- İzmir
- 16.12.2025 15:27
Türk dilinin köklü mirası hatırlatıldı
Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nün önemini anlatan DEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aydın, bu tarihin yalnızca Türkiye Türkçesini değil, Asya’dan Balkanlara uzanan tüm Türk dillerini kapsayan evrensel bir anlam taşıdığını dile getirdi.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : BÜLTEN
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aydın, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmelerde, Türk dilinin köklü tarihine ve Orhun Yazıtlarının bilim dünyası için taşıdığı evrensel değere dikkat çekti. Prof. Dr. Erhan Aydın, bu tarihin yalnızca Türkiye Türkçesini değil, Asya’dan Balkanlara uzanan tüm Türk dillerini kapsayan evrensel bir anlam taşıdığını ifade etti.
15 ARALIK’IN BİLİMSEL VE EVRENSEL ANLAMI
Prof. Dr. Erhan Aydın, 15 Aralık 1893’ün anısına 15 Aralık 2025’ten itibaren Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nün kutlanmaya başlandığını belirterek, bu tarihin yalnızca sembolik bir gün olmadığını, bilimsel açıdan da önemli bir karşılığı bulunduğunu vurguladı. Aydın, önümüzdeki yıllarda 15 Aralık’ın her geçen gün daha geniş katılımla ve daha coşkulu biçimde kutlanacağına inandığını dile getirerek, “Türk dili ailesi denildiğinde yalnızca Türkiye Türkçesini değil; Asya’dan Balkanlara, Sibirya’dan Orta Doğu’ya uzanan ve kırkın üzerinde yazı diliyle varlığını sürdüren tüm Türk dillerini kastediyoruz. Bu yönüyle 15 Aralık son derece kıymetli bir tarihtir ve ilerleyen yıllarda taşıdığı anlam daha da iyi anlaşılacaktır” ifadelerini kullandı.
“ORHUN YAZITLARI İLK KEZ BUGÜN ÇÖZÜLDÜ”
Prof. Dr. Erhan Aydın, 15 Aralık’ın neden Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak kabul edildiğini şu sözlerle açıkladı: “UNESCO ve Türkiye UNESCO Millî Komisyonunun girişimleriyle 15 Aralık, Orhun Yazıtları olarak bilinen ve bizim ‘yazıt metinleri’ dediğimiz bu metinlerin ilk kez çözüldüğü tarih olarak anılmaktadır. Danimarkalı dil bilimci Vilhelm Thomsen, yazıtların çözümünü 15 Aralık 1893’te Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi’nde sunduğu bildiriyle bilim dünyasına duyurmuştur. Bu nedenle 15 Aralık, önümüzdeki yıllarda da Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak kutlanmaya devam edecektir.”

“YAZITLAR ARAŞTIRMACILAR İÇİN KIYMETLİ”
Yazıtların yalnızca anıtsal taşlarla sınırlı olmadığını vurgulayan Aydın, dil bilimciler açısından en değerli metinlerin gündelik yaşamda kullanılan nesneler üzerindeki yazılar olduğunu belirtti. Aydın, “Türkçenin ilk yazılı belgeleri, dikili taşların yanı sıra kaya yüzeylerinde ve çeşitli gündelik nesneler üzerinde de yer alır. Ancak halkın dili, yani ölçünlü ve standartlaşmamış Türkçeyi en açık biçimde gündelik kullanım eşyaları üzerindeki metinlerde görmek mümkündür. Bu yönüyle bu yazıtlar araştırmacılar için son derece kıymetlidir” dedi.
THOMSEN-RADLOFF YARIŞI
Orhun Yazıtları’nın çözüm sürecinin uzun soluklu bir uluslararası bilimsel rekabetin sonucu olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erhan Aydın, yazıtların 1721’de bulunmasına rağmen ancak 1893’te çözülebildiğine dikkat çekti. Aydın, Çince yazılmış yüzlerin çözümde belirleyici olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bir tarafta Alman asıllı Rus Türkolog Wilhelm Radloff, diğer tarafta Danimarkalı dil bilimci Vilhelm Thomsen arasında ciddi bir yarış vardı. Thomsen, çözüm sürecinde sık tekrar eden harflerin ünlü olabileceği varsayımından yola çıktı. ‘Tengri’, ‘Köl Tigin’ ve ‘Türk’ kelimeleri üzerinde yoğunlaşarak ses değerlerini tahmin etti ve çözümü bu yöntemle başardı.”
“ÇALIŞMALAR ATATÜRK’ÜN DESTEĞİYLE GELİŞTİ”
Türkiye’de Orhun Yazıtları üzerine yapılan çalışmaların gelişiminde Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli bir rol oynadığını vurgulayan Aydın, “Atatürk, bu alandaki bilimsel çalışmalara büyük önem vermiştir. Hüseyin Namık Orkun’un Eski Türk Yazıtları adlı eserinin ilk iki cildi Atatürk’ün sağlığında yayımlanmış ve kendisi tarafından da incelenmiştir. Türkiye’de bu alanın gelişmesinde Atatürk’ün ciddi katkıları olmuştur” ifadelerini kullandı.
“ORHUN YAZITLARI ÖNEMLİ BİLGİLER TAŞIYOR”
Prof. Dr. Erhan Aydın, Orhun Yazıtlarının yalnızca Türk tarihi için değil, Asya’daki birçok halk için de büyük önem taşıdığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yazıtlar sadece Türkler için değil; Moğollar, Koreliler, Japonlar ve hatta Çinliler için de önemli bilgiler barındırmaktadır. Dolayısıyla Orhun Yazıtları yalnızca Türk dili açısından değil, insanlık tarihi bakımından da son derece kıymetli eserlerdir.”
PROF. DR. ERHAN AYDIN KİMDİR?
Prof. Dr. Erhan Aydın, lisans eğitimini Erciyes Üniversitesi’nde, yüksek lisans ve doktora eğitimini Ankara Üniversitesi’nde tamamladı. 2010 yılında doçent, 2015 yılında profesör unvanını aldı. Çin’in Pekin kentindeki Merkezi Milletler Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak görev yapan Aydın, çalışmalarını Türklerin ilk yazılı belgeleri üzerine yoğunlaştırdı. Asya’nın farklı bölgelerine yayılmış Türk runik harfli metinler üzerinde çalışan Aydın, özellikle okunması güç ya da henüz çözülememiş yazıtlar üzerine araştırmalar yürütmektedir. Yüzün üzerinde makale ve bildirisi bulunan Prof. Dr. Erhan Aydın’ın çalışmaları üç binin üzerinde atıf aldı. Türk Runik Bibliyografyası, Yenisey Yazıtları, Orhun Yazıtları, Uygur Yazıtları, Eski Türk Yazıtları, Eski Türk Yer Adları gibi çok sayıda kitabı yayımlandı. Yazarları arasında yer aldığı Runik Harfli Uygur Metinlerinden Seçmeler adlı eser ise Çince olarak Pekin’de basıldı. Prof. Dr. Erhan Aydın, son üç yıldır Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümünde akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
Kaynak : BÜLTEN