Sayfa Yükleniyor...
Kültürpark Atlas Pavyonu’nda, ‘Aynı Suya Bakmak’ temasıyla düzenlenecek Bienal sergisinde, Türkiye dahil olmak üzere Akdeniz’e kıyısı olan 17 ülkeden 32 katılımcının eserleri sunulacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından K2 Güncel Sanat Merkezi işbirliğiyle düzenlenen İzmir Akdeniz Bienali, 23 Ocak 2024’te izleyiciyle buluştu. Bienal, 11 Mart’a kadar ziyaretçilere açık olacak.
‘Aynı Suya Bakmak’ temasıyla, Ayşegül Kurtel’in sanat direktörlüğünde hayata geçirilen Bienal’de, Akdeniz’e kıyısı olan 17 ülkeden 32 katılımcının eserleri sergileniyor. Kültürpark Atlas Pavyonu’nda düzenlenen Bienal’de resim, fotoğraf, video, multimedya yerleştirme, seramik, üç boyutlu görsel-işitsel yerleştirme gibi birçok farklı disiplinde üretilmiş eserler yer alıyor.
Konuk sanatçı programı sürecinde sanatçılar Bienal’de sergilenecek eserlerini üretirken İzmir’in çok katmanlı tarihi-kültürel mirasını ve dinamik atmosferini keşfetme imkânı da buldular. Ayrıca, düzenlenen sanatçı sunumları aracılığıyla izleyiciyle buluştular. Bu etkileşimlerin amacı, sınırları aşmak ve her sanatçının yaratıcı yolculuğunu zenginleştirmek hedefiyle hem bugün hem de gelecekte fikir, teknik ve perspektif alışverişini teşvik etmekti.
Bienal çerçevesinde, Türkiye’den ve Akdeniz ülkelerinden sanatçıların, kültür-sanat aktörlerinin, akademisyenlerin, Akdeniz’e ilişkin çalışmalar yürüten uzmanların katılımıyla düzenlenecek olan, performans, panel ve söyleşilerden oluşan bir etkinlik programı da yer alıyor.
Farklı deneyimlere sahip sanatçıların perspektiflerini buluşturan Bienal, ortak paydalar ve farklılıklarla bir arada olmanın önemini vurguluyor.
Deniz, farklı bilinç düzeylerine ilişkin bir simge olarak kabul edilirse, aynı suyun kıyılarında yaşayan toplumlar, bu kolektif bilinç düzeyleriyle farklı bakış açıları ve uzamsal ilişkiler üzerinden nasıl bağlantı kurabilir? Bu bakış açıları ve ilişki biçimleri ortak bir alanda ortaya konulduğunda, Akdeniz kimliği nesnel bir gerçeklik üzerinden değerlendirilebilir mi?
Akdeniz insanı çok uzun zamandır aynı suya bakmaktadır. Bu su, eski ve çağdaş kültürler için rüya gibi bir ilham kaynağı olmuştur. Turkuaz suları hassas bir ekolojik denge ile karşı karşıya olan bu önemli deniz, biyolojik bir çeşitlilik deposudur.
Belki şimdi sudaki yansımalarımızı görmenin tam zamanıdır. Suyun berraklığında birbirimizin farkına varmak, belki de önümüzde yeni bir uzam açacaktır. Şair Edip Cansever’in ‘Sonrası Kalır’ şiirinde Akdeniz’e göz kırparak ifade ettiği gibi, bu alan bizi ‘suya yeni indirilmiş bir kayık gibi” özgür kılacaktır.
SULTAN GÜMÜŞ KAYA