İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği’nden Soyer'e sert tepki: Soyguncular, vurguncular hesap verecek!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki döneminde, dönemin Başkanı Tunç Soyer’in öncülüğünde başlatılan ve sosyal belediyecilik vizyonuyla duyurulan kooperatif destekli kentsel dönüşüm projeleri, aradan geçen yıllara rağmen ilerleme kaydedemedi. İnşaatların başlamaması ve sürecin belirsizliği nedeniyle mağduriyet yaşayan İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği üyeleri, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanarak seslerini duyurdu.

  • Oluşturulma Tarihi : 14.06.2025 21:28
  • Güncelleme Tarihi : 14.06.2025 21:28
  • Kaynak : BÜLTEN
İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği’nden Soyer'e sert tepki: Soyguncular, vurguncular hesap verecek! haberinin görseli

İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Bizler, bu ülkenin sosyal adalete, toplumsal dayanışmaya ve kamuya ait kurumların güven verici ağırlığına inanmış sıradan yurttaşları olarak, bugün burada ne bir partiye karşı propaganda yapmak, ne de siyasi kutuplaşmayı beslemek amacıyla bulunuyoruz; tam aksine, bizler bu ülkenin kurucu değerlerine bağlı, adaleti rehber edinmiş, emeğiyle yaşamını sürdüren ve hiçbir zaman “aldanan” olmamış ama bu defa “kandırılmış” olmaktan büyük üzüntü ve öfke duyan insanlarız.

2021 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde ve dönemin belediye başkanı Tunç Soyer’in siyasi vizyonunun yansıması olarak kamuoyuna sunulan ve şehirdeki çarpık yapılaşmayı dönüştürme iddiasıyla başlatılan konut yapı kooperatifleri, başlangıçta birçok kişi için sadece bir konut edinme projesi değil, aynı zamanda sosyal belediyecilik anlayışının somut bir temsili, bir kentsel umut ve bir dayanışma hayali olarak görülmüştü. Çünkü bu projelerin doğrudan belediyenin denetiminde yürütüleceği ilan edilmişti. Kamuoyuna bizzat zamanın belediye başkanı Tunç Soyer ve partinin en üst düzey yöneticisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından garanti verildi. Dönemin CHP Genel Başkanı ve Belediye Başkanları temel atma törenlerinde projenin garantörünün belediye olduğu sık sık vurgulamıştı.
Ancak ne yazık ki, bu sözlerin altı boş çıkmış; belediyenin güvencesiyle yatırım yapan binlerce iyi niyetli vatandaş, aradan geçen zaman içerisinde, projelerde inşaata başlanmadığını, başlayan yerlerde yol alınamadığını, yönetimlerin keyfi ve çoğu zaman usulsüz uygulamalara imza attığını ve sürecin kamu çıkarından tamamen uzaklaşıp ranta, kişisel zenginleşmeye ve siyasi korumaya dayalı bir düzen hâline geldiğini acı şekilde görmüştür.
Bu kirli yapının içinde, yalnızca teknik hatalar ya da bürokratik gecikmeler değil, açıkça suç teşkil eden ve belgelenmiş durumlar bulunmaktadır; bunlar arasında sahte sözleşmeler, yandaş firmalara aktarılan kaynaklar, iş yeterliliği olmayan ve siyasilerin kurdurduğu yeni şirketlerle yapılan ihaleler , denetim yapılmaksızın ödenen 100’lerce milyonluk avanslar ve üyelerin bilgisi dışında imzalanan ağır yükümlülükler içeren evraklar yer almaktadır. Tüm bu tablo, sadece kötü yönetimle değil, aynı zamanda çıkar amaçlı örgütlü bir yapının varlığıyla açıklanabilir hâle gelmiştir.
Tüm bu süreçte, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açık uyarıları dikkate alınmamış; aksine, belediye destekli ve CHP teşkilatlarıyla organik ilişkili bir ağ, bu projeleri adeta “dokunulmaz” göstererek kamuoyunu yanıltmış ve halkın güvenini kötüye kullanmıştır. Dolayısıyla bu yapının kurucularından olan Tunç Soyer, projelerin siyasi gözetimini üstlenen CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol gibi isimler, sadece siyasi değil, aynı zamanda hukuki sorumluluk da taşımaktadırlar. Bu nedenle haklarında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na, İş İnsanları Gaziemir, İş Alemi Yeni Yaşam ve İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifleri tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur. İmece Yaka ise şikayet dosyasını tamamlayarak şikayetçi olan 4. Konut yapı Kooperatifi olmak üzeredir.

Süreç içerisinde yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, projeleri tek taraflı fesih ederek birkaç içiboş cümle dışında hiçbir çözüm sunmaması ve mevcut CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bugüne dek bu konuya dair kamuoyuna tek bir açıklama yapmamış olması, tüm süreci bilmesine rağmen randevu taleplerine dönüş dahi yapmaması; yalnızca sessizlik değil, aynı zamanda mağduriyeti görmezden gelmek ve siyasi koruma kalkanını devam ettirmek anlamına gelmektedir. .
Bizler, bu ülkenin demokratik hukuk düzenine ve hesap verebilir kamu idaresine inanan vatandaşlar olarak, sessiz kalmadık , hakkımızı yasal zeminde, demokratik yollarla ama asla geri adım atmadan aradık , aramaya devam ediyoruz; çünkü çalınan sadece bizim paramız değil, umutlarımız, güvenimiz, çocuklarımızın geleceğidir. Bizler bu kaybın görmezden gelinmesine izin vermeyecek kadar kararlıyız. .
Buradan açıkça ifade ediyoruz:
1- Cumhuriyet Halk Partisi, bu dosyaya dair suskunluğunu sürdürdüğü her gün, bu suça daha fazla ortak olmaktadır. Eğer gerçekten halkçı bir çizgiden söz edilecekse, önce halkın parasıyla yapılan bu vurgunların hesabı sorulmalı, sorumlular partiden ve kamusal görevlerinden derhal el çektirilmeli ve bu mağduriyetin giderilmesi için somut bir yol haritası ortaya konulmalıdır.
2- İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm sorumluluklarını üstlenmeli, Kooperatifleri tüm süreçlerde muhatap almalı, görüş ve önerilerini dikkate almalıdır. Yeni yapılacak tüm ihale süreçlerinin teknik detayları ve ödeme şartları gibi ayrıntıları üyelerle istişare edilerek hazırlanmalı ve üyelerin yararı gözetilmelidir. İşlemler şeffaf bir şekilde yürütülmeli süreç başlamadan önce üyelerle mutabık kalınmalıdır. Kooperatifler kurulduğundan beri mağdur olan üyelerin yaşadıkları olumsuzluklar göz ardı edilmemeli, geçmiş yöneticilerin hatalarını örtbas etmek yerine telafi edici ve çözüm odaklı bir yol haritası benimsenmelidir.