İzmir Körfezi'nde midyelerle su kalitesi iyileştirmesi

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Konak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İzmir Kalkınma Ajansı'nın işbirliğiyle hayata geçirilen proje, midyelerin biyolojik arıtma kapasitesini araştırmayı amaçlıyor.

Proje kapsamında yapılan çalışmalarda, Alsancak Limanı'nın arkasında kirliliğin yoğun olduğu 25 metrekarelik bir alan üzerine bir platform kuruldu. Bu alana, fileler içerisinde *Mytilus galloprovincialis* türü kara midyeleri yerleştirilip denize asıldı.

BELİRGİN BİR İYİLEŞME SAĞLIYOR

Yaklaşık bir yıl süren gözlemler sonucunda elde edilen veriler, midyelerin sudaki partikül madde ve klorofil seviyelerini azalttığını ve böylece su kalitesinde belirgin bir iyileşme sağlandığını ortaya koydu.

Projenin koordinatörü olan Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Lök, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suyu filtreleyerek beslenen midyelerin, ortamda bulunan her türlü partikülü vücutlarına aldığını belirtti.

SUYU BERRAKLAŞTIRDI

Lök, midyenin kullanabileceği partikülleri ete ve kabuğa dönüştürdüğünü, kullanamayacağı maddeleri ise dışkı olarak suya geri bıraktığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Kara midye, kıyılarımızda rahatlıkla görebileceğimiz, adaptasyon problemi yaşamayacağımız bir tür. Kara midye, farklı orandaki sıcaklığa, tuzluluğa, deniz koşullarına uyum sağlayabiliyor. Filtrasyon açısından oldukça yüksek kapasiteye sahip. Yaklaşık 5-6 santimetre büyüklükteki bir kara midyesi, saatte 30 litreye kadar suyu filtre edebiliyor. Bu nedenle midyeleri, denizin süpürgeleri olarak tanımlayabiliriz. Yürüttüğümüz bu çalışmada midyelerin biyolojik filtre özelliklerinden yararlanarak, kirlenmiş deniz suyundaki partikül madde yükünü azaltılabileceğini gözlemledik. Midyelerimizi sahaya koyduğumuzda saatler içerisinde midye olmayan alana kıyasla klorofil ve toplam partikül madde açısından 2-2,5 kata varan indirgeme yaptığı, suyu berraklaştırdığı görüldü."

OLUMLU ETKİSİ OLACAK

Lök, burada kullanılan midyelerin kirli suda beslendiği için kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.

Körfezdeki kirliliğin çözülmesinde en önemli adımın, bu sorunu oluşturan faktörlerin ortadan kaldırılması olduğuna dikkat çeken Lök, "Proje sonuçlarına baktığımızda aslında etkili rakamlarla karşılaştık. Alanda 2 ila 2,5 katı partikülde indirgeme söz konusu. Bu tür platformların planlanması mutlaka İzmir Körfezi'ne olumlu etkiler sağlayacaktır. İzmir Körfezi gibi iyileştirilmesi düşünülen alanlara mutlaka olumlu etkisi olacak. Bu tür uygulamaların yurt dışı örnekleri bulunmaktadır. Sistemin mutlaka kontrollü olması gerekiyor." şeklinde konuştu.