- İzmir
- 14.03.2025 17:56
İstanbul'daki yoğun şehir hayatından yorulan harita mühendisi Cevahir Kaşkır (42) ve coğrafya öğretmeni eşi Özge Yaman Kaşkır (42), İzmir'in Urla ilçesinde topraksız tarım üreticisi oldular
Katma değeri yüksek kanlı kuzukulağı, pak choi ve kale marulu gibi bitkiler üreterek satmaya başlayan çift, bu süreçte kendi keyiflerini de buldular. Cevahir Kaşkır, "Tohumları dikmek, bitkileri yetiştirmek ve büyüdüklerini görmek bana mutluluk veriyor, sakinlik sağlıyor" dedi. Özge Yaman Kaşkır ise, "Yorulduğumda kafamı dinlemek istediğimde televizyon, internet ve sosyal medyada vakit geçirmek yerine burada bitkilerle ilgilenmek çok güzel. Buradan dinlenmiş bir şekilde çıkıyorsunuz" şeklinde konuştu.
İstanbul'da yaşayan 20 yıllık harita mühendisi Cevahir Kaşkır ve 20 yıllık coğrafya öğretmeni Özge Yaman Kaşkır, yoğun iş temposundan kaçmak istediler. Uzun zamandır farklı bir sektörde faaliyet gösterme isteği duyan çift, topraksız tarıma ilgi duymaya başladı. Kağıthane İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden aldıkları bilgi desteğiyle, İzmir'in Urla ilçesinde 80 metrekarelik bir alanda ekonomik değeri yüksek ürünler yetiştirmek için tam otomasyonlu bir tesis kurdular. Yetiştirecekleri ürünler arasında taze fesleğen, reyhan, limon aromalı fesleğen, anason aromalı fesleğen, kuzukulağı, kanlı kuzu kulağı, kale marulu, mizuna marulu, kişniş ve pak choi (Çin salatası) yer alıyor. Kağıthane İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, hem yetiştiriciliğin nasıl yapılması gerektiği hem de tesisin kurulum sürecinde çiftin yanındaydı. Çift, projeyi kendi birikimleriyle finanse ederek 6 milyon TL yatırım yaptı. Urla'nın gastronomi açısından önemli bir merkezde kurulan tesis, 2024 yılında tamamlanarak faaliyete geçti. Bu yıl ilk kez ürün almaya başlayan çift, ürünlerini Urla’daki doğal ürünler satan restoranlara ve şeflere aracısız olarak, sipariş üzerine satmaya başladı.
Süreci anlatan Cevahir Kaşkır, "Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün yetkililerinden aldığımız bilgi desteğiyle, kendi imkanlarımızla tesisimizi kurduk. Başlangıçta 30 milyon TL gibi bir maliyet öngörülüyordu, ancak biz tesisi bunun beşte biri fiyatına kurmayı başardık. 80 metrekarelik alanda kurduğumuz tesisimizde, 5 katlı raflı bir sistemle 13 bin köklük kapasiteye sahibiz. Yani 80 metrekarelik alanımızı 5 katla çarptığımızda, toplamda 400 metrekarelik bir üretim alanımız oluyor. Bu sayede farklı bitkileri aynı anda yetiştirme imkanı elde ediyoruz. Reyhan, fesleğen, kuzukulağı, mizuna marulu ve kanlı kuzukulağı gibi pek çok ürünü aynı anda yetiştirebiliyoruz. Hatta daha fazlasını da yetiştirebiliriz. Restoranlar ve şeflerin talepleri doğrultusunda üretim yapıyoruz. Topraksız tarım yöntemiyle bitkilerimizin kökleri, altlarındaki besinli suyla besleniyor. Bu şekilde, kapalı, dikey ve tamamen otomasyonlu bir tarım sistemiyle üretim yapan Ege Bölgesi'nde ilk tesisi kurduk. Bakanlığın kayıt sistemine ilk kaydı biz verdik. Tohumdan başlayarak yetiştiriciliğe adım atıyoruz. Tohum odasında 7-10 gün arasında gelişen bitkileri, ana üniteye alıyoruz. Toplamda 45 günde bitkiler olgunlaşmış oluyor" şeklinde konuştu.
Çok stresli bir işte çalıştığını belirten Cevahir Kaşkır, "Tohumları dikmek, bitkileri yetiştirmek ve onların büyüdüğünü görmek beni gerçekten mutlu ediyor. Bu süreç beni sakinleştiriyor ve adeta rehabilite ediyor. Emeğimizin karşılığında her gün bitkilerin büyüdüğünü görmek çok tatmin edici. Burada çalışırken sanki bir şeyler üretiyor gibi değil, aslında kendimi yeniliyor gibi hissediyorum. Mutluyum çünkü bir şeyler üretiyorum. Bu deneyimi herkese tavsiye ederim. Özellikle beyaz yakalı çalışanlar için bu çok önemli. Ben, burada çalışarak bu kadar mutlu olabileceğimi hiç düşünmemiştim" şeklinde ifade etti.
Özge Yaman Kaşkır, "Aslında bu fikir bana aitti. Üretime katkı sağlayabilir miyiz diye düşünüyordum. Eşimle bu fikri paylaştım ve sonra birlikte başladık. Tarım ve Orman yetkilileri çok büyük destek sağladı. Gerçekten çok mutluyum. Canlı bir şey üretiyorsunuz, gelişimlerini görmek insanı mutlu ediyor, sanki bir çocuğunuzmuş gibi. Bitkilerin mis gibi kokusu da beni cezbediyor. Onları alıp 'kuzularım' diye seviyorum" dedi.
Tesise koşarak geldiğinden bahseden Özge Yaman Kaşkır, "İnanılmaz bir mutluluk veriyor. Okul çok gürültülü bir ortam. Yorulduğumda kafamı dinlemek için televizyon, internet ya da sosyal medyada vakit geçirmek yerine burada bitkilerle ilgilenmek çok daha keyifli. Buradan dinlenmiş bir şekilde çıkıyorum. Ürettiğimiz ürünler katma değeri yüksek ve özel. Urla, bir gastronomi merkezi olduğu için şeflerin talepleri doğrultusunda üretim yapıyoruz. Farklı ürünler yetiştiriyoruz ve bunlar direkt üreticiden son tüketiciye ulaşıyor. Talep geldiğinde, ürünleri kesip 30 dakika içinde teslim edebiliyoruz" şeklinde konuştu.