Kendini koruduğu için tutuklandı

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ İzmir’in Konak ilçesinde geçtiğimiz sene Temmuz ayında kendisine yıllarca şiddet uygulayan eşi Süleyman A.’dan boşanmak isteyen Seyhan A., kendi evinden ayrılarak kardeşinin evine sığındı. Bunun üzerine durumu kabullenemeyen Süleyman A. ve beraberinde bulunan 3 akrabası, Seyhan A.’nın kardeşi Hazni A.’ nin evine giderek Hazni A. ve kardeşi Halis A.’yı bıçakla yaraladı. O anlarda olay yerinde bulunan Seyhan A ise boşanmak istediği eşi Süleyman A.’ya karşılık vererek bıçakla yaraladı. Meydana gelen olayın ardından Seyhan A. ve Süleyman A. tutuklanarak gözaltına alındı. Seyhan A.’nın tutuklanmasına tepki gösteren ve verilen kararın ‘haksız’ olduğunu dile getiren Seyhan A.’nın kardeşleri, ablalarının ‘nefsi müdafaa’dan yararlanması gerektiğini iddia etti. Seyhan A.’nın kardeşlerini ve kendini korumak adına ‘nefsi müdafaa’da bulunduğunu belirten Emekli Cumhuriyet Savcısı ve Adalet Başmüfettişi Av. Doç. Dr. Soner Hamza Çetin, “Uzun yıllar adliyenin her aşamasında çalışmış biri olarak söylemeliyim ki, çok büyük bir haksızlık ve yanlışlık var. Bu durumun düzeltilmesi için hukuki açıdan mücadele vermekteyiz” dedi. 

ÇETİN: YILLARDIR İŞKENCE VE ŞİDDET GÖRDÜ

Seyhan A.’nın dosyasıyla ilgili olarak, kendisinin lehine olan tüm delil ve belgelerin mahkemeye sunulmasına ve defalarca tutukluluk halinin sonlandırılması ve hakkında bir veya birden fazla adli kontrol ile salıverilmesini bekledikleri halde tutuklu yargılanmaya devam edildiğini dile getiren Av. Doç. Dr. Çetin, “Seyhan Hanım eşi tarafından defalarca işkence görmüş, hakarete uğramış, ailesinin yanına gönderilmiş birisi. Bu nedenle artık dayanamayarak abisinin evine sığınıyor, fakat orada da kocası tarafından rahat bırakılmıyor. Kocası çocuğunu görme bahanesi ile akşam 21:00 sularında kapıyı çalıyor, son derece kötü niyetli bir şekilde geldiği fazlasıyla belli. Çünkü yanında bıçakla ve birkaç akrabasıyla birlikte geliyor. Seyhan Hanım ise kocası tarafından abisine karşı gerçekleştirilen bıçaklı saldırı ardından kişi onun da üzerine yürüyünce kendisini savunuyor. Tam olarak meşru savunma şartları içinde gerçekleşmiş bir eylem söz konusu. Zaten eylem, Seyhan Hanımın evde bulduğu bir bıçakla ve evin içinde gerçekleşiyor. Fakat 3 celse geçti, 4. celse yapılacak müvekkilim hala tutuklu. Amacım mahkemeyi eleştirmek değil ancak bunları haksızlığı ortaya koymak için söylüyorum” ifadelerini kullandı. 

ÇOCUĞUNU GÖSTERMİYORLAR 

Seyhan A.’nın saldırı karşısında kendini savunmaktan başka bir çaresi olmadığını fakat buna rağmen uzun süredir tutuklu yargılandığını belirten Av. Doç. Dr. Çetin, ayrıca tutuklu kaldığı süre boyunca müvekkilinin kızını da görmekten mahrum bırakıldığını vurgulayarak, “Müvekkilimin 3 yaşlarında bir kızı var ve onu göremiyor. Yani aslında her iki taraftan da cezalandırılan bir kadın ile karşı karşıyayız. Uzun yıllar adliyenin her aşamasında çalışmış biri olarak söylemeliyim ki, çok büyük bir haksızlık ve yanlışlık var. Bu durumun düzeltilmesi için hukuki açıdan mücadele vermekteyiz. Seyhan Hanımın eşi hala kendisini haklı görmekte. İlk saldırının Seyhan Hanım’dan geldiğini söylüyorlar. Ancak saldırıdan 3 gün önce oldukça ağır bir şekilde şiddet görmüş, abisinin evine sığınmış, yoksul bir kadın söz konusu. Kendisi zaten uzun süreler boyunca şiddete uğramış, evden gönderilmiş bir kadın. Doğu kültüründe kadını alıp evine bırakmak çok büyük bir hakarettir, onun iffetsizliği anlamına gelir. Kadının canı, iffeti risk altındayken, kendisini ve abisini savunurken şu anda bu şekilde tutuklu kalmasının hiçbir anlamı yok. Mahkemeye defalarca kendisinin bıraksanız gidecek yeri, ekonomik özgürlüğü, hatta evine gidebilmek için bile parası yok dedik. Seyhan Hanımın kesinlikle adli kontrol ile serbest bırakılması gerekiyor. Ancak ben bir yargı mensubu olarak, Seyhan Hanıma karşı çok büyük bir haksızlık olduğu kanaatindeyim. Karar yanlış bir karar, umut ediyorum ki mahkeme bu kararından döner. Seyhan Hanımın kendisini kurtarması için, böyle bir saldırı karşısında kendini savunmaktan başka çaresi yoktu. Zaten kendisini savunmak için kullandığı bıçak evde olay anında bulduğu bir bıçaktı. Ancak failin saldırdığı bıçak, zaten üzerinde taşıdığı bir bıçaktı. Yani burada bir kasıt var. Biz artık adaletin yerini bulmasını istiyoruz” açıklamasında bulundu. 

AKBULUT: ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMASINI İSTİYORUZ

Seyhan A.’nın abisi Resul Akbulut ise, “Benim kardeşim kocasının mağduru ancak saldırgan kocasıyla aynı kefeye konup tutuklandı.” diyerek başladığı sözlerine, “Biz Türk yargısından bu kararı beklemiyorduk. Artık ne yapacağımızı şaşırdık ve patlamak üzereyiz. Bir kadın yıllarca dayak yediği kocasından kaçıp, abisine sığınıyor, kocası ise abisinin evine yanında 3-2 tane akrabası ve elinde bıçakla baskın yapıyor. Sonuç olarak ise bu olaylar yaşanıyor. Kardeşim, kendini savunmak isteyen bir kadın. Kocası 2 kardeşini bıçakla yaralayıp, evin içine girdiği için can havliyle kendini koruyor. Ancak sanki evi basan oymuş gibi, o da saldırgan muamelesi görüyor. Öte yandan kardeşimin kızı babaannesinde kalıyor ve her seferinde bir şeyler bahane edip kardeşime kızını göstermiyorlar. Tutuklu bulunduğu süre boyunca kardeşin çocuğuna da hasret kaldı. Artık adaletin yerini bulmasını ve kardeşimim hem çocuğuna hem de hak ettiği özgürlüğe kavuşmasını istiyoruz” şeklinde devam etti. 

Kaynak : HABER MERKEZİ