Mizahın derinliği ve geleceği Efes’te konuşuldu

Kültürlerarası Sanat Derneği ve Nesin Vakfı iş birliğiyle düzenlenen 9. İzmir Mizah Festivali, üçüncü gününde de etkinliklerle izleyicileri buluşturdu. Festival kapsamında tiyatro, müzik, heykel ve basın gibi farklı alanlarda mizahın ele alındığı paneller düzenlenirken, usta gazeteciler İlhan Selçuk ve Çetin Altan saygıyla anıldı. Ayrıca Prof. Dr. İsmail Aka Kütüphanesi ve Etkinlik Merkezi’nde eğitmen Mustafa Yıldız eşliğinde düzenlenen Çocuklarla Karikatür Atölyesi, minik katılımcılara mizahın yaratıcı dünyasını keşfetme fırsatı sundu. Vecdi Sayar moderatörlüğündeki panele konuşmacı olarak Doç. Dr. Banu Ayten Akın, Serhan Yedig ve Heykeltıraş Mehmet Aksoy katıldı.

“BURADA OLMAKTAN KEYİF ALDIM”

Doç. Dr. Banu Ayten Akın, tiyatro ve mizah ilişkisini değerlendirerek, İzmir Mizah Festivali’nin bu yıl Efes Selçuk’ta düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Akın, “Efes Selçuk turistik ve kültürel açıdan çok güzel bir yer. Bu festivale destek verdiği için Efes Selçuk Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Burada olmaktan, farklı alanlardan öğrenmekten büyük keyif aldım. Emeği geçen herkesi kutluyorum” sözlerine yer verdi.

“MİZAH, TAHAMMÜLLE VAR OLUR”

Müzisyen ve yazar Serhan Yedig, mizahın tahammülün olmadığı bir ortamda var olamayacağını vurguladı. Türkiye’de mizahın zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Yedig, festivalin bu dönemdeki önemine dikkat çekti. Yedig, dokuzuncu İzmir Mizah Festivali’ni değerlendirirken, panellerin yarına belge bırakacak nitelikte olduğunu söyleyerek, “Bugün Efes Selçuk için tarihi bir gündü. Çünkü kentin simgelerinden Kurtuluş Anıtı’nın yaratıcısı Mehmet Aksoy aramızdaydı. Belki bugün için çok şey ifade etmeyebilir, ama yıllar sonra buraya gelenler bu anları hatırlayacak” dedi. Serhan Yedig, etkinliğin bir kent belleği oluşturduğunu belirterek, “Bunu koruyan Efes Selçuk halkına teşekkür ediyorum. Mizahın kıvılcımını yakacak bu festivalin sürekli olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

“HER ŞEY MİZAHIN KONUSU OLABİLİR”

Efes Selçuk’a Kurtuluş Yolu Anıtını kazandıran heykeltıraş Mehmet Aksoy, mizahın derin anlamına dikkat çekti. Aksoy, mizahın sadece güldürmekle kalmayıp düşündürdüğünü belirterek, “Güldüğünüz anda fark ettiğiniz bir şey vardır. Mizah, toplumların varlığını sürdürmesi ve nefes almasıdır. Türkiye’de kamyon arkası yazıları gibi güçlü mizah örnekleri bulunuyor. Aslında her şey mizahın konusu olabilir” dediç

“SİZLERİN EN ESKİ HEMŞEHRİSİDİR”

Günün ikinci paneli olan Basında Mizah oturumunda, gazeteci-yazar Nazım Alpman usta gazeteci İlhan Selçuk ile ilgili anılarını paylaştı. Alpman, Selçuk ailesinin kökenine değinerek, soyadının hikâyesini anlattı: “İlhan Selçuk’un ailesi, Girit’ten Türkiye’ye döndükten sonra Selçuk soyadını alıyor. Çünkü dedeleri Selçuk’tan Girit’e gitmiş. Bu nedenle İlhan Selçuk’un Efes Selçuk’ta anılması çok anlamlı. İlhan Selçuk, sizlerin en eski hemşehrisidir” dedi.