Özgener İnciraltı’nı örnek gösterdi Çeşme için çağrı yaptı

KEMAL ÖZKURT

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Güncel ekonomik değerlerde bulunan Özgener, İnciraltı planının İzmir’i uluslararası sağlık ve termal turizm merkezi haline getireceğini belirterek benzer bir sürecin Çeşme için de hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Çeşme Turizm Projesi’nin ortak akılla yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Özgener, “İzmir’i yaşayanlar, çalışanlar ve yatırım yapanlar turizmin kentimiz için bir değer olduğunu görüyor. Bu nedenle İnciraltı’nda olduğu gibi Çeşme’de de bütün paydaşların bir araya gelip görüş alışverişinde bulunması şart” ifadelerini kullandı.

İZMİR SAĞLIK VE TERMAL TURİZM MERKEZİ OLACAK

İnciraltı projesinin İzmir'i uslararası sağlık ve termal turizm merkezi haline getireceğine inandığını belirten Özgener, "Tüm paydaşların katılımı, iş birliği ve desteğiyle İnciraltı’nın planlanması sürecinde önemli bir viraj aşıldı. 1/100.000 ölçekli planlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resmen onaylandı. Sağlık ve termal turizm temalı, yüksek katlı yapılaşmaya izin vermeyen bu planlama, İzmir'e yalnızca yeni bir yaşam alanı değil, aynı zamanda nefes alacağı büyük bir yeşil kuşak kazandıracak. Hazırlanan planın yalnızca kentsel yaşamı iyileştirmekle kalmayacağına, aynı zamanda İzmir'i uluslararası sağlık ve termal turizm merkezi haline getireceğine inanıyoruz. İzmir'imizin geleceğine atılan en büyük imzalardan biri olan İnciraltı Planı’nın kentimizde turizmin çeşitlenmesi için örnek olacağı kanaatindeyiz. İzmir’in yalnıza kum, güneş, deniz turizmiyle değil, sağlık, gastronomi, kültür ve sanat turizmi gibi pek çok konu ile anılması hepimiz için önem arz ediyor" dedi.

PROJE ÇEŞMEYE'DE UYGULANMALI

İnciraltı planına benzer bir planın Çeşme bölgesi için de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Özgener, "Kentimizi ve çevresini kalkındırmak amacıyla oluşturulan Çeşme Turizm Projesi için de benzer bir süreç yürütülmesi gerektiği kanaatindeyim. Pek çok uzmanın görüşü alınarak hazırlanan ilk projenin, eksik olduğu düşünülen hususlarının ortak akılla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı İnciraltı’nda olduğu gibi, bir araya gelip görüş alışverişinde bulunalım. İzmir’i yaşayanlar, İzmir’de çalışanlar, İzmir’e yatırım yapanlar turizmin kentimiz için bir değer olduğunu görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın verilerine göre 2025 yılının ilk 8 ayında kentimizi ziyaret eden 1 milyon 390 bin 484 yabancı ziyaretçi ile son 3 yılın en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. Ancak ne yazık ki diğer illere kıyasla gerideyiz. Çeşme Projesi ile İzmir’den uluslararası direkt uçuşların da artacak olması ve buna bağlı olarak kentimizi ziyaret edecek yabancı turist sayısında yaşanacak yükselişin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu bağlamda; çıtamızı daha yükseğe taşımak için İzmir’in dışa açılma hamlesi olacağına inandığımız Çeşme Turizm Projesi’ni desteklememiz gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

KAPASİTE KULLANIM ORANI DÜŞÜYOR

Kapasite kullanım oranlarının en düşük seviyelerde olduğunu ifade eden Özgener, "Sanayi ve üretimden gelen sinyallerin iyi durumda olmadığını görüyoruz. Sanayinin, büyüme ve istihdamın öncüsü olarak, mutlaka ekonomiye katkı yapması gerekiyor. Sanayi üretimi ve ihracatın enflasyonla mücadele politikalarına en güçlü desteği veren iki önemli parametre olduğunu da unutmamalıyız. Bu analizlerden ve OVP’deki rakamlardan yola çıkarak, büyümeyi baskılamak için daha fazla adım atılmayacağını anlıyoruz. Bu bağlamda; 2026 bütçe planlarında iç talepte ılımlı ama sınırlı bir toparlanma, ihracatta ise yavaş büyüme varsayımıyla temkinli talep senaryolarının kullanılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz" diye konuştu.

PAZAR KAYBI RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Üretim tarafında iihracat pazarlarının dış ticaret vergi oranlarına konsantre olduğunu ancak asıl büyük tehlikenin pazar kaybı riski olduğunu belirten Özgener, "Rakip üreticilerin agresif fiyat uygulama riskinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek de bu tehlikeye dikkat çekti. Sayın Bakan; ülkemiz için en büyük riskin Çin’in Amerika Birleşik Devletleri’ne olan ihracatındaki çöküş olduğunu, rota değişikliğinin önemli olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri’ne satamadığı ürün ve hizmetleri ülkemiz pazarlarına satmasının tehlike olarak görülebileceğini, ancak öte yandan, bu durumun ülkemizin Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracatı açısından bir fırsat da doğurduğunu belirtmesi iş dünyamız açısından önem taşıyor. Mevcut makroekonomik konjonktür, yurtdışı gelişmeler ve OVP tahminlerindeki son iki yıla ilişkin sapmalar dikkate alındığında, bütçeleme sürecinin yalnızca tek bir baz senaryo üzerinden yürütülmesi yerine, alternatif senaryo analizleri ile desteklenmesinin uygun olacağını değerlendiriyoruz" diye belirtti.