- Kültür-Sanat
- 13.06.2025 12:25
Selmina Melikoğlu, yarın Kemeraltı Abacıoğlu Han’daki YOLO Sanat Galeri/Kültür Merkezi’nde okuyucularıyla buluşacak
İzmirli okurlarıyla buluşmaya hazırlanan Selmina Melikoğlu, 14 Haziran Cumartesi günü saat 16.00’da Kemeraltı Abacıoğlu Han’daki YOLO Sanat Galeri/Kültür Merkezi’nde düzenlenecek söyleşi ve imza gününde romanın ortaya çıkış süreci ve tarihi arka planını anlatacak.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılacak olan Uluslararası Aktivistr Sanatçılar Birliği Amerika Temsilcisi Yazar ve Senarist Tülay Pırlant, eserin dilsel ve teknik yönlerini değerlendirecek. Ümit Yaşar Işıkhan ise romanın tarihsel tanıklığını ve dönem romanlarıyla olan ilişkisini ele alacak.
Etkinlik, başta İzmirli edebiyatseverler olmak üzere, tüm okurlara ve yazarlara açık olacak.
Her ülkede unutulmayacak aşk masalları dilden dile yayılarak bütün insanlığa mal olurken elbette yazarları da yanında taşır. Gürcistan edebiyatında önemli bir yer edinen 1918-1920 yılları arasında Bolşeviklerin Bakü’yü işgal ederken Gürcü Ali Han Şirvanşir ile Hristiyan Nino Kiplani arasında yaşanan inanılmaz bir aşkın hikayesi o döneme damgasını vururken , buna temel oluşturan başka bir aşkın varlığından birçok kimsenin haberi bile olmamıştır.
Oysa, Ali ve Nino’dan önce 1854 yılında Tiflis’te doğan Musevi Alter ile 1856 yılında doğan Sonya’nın ailesi etrafında dönen olayların, 13 çocukları ile aşk sarmalında yaşanan hayatların savurduğu ve toplumsal değişimlerin içiçe geçtiği bir zaman diliminde yaşananlar Ali ile Nino’ya ilham verdiğine inanılır.
Konu ile ilgili açıklama yapan şair yazar eleştirmen Ümit Yaşar Işıkhan, romanın 20.yy başlarında Gürcistan’da yaşayan Musevi bir aile çevresinde oluşan olayların, Çarlık Rusya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kuruluş aşamasında başta Tiflis olmak üzere halkın rejim değişimi karşısındaki tepkileri ile Musevi Rozaliya’nın Müslüman Karslı Ali arasında filizlenen ve bütün engelleri aşarak evlenmeleri sonucunda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin gayri Müslimlere uyguladığı ayrımcılığı da sayfalarına taşıyarak, yaşanmış tarihsel gerçeklere ışık tuttuğunu, aşıkların birbirine olan inançları bağlı oldukları dinsel inançtan daha güçlü olduğunu kanıtladığını, romanda; edebi bir dille estetik değeri olan betimlemelerin okuyucuyu şaşırttığını söyledi.