İnciraltı ve Çakalburnu Lagünü yeni bir tehlike altında

Muhabir- Merve Ağrıç/ Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından, İzmir Ziraat Mühendisleri Odası’nda İnciraltı bölgesi sit statüsü değişikliği ve tarım dışı amaçla kullanım kararlarına ilişkin ‘İnciraltı Bölgesi ve Çakalburnu Lagünü Yeni Bir Tehlike Altında’ başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ilgaz Su Aktaş, İnciraltı ve Çakalburnu Lagünü ’nün yeni bir tehlike altında olduğunu vurgulayarak, bölgeye yönelik rant odaklı projelerin uzun yıllardır bölgeyi tehdit ettiğini vurguladı. Aktaş, İnciraltı’nın doğal ve tarımsal değerlerinin korunması gerektiğini ifade ederken, bölgeyi ranta açmak isteyen çevrelerin bu kararların arkasında yer aldığını dile getirdi. Bu kapsamda, yapılan plan değişikliklerinin kamu yararına değil, belirli grupların çıkarlarına hizmet ettiğini dile getirdi.

İHALECİLER, İNCİRALTI’NA YILLARDIR GÖZ DİKTİ

İnciraltı Bölgesini tehdit eden kararlara bir yenisi daha eklendiğini Aktaş, “Geçtiğimiz hafta Resmî Gazete'de yayımlanan ve İnciraltı Bölgesinin bir kısmını kapsayan sit statüsü değişikliği yıllardır dile getirdiğimiz hususları yeniden gündeme getirmiştir. İzmir'de kentsel rantın biriktiği en büyük, en çok gündemde tutulan, bir an önce ranta konu edilmesi için türlü çabalar içine girilen bir alandır İnciraltı. Bölgenin rantından nemalanmak isteyen gayrimenkul simsarları, yapılaşmaya açılması halinde zenginliğini katlamayı bekleyen müteahhitler, ‘müşteri garantili’ otoyol, köprü ve benzeri projelerle kamu kaynaklarına konmak isteyen ihaleciler, İnciraltı’na yıllardır göz dikti. Israrla İnciraltı bölgesinin değerini, korunma gerekliliğini anlatıp durduk. İnciraltına gözlerini dikenler asla anlamak istemedi ancak İzmir halkı İnciraltı’nın neden korunması gerektiğini anladı ve mücadele etti. Bugün ise; İnciraltı’ndaki ısrar nedenlerinin de daha net anlaşılmasına ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.

AVUCUNU OVUŞTURANLARIN İSTEKLERİ İÇİN TÜRLÜ YOLLAR DENİYORLAR

Toprak Koruma Kurulu kimin için tarım dışı amaçla kullanıma ilişkin karar alıyor sorusunu yönelten Aktaş, “İmar Planları kimin için yapılıyor? Sit Statüsü kimin için düşürülüyor? Toprak Koruma Kurulu Kararı ile İnciraltı Bölgesinde tarım dışı kullanıma izin verilirken gelecek kuşaklarımızın gıda ihtiyacı, gıda güvenliği mi düşünülüyor? İmar Planları yapılırken kentin bütününde yaşanan bir sorunun çözümü, barınma hakkı, kamunun çıkarı, uzun erimli ve planlı bir kent, sosyal devlet gereği yükümlülükler mi gözetiliyor, İmar planları tüm İzmirliler için mi yapılıyor? Sit statüsü, her yıl kentimize uğrayıp, beslenen, çoğalan, konaklayan flamingolar daha rahat yaşasın hem kara hem su florası daha da gelişsin, biyoçeşitlilik artsın diye mi düşürülüyor? İlgili ve yetkili idareler, İnciraltı’nda avucunu ovuşturan kesimlerin isteklerini yerine getirebilmek için türlü yollar deniyorlar. Sit statüsü değişikliği de bu yaklaşımın son ürünüdür. Biliyorsunuz ki 2018 yılında alınan mahkeme kararına kadar Körfez Geçiş Projesi kentin gündemindeydi. Geçtiğimiz sene genel seçimlerin hemen öncesinde onaylanan imar planlarında rafa kaldırılan projenin ulaşım bağlantılarının da sinsice iliştirildiğini gördük. Söz konusu imar planlarına dava sürecimiz devam ediyor ve hatta İzmir Büyükşehir Belediyesinin açtığı davanın bilirkişi raporunda heyetin görüşünün planların iptali yönünde olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte 2018 yılında Körfez Geçiş Projesinin ÇED Olumlu kararını iptal eden mahkeme kararında mahkeme heyetinin, projenin kuzey ve güney kıyılarındaki korunan alanlara vurgu yaptığını da hatırlatmak isteriz” diye aktardı.

İNCİRALTI SAHİPSİZ DEĞİL

Gerçekleşen basın açıklamasının devamında ise Aktaş, şu ifadelere yer verdi: “Bu bağlamda yapılan sit statüsü değişikliğinin olası bir proje ve projeye ilişkin davada ön almak, yargı kararlarının arkasından dolanmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Devletin kurumları halkına, doğaya, çevreye, tarım alanlarına, yurttaşların geleceğine ilişkin sorumluluklarını bir kenara bırakmış, rant peşinde koşan çevrelerin taleplerini nasıl yerine getireceği derdine düşmüştür. Ancak İnciraltı sahipsiz değildir, her adımı takip edeceğimizi ve mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bildiririz.”

MERVE AĞRIÇ