İzmir’in sanat sahnesine yeni bir soluk

İzmir’de Umurbey Mahallesi’nde 2024 yılında kurulan Flow & Chill topluluğu, kısa sürede İzmir’in kültürel ve sanatsal atmosferinde sağlam bir yer edindi. Sahne sanatlarında farklı disiplinleri bir araya getiren Flow & Chill topluluğuna ilgi her geçen gün artıyor. Biz de topluluğun kurucularından Hasan Hüseyin Akkaya ve Mehmet Yaşar ile ekip üyeleri Selim Çolakel, Ege Yücel ve Berkay Tuncay ile bir araya gelerek Flow & Chill’in hikayesini, misyonunu ve gelecek planlarını konuştuk.

ÇOK YÖNLÜ SANAT HAREKETİ

Farklı disiplinleri bir araya getirerek sanatla toplum arasındaki bağı güçlendirdiklerini belirten topluluğun kurucusu Hasan Hüseyin Akkaya, “Sanata ve performans sanatlarına olan ilgimiz bizi bir araya getirdi. Flow & Chill; flow art, jonglörlük ve sahne sanatlarına ilgi duyan bireylerin bir araya gelmesini sağlayan bir topluluk. Ancak sadece bir sahne sanatları grubu değiliz; aynı zamanda sanatın herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanan bir platformuz. 2024 yılının Mart ayında Umurbey Mahallesi’nde başladığımız bu yolculuk, zamanla farklı disiplinleri de kapsayan çok yönlü bir sanat hareketine dönüştü. Daha fazla insana ulaşmak istiyoruz… Sanata ilgi duyan herkese kapılarımız açık! Eğitimlerimize, etkinliklerimize veya projelerimize katılmak isteyenler sosyal medya üzerinden bizleri takip edebilir. İzmir ve çevresinde düzenlediğimiz gösterileri daha büyük çapta gerçekleştirmek, daha fazla sanatçıyla iş birliği yapmak ve sanatla toplum arasındaki bağı güçlendirmek bizim öncelikli hedeflerimizden” diye konuştu.

GENİŞ KİTLELERE ULAŞMAK İSTİYORUZ

 Geniş kitlelere ulaşmak istediklerini ifade eden topluluğun diğer kurucularından Mehmet Yaşar, “Biz sanatın sadece belirli bir kesim için değil, herkes için ulaşılabilir olması gerektiğini savunuyoruz. O yüzden etkinliklerimizi ve eğitimlerimizi olabildiğince geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyoruz. Flow & Chill, sanatın dönüştürücü gücünü toplumla buluşturmak için yola çıktı ve bu misyonu sürdürüyor. Ayrıca Türkiye genelinde sanatın daha erişilebilir olması için eğitim programlarımızı genişletmeyi planlıyoruz. Özellikle farklı şehirlerde workshoplar düzenleyerek sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyoruz. Sahnedar atölyemiz sadece jonglörlük ve flow art’a değil, tiyatro, çağdaş dans, müzik ve görsel sanatlar gibi birçok farklı disiplinlerden sanatçılara açık… İzmir’de sanatçılar için bir buluşma ve üretim alanı yaratmak istiyoruz. Sanatçılar burada atölyeler düzenleyebilir, projelerini hayata geçirebilir ve kolektif üretime katkı sağlayabilirler” dedi.

SANATIN FARKLI YÖNLERİNİ KEŞFEDİYORUZ

Sanatın farklı yönlerini keşfettiklerini söyleyen eğitim koordinatörü Ege Yücel, “Eğitimlerimiz Darağaç’taki merkezimizde gerçekleşiyor. Flow art ve jonglörlük üzerine eğitimler veriyoruz. Özellikle yeni nesil sanatçıların yetişmesini sağlamak istiyoruz. Sanatın sadece izlenen değil, deneyimlenen bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Flow & Chill olarak Türkiye’nin birçok farklı sanatçısıyla iş birliği yapıyoruz. Workshoplar, kurslar ve tanıtımlar düzenleyerek, sanatın farklı yönlerini keşfetmek isteyen insanlara güçlü bir topluluk desteği sunuyoruz” şeklinde konuştu.

TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER

Teknoloji ve Üretim Sorumlusu Selim Çolakel ve Berkay Tuncay, “Sanatın sadece performansla sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Flow & Chill olarak sahne sanatları ve flow art ekipmanları üretiyoruz. Ekipman üretimimiz Hyp3D tarafından gerçekleştiriliyor. Biz de yenilikçi ve teknolojik çözümler geliştirerek, bu sanat dallarında daha işlevsel ve estetik ekipmanlar tasarlıyoruz. Özellikle jonglörlük, ateş dansı ve flow art için özel tasarlanmış ekipmanlarla bu sanat dallarını daha ileri bir seviyeye taşımayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. 

HÜSEYİN DEMİR