Orhan Kemal 100 yaşında

Orhan Kemal, 100. yaşında Foça’da, Foça Belediyesi ve Foça Kent Konseyi Kültür, Sanat ve Edebiyat Kulübü tarafından hazırlanan programda anıldı. Beşkapılar Kalesi’nde gerçekleşen anma programına CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, belediye meclis üyeleri, Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’nün ailesi, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu, CHP Foça İlçe Başkanı Günal Biçer, Tarık Dursun K., Hidayet Karakuş ve Ahmet Önel gibi Foça’da yaşayan önemli sanatçılar ve edebiyatseverler katıldı.

“DEV BİR İSİM”

Programın açış konuşmasını yapan Yazar-Şair Hüseyin Yurttaş, “Bugün büyük bir ustamızı anmak ve onun 100. yaşını kutlamak üzere burada toplandık. Orhan Kemal, bize yalnızca romanın, öykünün, senaryonun değil; ahlakın, dürüstlüğün, devrimciliğin ve sorumlu aydın olmanın bilincini aktaran dev bir isim. İyi ki geldi dünyamıza ve iyi ki dünyamıza o güzel eserlerini bıraktı” dedi.

“BÜYÜK USTA ORHAN KEMAL”

Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da, “Foça’da bundan önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de hep ilkler yaşansın istedik. Foça Kent Konseyi Kültür, Sanat ve Edebiyat Kulübümüz tarafından, büyük usta Orhan Kemal’i 100. yaşında Foça’da anma fikri ortaya çıktı. Biz de bu isteği memnuniyetle karşıladık ve destek verdik. İlçemizde, çok değerli sanatçı dostlarımız var. Sanatçı kenti olan Foça’nın, bundan sonraki süreçte sanat şehri olması anlamında, tüm emeğimizi ve tüm çabamızı sizlerle beraber sergileyeceğiz. Anma programımıza katılan Sayın Işık Öğütçü’ye çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bu etkinliğin, Foça Kent Konseyi Kültür, Sanat ve Edebiyat Kulübü Lideri Nuray Çiloğlu öncülüğünde, Yazar-Şair Hüseyin Yurttaş’ın katkılarıyla Foça Belediyesi tarafından yapılan bir etkinlik olduğunu söyleyen Demirağ, tüm emeği geçenlere ve konuklara teşekkür etti.

“DERİN İZLER BIRAKTI”

Yazar Ahmet Önel, Yazar-Şair Hüseyin Yurttaş ve Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü de sırasıyla söz aldı. Yazar Ahmet Önel, “Orhan Kemal, hepimizde okur olarak, yazar olarak derin izler bırakmıştır. En azından, 50’li yıllardan sonra, Türk Edebiyatı’na kattığı hareketlilikle, okur kesiminde ciddi bir patlama yarattığına inanıyorum. Son derece saygı duyulacak bir isim. Ben edebiyatta öykü ve roman çalışmalarımın yanı sıra tiyatroya da gönül vermiş bir insanım. Ankara’da iken, tiyatro sevgimin oluşmasında çok önemli etkisi olan Ankara Sanat Tiyatrosu’nun ilk yıllarına da yakından tanığım. Orhan Kemal ile karşılaşmasam bile onun rüzgarına orada tanığım. Onun o ünlü oyunu 72. Koğuş’un sahnelenme serüvenine tanıklık ettim. Orhan Kemal, bir roman ve öykü yazarı olduğu kadar tiyatro tarihimizde de önemli bir isim olması dolayısıyla, hepimizin takdirini ve sevgisini kazanmış olan çok önemli, usta bir yazardır” ifadelerini kullandı. 

“ALIP GÖTÜRÜYORDU”

Edirne Erkek Öğretmen Okulu’nda okurken, başucu yazarlarından bir tanesinin Orhan Kemal olduğunu söyleyen Yazar-Şair Hüseyin Yurttaş ise şöyle konuştu: “Orhan Kemal, kolay okunan çok iyi bir yazardı. İyi yazarların bir kısmı zor okunur, ama Orhan Kemal öyle değildi. Alıp götürüyordu. Orhan Kemal, o kadar alfabesidir Edebiyatın. Asla hiçbir biçimde ilkelliğe düşmeyen durulukta, yücelikte bir yazardır.”

“BABAM BİR YAZI FABRİKASI”

Anma programının final bölümünde söz alan Işık Öğütçü, babası Orhan Kemal’in hayatından önemli bazı kesitleri ve büyük ustanın yazın özelliklerini dinleyenlerle paylaştı. Öğütçü, Orhan Kemal’in, ailesine ve dostlarına yazdığı mektuplardan, gülümseten bazı notları içtenlikle ve samimiyetle anlattı. Işık Öğütçü şöyle devam etti: “Babam bir yazı fabrikası, hep yazmış. Yaşar Kemal’in kendisi hakkında söylediği bir söz vardır; ‘Bu kadar şeyi ne zaman yazıyor?’ Ben babamı 13 yaşında iken kaybettim. Daktilo sesi kulağımda yer etmiştir. 2000 yılında eserlerini yaşatmak amacıyla bir müze kurdum. 1960-61 yıllarında gazetelerde tefrika edilmiş yazılarını buldum ve roman haline getirdim. Yedi kitap çıkardım. Babamın otobiyografik hikayeleri vardır. Saklar, söylemez ancak okuyunca anlarsınız. Orhan Kemal’in eserlerinde kadın kahramanlar hep öndedir. Çok büyük bir Nazım Hikmet hayranıdır. Ona büyük bir saygı ve sevgi ve dostlukla bağlanmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal ve Nazım Hikmet onun isimlerini vermeksizin romanlarındaki karakterlere esin veren insanlardır. İnsanları sembolize ederek romanlarında canlandırır. 1951’den itibaren çok üretkendir; ‘Vukuat Var’ ve ‘Hanımın Çiftliği’ isimli eserlerinde, o dönemin siyasi, sosyolojik ve tarihi özelliklerini anlatır. 1970’deki ani ölümü bizleri büyük bir yasa boğmuştur. Ancak, Orhan Kemal yaşıyor. Onu güzel insanlarla, sizlerle birlikte geleceğe taşıyacağız. Onun bekası, yaşaması, geleceğimizi aydınlatıyor. Orhan Kemal, umudun ve aydınlanmanın yazarıdır. ‘Kara gün, kararıp gitmez’ derdi. O aydınlığa mutlaka kavuşacağız.” (İHA/İZMİR)

Haber Merkezi