Karavan turizmi, fahiş fiyatların kıskacında

Karavanlara artan ilginin özel işletmeler tarafından fırsata çevrilmesiyle kamp ücretlerinin ciddi oranda arttığını vurgulayan Yokuş, “Son 3 yılda fiyatlar 1’e 10 oranında yükseldi. Günlük 300 TL olan konaklama ücretleri şu anda 2 bin TL’yi aştı” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2025 09:02
  • Güncelleme Tarihi : 17.02.2025 09:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Karavan turizmi, fahiş fiyatların kıskacında

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Son dönemde Türkiye’de hızla yükselen karavan turizmi, beraberinde konaklama ücretlerinde ciddi artışlar getirdi. Hem milli hem de tabiat parklarında uygulanan günlük ücretler, enflasyon, artan enerji ve bakım maliyetleri ile pandemi sonrası yükselen talep nedeniyle 2019’dan 2024’e uzanan süreçte yüzde 40-60 oranında yükseldi. Örneğin, İstanbul’daki Avcıkoru Tabiat Parkı’nda 2019’da 150 TL olan ücret, 2024’te 275 TL’ye; Kırklareli’nin İğneada Longoz Ormanları’nda ise 200 TL’den 325 TL’ye çıktı. Antalya’nın İncekum Tabiat Parkı da benzer bir artış göstererek, 2023’te 225 TL olan ücreti 2024’te 325 TL’ye çekti. İzmir’de de fiyatların ciddi oranda arttığını belirterek özel sektörün fahiş fiyat artışlarına gittiğini ifade eden İzmir Kamp ve Karavan Derneği sözcüsü Doğan Mustafa Yokuş, “İlgi arttıkça kamunun dışındaki özel şirketler fiyatları çok yükseltmeye başladı. Marmaris, Datça, Bodrum, Çeşme ve Kuşadası gibi bölgelerde özellikle fiyatlar çok yükseldi. Son 3 yılda 1’e 10 oranında fiyatlar artmış durumda. Yüzde 100’ün üzerinde bile bir artış var. Bundan 3 yıl önce günlük 300 TL konaklama ücreti olan bir karavan parkında şu anda fiyatlar 2 bin TL’yi geçmiş durumda” dedi.

3 YILDA YÜZDE 500 ARTTI

Türkiye’de yaşayan vatandaşların bütçesini düşünüldüğüne belirlenen fiyatların çok yüksek olduğunu ifade eden Yokuş, “İlgi arttıkça kamunun dışındaki özel şirketler fiyatları çok yükseltmeye başladı. Marmaris, Datça, Bodrum, Çeşme ve Kuşadası gibi bölgelerde özellikle fiyatlar çok yükseldi. Son 3 yılda 1’e 10 oranında fiyatlar artmış durumda. Yüzde 100’ün üzerinde bile bir artış var. Bundan 3 yıl önce günlük 300 TL konaklama ücreti olan bir karavan parkında şu anda fiyatlar 2 bin TL’yi geçmiş durumda. Özel şirketler ipin ucunu kaçırdı. Yabancılar geldiğinde döviz bazında hesaplanınca fiyatlar uygun görünüyor ama bizim vatandaşlarımız için ciddi bir maliyet oluşturuyor. 14 bin 600 TL emekli maaşı alan bir karavan sahibi, günlüğü 3 bin TL olan bir karavan kampında kalamaz” dedi. Yüksek fiyatların iç turizme de olumsuz etkilerin olacağına dikkat çeken Yokuş, “Bizde sadece sezonluk değil yılın 12 ayı karavanda kalan vatandaşlarımız da var. Bu vatandaşlarımızın günlük 500 TL’den bir kamp alanında kalması mümkün değil. Karavanları sezonluk kullanan vatandaşlarımız ise gittikleri yerlerde 5 gün değil de 3 gün kalabilirler bu fiyatlara. Bu iç turizmin hareketlenmesini ve karavan turizminin gelişmesini olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.

PROJELER YARIDA KALDI

Türkiye’de karavan turizminin bir turizm dalı olarak görülmediğini bu yüzden hem federasyon hem de bakanlıklar tarafından hayata geçirilmesi planlanan projelerin yarıda kaldığını söyleyen Yokuş, “Ulusal Kamp Karavan Federasyonu olarak birçok ilde ‘Karavan köyü’ kurma projemiz vardı. Eğer bu proje gerçekleşseydi, karavanda 12 yaşayan kişilere büyük fayda sağlayacaktı. Aynı zamanda bu karavan köyleri, deprem gibi doğal afetlerde devlet tarafından kullanılabilirdi. Ancak devlet yetkilileri bu sektörü bir turizm dalı olarak görmedikleri için projemiz başlamadan sona erdi. Öte yandan, yaklaşık 7-8 yıl önce Turizm Bakanlığı’ndan bir kararname çıkmıştı. Tüm valiliklere gönderilen bu kararname ile belediyelerin karavan turizmine uygun alanları tespit etmeleri ve karavan kamping alanları oluşturmaları istenmişti. Ancak Türkiye genelinde sadece 7-8 ilde bu konuda çalışma yapıldı, diğer yerlerde herhangi bir adım atılmadı. Benim düşüncem hem belediyeler hem de bakanlık, rant getirmeyen projelere sıcak bakmıyor. Karavan turizmi dünyada oldukça yaygın ama Türkiye’de bu anlayış henüz oturmadı” şeklinde konuştu.

İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere diğer belediyelerle iş birliği yapmak istediklerini dile getiren Yokuş, “Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bu konuyu defalarca konuştuk. İnciraltı’nda bizim ısrarlarımız üzerine bir yer yaptılar. Ancak hem tekne hem de karavan alanı yapıp abonelik sistemine geçtiler. İzmir dışından bir karavancı geldiğinde, merkeze yakın yerleri gezmek istiyor ama abonelik şartı olduğu için geri dönmek zorunda kalıyor. Bu sistemle İzmir’in iç turizmini canlandırmak mümkün değil. Bornova rekreasyon alanında da durum farklı değil. Herkes karavanını koymuş, bakımsız bir yerdi. Çekme karavancılar alanı adeta işgal etmişti. Biz burayı düzenlettik ve abonelik sistemini de kaldırdık. Zaten ücretsiz kalıyordu insanlar. Şimdi günlük 150 TL’ye konaklanabiliyor. Ancak burada da altyapı yok. Ne bir atık su gideri ne temiz su alınacak bir yer ne de düzgün bir elektrik altyapısı var. Biz gerekirse fiyat 200 TL olsun ama altyapı düzgün hale gelsin dedik fakat bir çalışma yapılmadı. Bir karavan kampı yapmak istiyorsanız öncelikle temiz tuvaletler, duşlar, kapalı mutfaklar, çamaşırhane ve kesintisiz elektrik olması gerekiyor. Bu maliyetler çok büyük değil ama vizyon eksikliği var” diye belirtti. 

ANTALYA ÖRNEĞİ

Antalya’nın karavan turizmine yaptığı yatırımları örnek gösteren Yokuş, “Yaklaşık 3 yıl Antalya’da yaşadım. Bu süreçte Konyaaltı Belediyesi ile irtibata geçtik. Sonrasında Ulusal Kamp Karavan Federasyonu devreye girdi ve Antalya’da Avrupa standartlarında bir kamp alanı yapıldı. İkincisi de Konyaaltı’nda, üçüncüsü ise Lara’da yapılıyor. Günlük ücreti 500 TL ve karavancılar için her türlü imkan var. İzmir’de buna benzer bir alan maalesef bulunmuyor. Özel şirketlerin elinde olan birkaç alan var fakat onların da fiyatları çok yüksek” ifadelerini kullandı.

AFET ANINDA GÜVENİLİR SIĞINMA ALANI

Karavan turizminin gün geçtikçe büyüyen bir turizm dalı olmasının yanı sıra olası bir afet durumunda kurulacak karavan alanlarının önemli faydaları olacağını ifade eden Yokuş, “Devlet ve yerel yönetimler karavan turizmini görmezden gelmemeli ve yatırımlarını artırmalı. Belediyeler bu işe daha fazla el atarsa ciddi bir gelir kaynağı elde edebilirler. Çünkü kalıcı bir tesis kurup, 2 bekçi ve 1 temizlik görevlisiyle bu tesisleri döndürebilirsiniz. Avrupa standartlarında karavan kampları yaparsak yurtdışından ciddi bir turist potansiyeline ulaşırız. Ayrıca, karavan kamp yerleri deprem anında da altyapı ve alan açısından kullanılabilir. Karavanların güneş panelleri, invertörleri ve ısıtma sistemleri var, bu da onları koordinasyon merkezi olarak kullanılabilir kılıyor. Ege’de deprem riski bekleniyor ve insanlar karavan satın almaya daha çok yönelecektir. Ancak karavanlarını koyacak yer bulamayacaklar. Bu duruma gelmeden önce ivedilikle çözümlerin üretilmesi gerekiyor” dedi. 

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ