- İzmir
- 18.09.2025 17:09
Memur-Sen İzmir İl Başkanı ve Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Gencer Yılmaz, Türkan Özilhan Devlet Hastanesi’nde yaşanan ve yargıya taşınan olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Hakareti asla tasvip etmiyoruz ama adaletin sağlandığı bu süreçte idareye yöneltilen ithamlar haksız ve maksatlıdır” dedi.
Memur-Sen İzmir İl Başkanı ve Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Gencer Yılmaz, Türkan Özilhan Devlet Hastanesi’nde başhekim yardımcısı ile bir hemşire arasında yaşanan ve mahkemeye taşınan olayla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yılmaz, olayı tasvip etmediklerini belirterek, bazı sendikaların yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Hastane yönetiminin süreç boyunca tarafsız ve sağduyulu davrandığını vurgulayan Yılmaz, “Sendikacılık kameralar önünde şov yapmak değil, çalışanların hakkını ve huzurunu korumaktır” dedi.
Yılmaz, “Öncelikle ifade etmek isterim ki, herhangi bir sağlık çalışanına yönelik her türlü hakaret, nezaketsizlik ve onur kırıcı ifade kesinlikle kabul edilemez. Bu tür yaklaşımlar, sağlık çalışanlarının emeğini, fedakârlığını ve itibarını gölgelemekle birlikte meslek gruplarımız arasında ki çalışma barışını bozmaktadır. Olayla ilgili olarak nitekim yargı mercileri bu konuda gereken değerlendirmeyi yapmış, ilgili yönetici hakkında hukukun gereği olan cezai yaptırım zaten uygulanmıştır. Biz bu süreçte sendika olarak daima üyelerimizin ve tüm sağlık çalışanlarının haklarının ve onurlarının korunmasından yana olduk, olmaya devam edeceğiz. Ancak bu süreçte hastane idaresine yönelik bazı haksız ithamların da gerçeği yansıtmadığını kamuoyunun bilmesini isterim. İlgili Başhekimimiz ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürümüz, olayın yargıya taşındığı ilk günden itibaren büyük bir dikkat ve hassasiyet göstermiştir. Yargılama sonuçlanana kadar herhangi bir idari işlem yapılmamış, böylece mağduriyet oluşmaması ve adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi beklenmiştir. Bu yaklaşım, aslında idarenin ne kadar dengeli ve tarafsız hareket ettiğinin en açık göstergesidir” dedi.
Mağdurların cezalandırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Yılmaz, “Mahkeme süreci tamamlandıktan sonra yapılan uygulama ise bazı çevrelerin iddia ettiği gibi “mağdurun cezalandırılması” değil, tamamen hizmet odaklı ve ilgili birimde bozulan çalışma barışını korumaya yönelik bir düzenlemedir. Kaldı ki ilgili hemşire arkadaşımız görevine aynı unvanla devam etmekte olup, yalnızca birim sorumluluğu yine aynı sendika üyesi olan başka bir meslektaşımıza devredilmiştir. Buradaki amaç, yeni gerilimlerin önüne geçmek ve sağlık hizmetlerinin huzur içinde yürütülmesini sağlamaktır. Bizler Sağlık Sendikaları olarak her zaman haksızlığın, mobbingin ve adaletsizliğin karşısında olduk. Ama aynı zamanda hakikati de eğip bükmeden ortaya koymak zorundayız. Ben buradan seslenmek istiyorum. Kendi bireysel çıkarları için hastane önünde kameralara oynamak, liyakatle uzun zamandır yöneticilik görevlerini ifa eden kişileri zan altında bırakmak, onur kırıcı ifadeler ile şov yapmak sendikacılık değildir. Burada idareye yönelik ağır ithamlar, hem kurum yöneticilerimizi hem de olay üzerinden hükümetimizin sağlık politikalarını yıpratmaya dönük tamamen muhalif bir söylem gerçekleştirmek üzere bilinçli olarak yapılmaktadır. Başhekimimiz ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürümüz bu süreçte sağduyulu bir duruş sergilemiş, adil ve hukuka uygun bir tutum ortaya koymuştur. Ayrıca bilinmesini de isterim ki; hakareti asla tasvip etmiyoruz, ancak adaletin tecelli ettiği bu süreçte idarenin yaptığı uygulamayı doğru buluyoruz. Çalışma barışını korumaya dönük her adım sağlık hizmetlerinin kalitesi ve çalışanlarımızın huzuru için kıymetlidir” diye konuştu.
Kaynak : BÜLTEN