi yaratıyor. Yıkım alanı çevresinde yeterli güvenlik önlemi alınmadığı iddiası dikkat çekerken, vatandaşlar endişelerini dile getirdi
İzmir’in Konak ilçesi Gaziler Caddesi üzerinde yer alan ve uzun yıllar Özel İzmir Hastanesi olarak hizmet veren yüksek katlı binanın yıkım süreci, aylardır devam ediyor. Özellikle dış cephede sürdürülen yıkım çalışmaları sırasında cam, tuğla ve diğer inşaat malzemelerinin düşme ihtimali, bölgeden geçen vatandaşların tepkisine neden oluyor. Yıkım alanının hemen ilerisinde bulunan otobüs durağına ulaşmak isteyen yayalar, moloz yığınlarının arasından yürümek zorunda kalırken, güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu savunuldu. Çalışmanın bir an önce tamamlanmasını talep eden bölge halkı, “Kafama cam düşecek korkusu içerisindeyim. Işıklardan geçmeyip biraz daha geriden yürüyüp geçsem bu kez de hızlı gelen arabaların bana çarpma riski var. Ne olacak böyle bilmiyorum, bu bina için acil önlem almaları şart” eleştirisinde bulundu.
Yıkım alanına yakın iş yerleri ve günlük olarak güzergâhı kullanan vatandaşlar, can güvenliği endişesi taşıyor. Çevrede herhangi bir koruyucu tül, bariyer ya da yönlendirme olmaması, riskleri artırıyor. Özellikle rüzgarlı havalarda cam kırıkları ve hafif yapı malzemelerinin yola savrulabileceğini belirten yurttaşlar, durumu yetkililere ilettiklerini ancak hâlâ somut bir adım atılmadığını ifade ediyor.
Bölgeden her gün geçen bir vatandaş, yaşadıkları sıkıntıyı şu sözlerle anlattı: “Bu bina 1 aydan fazla bu halde ve camları kırık, bina zaten kullanılamaz durumda. Pencere çerçeveleri ve camlar hep yerlere dökülüp saçılmış. Cam kırıklarının üzerinden geçiyorduk. Benim iş yerim bu güzergahta, binanın az ilerisinde trafik lambaları var. Karşıya geçince ister istemez bu binanın önünden yürümek zorunda kalıyorum. Kafama cam düşecek korkusu içerisindeyim. Işıklardan geçmeyip biraz daha geriden yürüyüp geçsem bu kez de hızlı gelen arabaların bana çarpma riski var. Ne olacak böyle bilmiyorum, bu bina için acil önlem almaları şart.”
Aynı cadde üzerinde ikamet eden başka bir vatandaş ise yağışlı havalarda riskin arttığını dile getirerek, “Yağmur yağdığında yerdeki camlar, molozlar kayganlaşıyor. Bir yandan ayağımız kayıyor, bir yandan da yukarıdan bir şey düşecek mi diye korkuyoruz. Akşam saatlerinde ışıklandırma da yetersiz olduğu için, düşen küçük parçaları fark etmek imkânsızlaşıyor. Burada her gün yüzlerce insan yürüyor, durağı kullanıyor. Daha fazla beklemeden buranın güvenliği sağlanmalı. Hem kendi can güvenliğimiz hem de caddeyi kullanan diğer yurttaşlar için yetkililerin ivedilikle harekete geçmesini istiyoruz. Yıkımın daha hızlı ve kontrollü yapılmasını, çevrenin güvenli hale getirilmesini ve molozların düzenli olarak temizlenmesini talep ediyoruz” çağrısında bulundu.
Yıkım alanının hemen yakınında yer alan otobüs durağı, tehlikeyi artıran bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. Durağa gitmek isteyen vatandaşlar, inşaat atıklarının içinden geçmek zorunda kalıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde, işe ve okula gitmek isteyenlerin yoğun olarak kullandığı durağın bulunduğu noktada herhangi bir yönlendirme ya da güvenlik bariyeri olmadığı gözleniyor.
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA