Topal: Mali sorunu biliyoruz ama burada işçi var

Hükümetin CHP’li belediyeler üzerinde kurduğu baskı yüzünden Büyükşehir’de bir mali sıkıntı olduğunu bildiklerini ifade eden Engin Topal, belediye bütçesini yöneten iradenin maaşları ödeyecek bir düzen sağlaması gerektiğini vurguladı.

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Topal: Mali sorunu biliyoruz ama burada işçi var haberinin görseli

BERKAY ERDEN / İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel İş Sendikası üyelerinin Toplu İş Sözleşmesi’nden (TİS) doğan yan haklarını alamadıkları ve 350 işçinin işten uzaklaştırılmasına yönelik başlattıkları eylemin ikinci günü hareketli başladı. Kültürpark’ın 9 Eylül kapısı önünde sendika tarafından kurulan çadırın önünde toplanan sendika üyeleri sloganlar atarak haklarını talep ederken, DİSK Genel İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı yaptığı açıklama ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın “agresif davranıyorlar” ifadesine yanıt verdi. Sendikanın işçinin hakkını savunduğunu söyleyen Topal, hükümetin baskısı sonucunda belediyede mali sorun yaşandığını bildiklerini ancak maaş ödenecek bir düzeni kurmanın belediyenin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Başkan Tugay’ın duyarlı davranacağına inandığını söyleyen Topal, uzlaşma masasının kurulması gerektiğini ifade etti.

TOPAL: SOKAĞA İNMEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Belediye’de para sıkıntısı olduğunu bildiklerini belirten Topal, hükümetin baskısına rağmen maaşların ödeneceği bir düzenin kurulması gerektiğini söyledi. Sendikanın temel görevinin çalışanın hakkını korumak olduğunu vurgulayan Topal, “Belediyede para sıkıntısı olduğunu bize daha önce de söylemişlerdi. Müzakere görüşmelerinde defalarca dile getirdiler. Evet, belediyede ciddi bir mali sorun var. Başkan da bunu hem sözlü hem görsel olarak bize anlattı. İzmir üzerinde ve özellikle CHP’li belediyelerde hükümetin ciddi bir baskısı olduğunu da görüyoruz, hissediyoruz. Ancak belediyenin bütçesini yöneten bir irade var ve burada kabul edilmesi gereken bir gerçek var: Burada işçi var, çalışan var. Çalışanın maaşını ödeyebilecek bir düzenin sağlanması gerekiyor. Bu da bizim değil, belediyenin sorumluluğunda olan bir konu. Bir ay, iki ay tolere edilebilir ama bu durum 6 aya yayıldığında insanların yaşam hakkına müdahale edilmiş oluyor. Bizim temel talebimiz, özellikle maaşlarda kesinti olmaması. Bir diğer büyük sorun ise burada gördüğünüz yaklaşık 350 arkadaşımızın durumu. Bu kadar büyük bir ekonomik krizin içinde insanların aylarca hiç gelir elde edemeden bekletilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Başkanın ‘öfkelendiler, sokağa indiler, agresif davranıyorlar’ dediği durumun sebebi bu. İnsanlar çaresizlikten agresifleşiyor. Sokaklara inmemek mümkün değil. Çünkü sendikanın ve sendikacının en temel görevi, anayasal hakkı, çalışanın hakkını savunmaktır. Biz de bu insanların iş güvencesini sağlamak için mücadeleyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

TOPAL: MAAŞLAR DÖVİZE DEĞİL İHTİYACA GİDİYOR

Tugay’ı maaşlar konusunda daha duyarlı davranmaya davet eden Topal, önceliğin işten uzaklaştırılan arkadaşlarının işe geri dönmesi olduğunu vurguladı. İnsanlarının alacaklarının da 3 ay gecikmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını ve hayat giderlerinin ötelenemediğini ifade eden Topal, açıklamalarını şu şekilde noktaladı: ”Cemil Başkan’ın bu konuya duyarlı olacağını düşünüyordum. Basın açıklamasına baktım; önceki açıklamalara göre daha toparlayıcı, daha kapsayıcı bir yaklaşım ortaya koymuş. Bu da olumlu bir adım. Ancak bir an önce masaya oturulmalı ve öncelikle iş güvencesi garanti altına alınmalı. Para bir şekilde çözülür, bunu biliyoruz. Sosyal haklar ayrı, maaş ayrı. Mesai, yakacak, yemek gibi kalemler maaşın içinde. Sosyal hak dediğimiz ikramiye, öğrenim yardımı, gıda kartı gibi haklardır. Ancak bunların da sözleşmede verilen zam oranının içine dahil edilip ‘maaş bu kadar’ denmesi işçiyi ciddi şekilde etkiliyor. Bu nedenle belediye başkanımızın daha duyarlı davranarak bizi bir an önce masaya çağıracağını ve öncelikli olarak işine dönemeyen arkadaşlarımızın işbaşı yapmasını sağlayacağını düşünüyorum. Paralarımızla ilgili de bir taksitlendirme sürecinin başlaması gerekiyor. Biz bu işi çözmek istiyoruz, umarım süreç bu yönde ilerler. Bu insanların parasının 3 ay gecikmesi kabul edilebilir bir durum değil. Keşke dışarıdaki ev sahipleri, okullar, bankalar da ‘Belediyeden alamıyorsanız, biz de üç ay bekleriz’ deseler. Keşke kiraları, borçları, kredi ödemelerini üçe beşe bölseler. Ama böyle bir yapı yok. Bizim aldığımız paraların hiçbiri altına, dövize gitmiyor. Tamamen insanların yaşamını sürdürmesi için harcanıyor. Dışarıda yaşam üç taksite bölünmüyor. Bunu anlamayanlara da göstermek isteriz.”

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.