Türk filmlerini dünyaya tanıtıyor

Adı gibi çağın ilerisinde hareket eden Hezarfen Film Galeri, uluslararası ve ulusal birçok deneyime sahip olan profesyonel kadrosu ile Türk sinemasını dünyaya, dünya sinemasını ise Türkiye’ye tanıtıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 28.02.2018 06:41
  • Güncelleme Tarihi : 28.02.2018 06:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türk filmlerini dünyaya tanıtıyor haberinin görseli

NİLGÜN TAZE / ÖZEL HABER

Hezarfen Film Galeri, sanat ve sanatçıyı seyirci ile buluşturarak kültürel paylaşımlar tasarlayan ve bu tasarımlarını hayata geçirebilen profesyonel bir kurum olma özelliğini taşıyor. Film festivalleri, film gösterimleri, atölye çalışmaları, sergi gibi profesyonel organizasyon tecrübesine sahip sinema profesyonellerinden oluşan bir kadroya sahip olan Hezarfen Film Galeri bugünlerde ‘Bağımsız Türkiye Sineması İzmir Buluşmaları’nı Konak Belediyesi iş birliği ile gerçekleştiriyor.

Sinema dünyası için hedeflerinin tecrübelerine yenilerini eklemek olduğunu açıklayan Hezarfen Film Galeri’nin kurucusu Nesim Bencoya, bağımsız Türk sineması ve izleyicisini bir adım daha öne çıkarmak için çalıştıklarını ifade ederek, “HF Galeri’nin hazırladığı organizasyonlarda ve özel seçkilerde Sinefillerin ilgisi gücümüze güç katmaktadır. Uluslararası ve ulusal film festivallerini, film market, film gösterimi, etkinlik ve sergilerin organizasyonunu tasarlıyor, yönetiyor ve uyguluyoruz. Ayrıca yaptığımız çalışmalar arasında uluslararası ve ulusal festivaller için program yönetmenliği, program danışmanlığı, tematik film seçimlerimi tasarlama ve yönetme de yer alıyor” dedi.

ÜCRETSİZ FİLM GÖSTERİMİ

Bağımsız Türkiye Sineması İzmir Buluşmaları’nın 2018 yılında da tüm hızıyla devam ettiğini açıklayan Bencoya, “Buluşmalarımızı Hezarfen Film Galeri olarak üçüncü yılında Konak Belediyesi iş birliği ile geçekleştiriyoruz. İzmirli sinemaseverler ilgi ile takip ettiği gösterimleri filmin yönetmen veya yapımcıları ile bir söyleşi yaparak izleyecek. Gösterim ve söyleşiler, Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Filmlere giriş ise ücretsiz. 7 Mart’ta gösterime girecek olan ‘Kaygı’ filminin ardından 21 Mart’ta gösterime girecek olan ‘Taş’ filmlerini saat 19:00’da keyifle izleyebilirsiniz. Uluslararası ve ulusal, kültürel etkinlik ve organizasyonların, basın, sosyal medya ve web sitesi tasarım, danışmanlık ve dağıtımını yönetirken bir taraftan da kültürel etkinlik ve organizasyonlar için iç ve dış mekan tasarım, tanıtım ve yönetimini gerçekleştiriyoruz” açıklamasını yaptı.

SİNEMANIN ETKİ GÜCÜ

Sanatı yaşamın temel gereksinimlerinden gören izleyicilerin ticari filmleri genelde pek izlemediklerini açıklayan Bencoya şunları söyledi: “İşin aslına bakarsak Türkiye’de önemli bir boşluğu dolduruyoruz. Malumdur ki sanat dalları arasında günümüzde de en çok ilgiyi gören sinema oldukça zor bir iş olmasına rağmen oldukça da etkileyici. İnsanlığı derinden etkileme ve yönlendirme gücüne sahip olduğu için başta sinema olmak üzere görsel sanatlara büyük meblağlar içeren yatırımlar yapılıyor. Sinema bir nevi insanı şekillendiriyor diyebiliriz. Sanatı seven izleyiciler genelde festival filmleri olan ve özgün bir dil oluşturan yönetmenlerin filmlerini tercih ediyorlar.”

BAĞIMSIZ FİLMLER

Türkiye’de bağımsız festival filmleriyle buluşmanın çoğu kentte mümkün olmadığını ifade eden Bencoya, uzun metrajlı filmlerin ulusal ve uluslararası alanda gösterilmesini sağlamanın yanı sıra İzmir’de bağımsız yapıtları izleyiciyle buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Bencoya, “Bu başarı İzmir’in ve Türkiye’nin yaratıcılık potansiyelini dünyaya gösteriyor. Sinema bana göre hiç tanımadığımız insanların sezgilerini, iç dünyalarını anlatan hikayelerdir ve bu hisleri sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi aktarabilen çok az yapımcı var. Bağımsız Türkiye Sineması İzmir Buluşmaları buna çok güzel bir örnektir. Gişe filmleri olmadıkları için bağımsız filmler vizyona giremiyordu. Bence bağımsız filmlerin de izleyici ile buluma hakkı var” açıklamasını yaptı.

İZMİR’DE SİNEMA

Bencoya, altı yaşındayken Elhamra Sahnesi’nde Notre Dame’ın Kamburu filmini izlediğini ve sonrasında hayallerinde bir film yaratmaya çalıştığını açıklayarak, “Gençlik yıllarımda kendimi program yapımcılığı, koordinasyonu konusunda yetiştirdim. Haife Sinematek Müdürlüğü yaparak, sosyoloji ve antropoloji eğitimi aldım. Malatya Uluslararası Film Festivali’nin ve Uluslararası Antalya Film Festivali’nin program direktörüyüm. Film galerimizin adını Hezarfen koymanızın nedeni Hezârfen Ahmed Çelebi’nin uçma tutkusundan güç almaktı. Güçlü bir isteklilik ve zorluklar karşısında yılmadan ilerleyebilmek için güçlü bir iradeye ihtiyacınız var ve İzmir’de bu tip işleri yapabilmekte güçlü bir kararlık istiyor” şeklinde konuştu.

ZAMAN VE EMEK

Film festivallerinde gösterime girecek filmleri bizzat kendilerinin araştırarak tek tek izleyerek seçtiklerini ve bunun oldukça yorucu bir iş olduğunu ifade eden Bencoya şu açıklamaları yaptı: “Bir festivalde ortalama 70’e yakın filmin gösterime girdiğini düşünün. Bu seçilmiş olan 70 filmin seçilebilmesi için harcanan emek ve zamanı da. Türkiye’de hiç gösterime girmemiş olan filmleri de araştırarak izleyici ile buluşturuyoruz. Sinemaseverler için bu buluşmalar paha biçilmez bir değerde oluyor diyebilirim. Hazerfen Film Galeri olarak en güzel yönümüz paket programlar almamamız. Bizim seçtiğimiz her filmde yabana atılmayacak bir emek var.”

YURTDIŞI FESTİVALLERİ

Avrupa Sineması Programı kapsamında Avrupa Filmleri Haftası düzenlediklerini belirten Bencoya, “2016 yılında film afişleri sergisini açtık ve bu afişler büyük ilgi gördü. Ayrıca İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İzlanda gibi ülkelerin yer aldığı İskandinavya ülkelerinin film günlerini de planlıyoruz. Kısa filmlerle ilgili olarak ise her yıl yurtdışında Berlin, Cannes, Venedik gibi en azından üç festivale katılmaya çalışıyoruz. Türkiye’de çekilen uzun metraj filmler için çalışmalar yapılıyor yurtdışında ancak kısa filmlerde bu pek yapılmıyor. Yurtdışı ile ilişkilerimiz iyi olduğundan Türkiye’de çekilen kısa filmleri dünyaya tanıtabiliriz diye düşünerek Cannes Film Festivali’nden yetkililerle konuştuk. Hezarfen film seçkisi olarak kısa filmlerimiz artık Cannes Film Festivali’nde yarışabiliyor” diye konuştu.

PROFESYONEL KADRO

İzmir’in yüksek sanat potansiyelinden dolayı bir sinema müzesi kurularak kesintisiz her gün film gösterimi yapılması gerektiğini ifade eden Bencoya, böyle bir projeden maddi olarak hiçbir kazanç elde edilemezken izleyiciye büyük bir manevi kazanç getireceğini söyledi. Çalıştıkları kadronun uluslararası ve ulusal anlamda oldukça profesyonel olduğunu açıklayan Bencoya, “Kadromuz ile Türk Sineması’nı dünyada ve dünya Sinemasını Türkiye’de etkinliklerle tanıtmış bir ekibe sahibiz. Cannes, Hamburg gibi festivallerden kişilerin yer aldığı bir danışma kurulumuz var. Sinema evrensel bir sanat olduğu için onlar da Türkiye ile ilgili bir etkinlikte bize danışıyor. Türkiye’de bağımsız filmlerin vizyona girmesi zor oluyor ancak aynı zamanda uluslararası alanda ödül alıyorlar. Genelde festival izleyicisinin ortak noktası, seçim yapmadan sinemaya giden izleyiciden farklı” dedi.

ÜCRETSİZ SİNEMA

Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi’nde gösterime girecek filmlerin yoğun ilgi gördüğünü belirten Bencoya, “Ücretsiz gösterimlere vatandaşın ilgisi büyük oldu çünkü sinema biletlerinin fiyatı çok yüksek. Ailece bir sinemaya gittiğinizi düşünün. Bugün ortalama bilet fiyatları 15-20 TL’sı civarında. Buda 5 kişilik bir aile için en az 100 lira demek. Bu miktarlar Türk vatandaşının gelir düzeyine göre oldukça yüksek. Bu nedenle belediyelerin ve kendini ispatlamış güçlü kurumların bu tür projeleri desteklemesi gerekiyor. Konak Belediyesi’ne bize katkıda bulundukları için çok teşekkür ediyoruz. Gösterilen nitelikli filmlerin yönetmenlerini de filmine getirerek izleyicilerle söyleşi yapma fırsatı veriyoruz. İzleyiciler, yönetmenlerle konuştuğunda beyaz perdede gördüğü filmlerin kamera arkası hakkında da bilgi sahibi oluyor” açıklamasını yaptı.

Konak Belediyesi işbirliğİ ile gerçekleştirilen Bağımsız Türkiye Sinemaları İzmir Buluşmaları programında yer alacak filmler ise şöyle:

7 MART 2018 , Çarşamba, saat 19:00, KAYGI (2017,Türkiye, 94dk.), Yönetmen: Ceylan Özgün Özçelik, Oyuncular: Algı Eke, Özgür Çevik, Selen Uçer, Asiye Dinçsoy. Haber kanalında kurgucu olarak çalışan 30’lu yaşlarındaki Hasret uzun süredir aynı kabusu görmektedir. Tekrarlayan kabusla aklına bir soru düşer: Annesiyle babası trafik kazasında ölmemiş olabilir mi? Toplumsal bellek ve etki alanları temeline oturan psikolojik gerilim Kaygı, müzisyen anne-babası 20 yıl önce trafik kazasında ölen bir kadının kabusuyla ilerliyor. Hasret, gerçekle sanrının paslaştığı tekinsiz bir ülkede yaşıyor. Geçmişini hafızasında arıyor.

Ödüller

South by Soutwest Film Festivali – LUNA Gamechanger Ödülü​

28. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Yarışma​

Jüri Özel Ödülü​ – Ceylan Özgün Özçelik

En İyi Sanat Yönetmeni ​- Kerem Ardahan, Sıla Karaca

21 MART 2018, Çarşamba, saat 19:00, TAŞ (2017, Türkiye, 90 dk), Yönetmen: Orhan Eskiköy, Oyuncular: Jale Arıkan, Muhammet Uzuner, Beste Kökdemir. Kendisini devlet yurduna götürmek isteyen Memur’dan kaçan Selim, yaralı olarak bir eve sığınır. Sığındığı evde yaşayan ailenin oğulları 20 yıldır kayıptır ve Emete evlerine gelen Selim’in oğlu olduğunu inanır. Emete’nin kocası Ekber ve kızı Suna ise ona inanıp inanmamak arasında gidip gelirler. Selim’in kendi geçmişini hatırlamıyor olması da kimin neye, neden inandığını yeniden sorgulamasına neden olacaktır.