İzmir'de son moda: Yoga

E. ÇAĞLA GENİŞ

Sohbetimize kısaca kendini tanıtarak başlayan İzmir Yoga’nın kurucusu ve eğitmen Albay, “Aslen Rize-Çamlıhemşinliyim. 1982 yılında evlenerek İzmir’e geldim. O tarihten beri burada yaşıyorum. Yoğun olarak Karadeniz’e gidiyordum ama son yıllarda gidememeye başladım bu beni biraz üzüyor” dedi.

“HİSSETTİĞİM ŞEYİN ARADIĞIM ŞEY OLDUĞUNU FARK ETTİM”

Yogayla kendini arama süreci sonunda tanıştığını anlatan Albay, “Var olan şeyler beni tatmin etmiyordu ve mutsuzdum. Kendimi arama sürecindeydim. Bu arayışımın sonucunda çok bilgimin olmadığı sadece önceden adını duymuş olduğum yogayla tanıştım. Arkadaşımın ‘Bir de yogayı dene’ tavsiyesiyle otelin birinde verilen yoga derslerine katıldım. Yoga derslerinin sonunda hissettiğim şeyin, aradığım şey olduğunu fark ettim” dedi.

“YAŞAM BİR DANS HALİNE GELDİ”

Yogayı yaşamın kendisi olarak tanımlayan Albay,  “Yaşamda var olan her şeyi yoga olarak tanımlayabiliriz. Birçok çeşidi var ve günümüzde yoga türleri çok hızlı bir şekilde artıyor. Tüketim sürecinin getirileri sonucu yoga çok fazla tüketiyor. Her şeyin tüketildiği gibi. Ama temelde yoga tektir” diyerek hangi stili uygularsanız uygulayan kökünde aslında yapılan şeyin yoga olduğunu belirtti. Uzun yıllar yoga yaptıktan sonra kendinde gördüğü faydalar sonucunda İzmir Yoga'yı açtığını ifade eden Albay, “Yoganın kendimde gördüğüm faydaları sonucu var oldu. İlaçlar kullanıyordum, kafam karışıktı ve bedenim kapanmıştı. O süreçte yoga yapmaya başlayınca tekrardan kendime gelmeye başladım. İlaçlar benden uzaklaşmaya başladı. Önceden zorlanıyordum, ne yapacağımı ve nasıl bir yöne gideceğimi bilmiyordum. Fakat yogayla birlikte yaşamın içinde kendim akmaya başladım. Yaşam bir dans haline geldi. İlaçların benden uzaklaşması ve özgürleşmem hayatımı olumlu yönde etkiledi” şeklinde konuştu.

İZMİR YOGA 2007'DEN BERİ FAALİYETTE

İzmir Yoga'yı kurma serüveninden anlatan Albay, “Yogaya ilk başladığım zamanlarda çok heyecanlıydım ve enerjim yükselmişti. Yaşadığım farklı ve yeni duygular sonucunda bazı yerlerde gönüllü yoga eğitimleri veriyordum. Ancak malzemeler bulamıyordum veya mekanlar buna uygun değildi. İzmir’de de yoga stüdyosu yoktu. Bu yüzden hem İzmir’de bir yoga stüdyosu olur hem de orada dersler verebilirim diye 17 Ekim 2007’de İzmir Yoga’yı kurduk” dedi. Yoga yapanların yaşlanmayı bedenlerinde daha yavaş gözlemlediğini vurgulayan Albay, yoganın faydalarını  “Başta solunum sistemini güçlendirir, sinir sistemini kuvvetlendirir. Doğru nefes alış verişi yerleşir. Omurga esneklik ve sağlamlık kazanır. Eklem ve kaslar kuvvetlenir. Sağlıklı kilo vermemizi sağlar. Depresyon, panikatak atak gibi rahatsızlıkların iyileşmesine yardımcı olur. Nefes teknikleri ile kalp kuvvetlenir, kalp krizi riski azalır. Hücre yenilenmesi artar. Yoga yapan kişiler çok daha yavaş yaşlanır” bilgisini verdi.

“BUGÜN DÜNDEN DAHA İYİYİM”

Herkesi yoga yaparak şehir yaşamının kaotik ortamından arınmaya davet eden Albay, “Yoga her yerde yapılabilen bir spor.  Ancak bilinçli olarak yapabilmek için bunun eğitimini almak gerekiyor.  Evinizde de yapabilirsiniz veya gittiğiniz her yerde, fakat bilinçli olarak öğrendikten sonra. Bilinçsiz yoga yapıldığında ve bilinçsizce kişiler tarafından yaptırıldığında çok fazla sakatlanmalar olabiliyor. Zaten bunun için dünyada ve Türkiye’de çok yoğun olarak eğitimler veriliyor. İlk zamanlar öğrenciler gelip ‘Biz bunu derslerde yaptığımız şekilde kendimiz öğrenemez miyiz’ diye soruyorlardı. Öğrenilebilir ancak onun için çok zamana ihtiyaç var. Ama eğitimini aldığınız zaman zaten yogayı nasıl dengeli ve bilinçli olarak yapacağınız öğretiliyor. O yüzden eğitimini alıp öğrendiğinizde istediğiniz her yerde yapabilirsiniz. Hatta yapın! Hedefimiz, insanların her gün yoga yapıyor olmaları. Özellikle şehir hayatının getirdiği kaotik yaşamın yükünü hafifletebilmek için yoga iyi bir dengeleyici. Tüm yaşamı zihnimize hapsederek bedenimizi ihmal ediyoruz. Dengeler bozuluyor ve ilaç gibi şeyler kullanmaya başlıyoruz. Oysa bunlara gerek yok; her gün istediğiniz zaman dilimde yoga yaparak kendinle ve var oluşunla bütünleşirsin. Her gün güne başladığımda ‘Bugün dünden daha iyiyim’ diyorum” diyerek yoga yapanların ihtiyacı olan enerjiyi kendilerinden aldığını ve günlük yaşamlarına devam ettiklerini söyledi.

Öğrencilerinin yoga dersleri öncesi ve sonrası hallerinden oldukça etkilendiğini ifade eden Albay, “Beni en çok etkileyen kısım derse geldiğinde kafası karışık, enerjisi düşmüş kişilerin yoga yaptıktan sonraki değişimleri. Derse başlamadan önce öğrencilerin beden dilini gözlemliyorum ve dersten sonraki ışıldamış, aydınlık, takıntılarını bırakmış halleriyle kıyaslıyorum. Verdiğim derslerin en keyifli yanı bu” dedi.

SON MODA: YOGA

Hareket etmeyi sevmeyen insanların yogayı bıraktığını söyleyen Albay öte yandan kendiyle ilgilenmeyi tercih edenlerin de yogaya başladıklarını söyledi. Albay, “Öğrencilerin yogaya başlama ve bırakma sebepleri şehirden şehre değişiyor. İzmir biraz sıcak bir şehir oluşundan mı veya insanların rahat oluşundan mı bilmiyorum hareket etmeyi sevmiyorlar. Hareket etmeden iyi olmak istiyorlar. Bu yüzden yogayı bırakıyorlar. Başka bir kesim ise kendine bakmaya hazır değil. Yoga yaparken aslında kendimizle ilgileniyoruz. Duygularımız, düşüncelerimiz, huylarımız... Bunlara bakmaya hazır olmayanlar yogayı tercih etmiyorlar. Başlama sebepleri çok çeşitli. Bazıları yogayı günümüzde çok popüler olduğu için tercih ediyorlar. Baya yoğun bir moda oldu yoga. Bazıları sosyalleşmek, bazıları gerçekten yoganın içinde derinleşmeye hazır hissettikleri için yogaya başlıyorlar” şeklinde konuştu.

FETHİYE'DE YOGA TATİLİ

Albay, düzenledikleri yoga tatili hakkında bilgi vererek, “İzmir Yoga olarak Fethiye Yediburunlar’da düzenlediğimiz yoga tatilimiz başlıyor. Çok heyecanlıyız. İlk kez gideceğim fakat fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla çok keyifli bir yer. Birkaç arkadaşım orada inziva yapmışlardı onlardan aldığım bilgilerle biz de orada bir kamp düzenliyoruz. Doğanın içinde olup şehirden uzaklaşma amacıyla öğrencilerimizi doğanın içine götürerek orada sabah akşam yoga dersleri yapıyoruz. 23 kişi olacağız orada. 4 gece 5 gün sürecek. Doğayla bütünleşme, şehirde hep teknolojinin çok içindeyiz. Biraz daha kendimizle yakınlaşmak ve doğayla yakınlaşmak için dağla taşla kuşla böcekle bir olmayı onlarla tekrar bütünlüğümüzü hatırlamak amacıyla aslında” dedi.

“YOGAYA BAŞLADIKLARINDA FARKI HİSSEDECEKLER”

Albay, İnsanların yogayı sadece lotus pozisyonunda tek bir oturuş olarak bildiklerini ve o şekilde oturup yoga yaptıklarını sandıklarını şu sözleriyle eleştirdi: “O bir meditasyon oturuşudur. Malesef insanlar yogayı bununla kısıtlı biliyorlar ve ilk geldiklerinde çok fazla hareketle karşılaşınca o bildikleriyle bir çarpışma yaşıyorlar. Yoga yaparak kendimizle bir bağ kuruyoruz. Evde yoga yapanlar buraya gelip stüdyoda yaptıklarında aslında yanlış yaptıklarını görüyorlar. Eğitimini almamış kişilere hocalarla yapmalarını öneririm.”

Son olarak yoga meraklılarına ve başlamak isteyenlere Albay, “Yoga yapanların var oldukları sürece bunu yaşamlarında tutmalarını tavsiye ediyorum.  Yogaya başlamak isteyenlerin de bir an önce başlamalarını öneririm. Yaptıkları zaman farkı hissedecekler. Yoga meraklıları ve öğrenmek isteyenler teknolojiyi kullanarak web sayfamızdan bize ulaşabilirler” şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Haber Merkezi