Yazmak çok farklı bir mutluluk

Yazar-Şair Nigar Kaya, yazma serüvenini anlatarak “Üretmek ve size ait olan bir şeyi yıllarca saklayıp, gün yüzüne çıkartmak ve ölümsüz yapmak. Çok farklı bir mutluluk. Her yazarın dediği gibi sanki bir evladınız daha oluyor” dedi

“Hayatının başıyla sonunun birbiriyle alakası olmayan ben ve ben, bu yeni Nigar Kaya’yı daha çok sevdim” diyerek kendini tanıtan Yazar-Şair Nigar Kaya, bir şehit eşi. 12 yaşından bu yana günlük tutan şiir yazan Kaya, yazmayı bir tutku olarak tanımlıyor. “Kesin yazma kararım Gölge Etmem kitabımdaki Cihan’ın hayatından çok etkilenmemle oluştu” diyen Kaya, 30 yıllık hayalinin gerçeğe dönüştüğünü söyledi.

Yazar-Şair Nigar Kaya kimdir?

Nigar Kaya yeni bir oluşum diyebilirim. Hayatının başıyla sonunun birbiriyle alakası olmayan ben ve ben, bu yeni Nigar Kaya’yı daha çok sevdim. 1977 Çankırı doğumluyum. İlk, orta, lise eğitimimi Çankırı’da gördüm. Lisansımı açık öğretimle tamamladım. 22 yaşımda evlendim. 23 yaşımda anne oldum. Allah bağışlasın bir oğlum var. Eşimin işi dolayısıyla Ankara ve Erzurum’da ikamet ettim. 27 yaşımda eşimin şehit olması üzerine memleketime geri döndüm. Hemşirelik mesleğime bu süreçten üç yıl sonra başladım ve halen hemşire olarak çalışmaktayım ve yaşadığım sürece yazmaya çalışacağım.

Yazmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Yazmak benim için bir tutku aslında. On iki yaşımdan beri günlük tutuyor, şiir yazıyordum. On üç yaşlarımdayken, bir gün balkonda oturuyorum, bir roman yazayım dedim. Kâğıt kalemi elime aldım yazmak için; kompozisyon gibi giriş gelişme sonuçla hikâyeyi hemen bitirdim. Yapamayacağımı düşündüm ama o günden sonra da her okuduğum kitabın içeriğinden çok nasıl yazıldığıyla ilgilenerek okudum. Yani otuz yıldır hep yazma hayalim vardı ve çocukluğumdan beri istiyordum. Kesin yazma kararım Gölge Etmem kitabımdaki Cihan’ın hayatından çok etkilenmemle oluştu. Yazmaya ancak on bir yıl önce başladım. Olgunlaşmam ve hazır olmam çok uzun zaman aldı.

Eserlerinizde tam olarak yansıtmak istediğiniz konular var mı?

Aslında psikoloji üzerine yazmayı çok isterdim ancak o yönde yeterli eğitimim yok. Belki ilerleyen zamanlarda düşünebilirim. Gerçek hayat hikâyelerine devam etmeyi, sevgi, saygı, ahlakla alakalı yazılar yazmak isterim.

Eserlerinizde sosyal mesaj vermek istediğiniz oldu mu? Olduysa nedir? Eserlerinize tam olarak yansıttığınıza inanıyor musunuz?

Evet. Eşler arası ilişkiler, örf, adet, gelenek, inanç ve kader temalarını ele aldığım yerler oldu. İki kitabım birbirinden çok farklı olduğu için tek bir konu üzerindeki mesajlara değinmedim tabii ki. Birisi zaten gerçek hayat ve gerçeğin ve yaşantının çok dışına çıkamıyorsunuz. Ancak Aldatırsan Aldatırım’da mesajın daha çok olduğunu düşünüyorum. Hatta şiirlerimde bile bazı mesajlara rastlanılabilir.

Bize eserlerinizi tanıtabilir misiniz? Kaç eseriniz var, hangi yıllarda yayınlandı?

Tabii. Gölge Etmem, Aldatırsan Aldatırım ve Kış Demi. Şu anda üç eserim var ve 2021 Ekim’de romanlarım. 2021 Aralık’ta da şiir kitabım Kış Demi yayınlandı. Dördüncü eserim inşallah 2022 sonunda çıkacak. İki romanın aynı anda çıkma sebebi, ilk yayın evinin kitabı çok geç yayınlanmasından kaynaklıydı.

İlk kitabınızı elinize aldığınızda neler hissettiniz?

Bunun tarifinin imkânsız olduğunu söylemem lazım. Ne bir anne olma sevincine, ne aşka ne de para kazancına benziyor. Üretmek ve size ait olan bir şeyi yıllarca saklayıp, gün yüzüne çıkartmak ve ölümsüz yapmak. Çok farklı bir mutluluk. Her yazarın dediği gibi sanki bir evladınız daha oluyor. Ve onun aidiyeti size ait. Müthiş mutluluk verici bir duyguydu. İlk elime aldığımda havalara uçtum resmen. En önemlisi de çocuğunuza bir miras daha bırakıyorsunuz.

Kitabınız ilk kim okudu, eleştirisi ne oldu?

Hemşire arkadaşım, dostum Neşe Atakan okudu. İlk kitabım olmasına rağmen çok profesyonelce olduğunu söyledi ancak bana ağlattığım için çok kızdı. Duyguları çok hissettirdiğimi de ayrıca özellikle belirtti.

Kitabınızı yayınlatmaya karar verdiğinizde yayınevleri ile sorun yaşadınız mı?

Üç ayrı yayıneviyle çalıştım. Maalesef üçüyle de farklı problemler yaşadım.

Yeni eser çalışmalarınız var mı?

Evet var. Hâlihazırda bir kitabım bitti. Düzenledikten sonra basılacak inşallah. Eşimin hayatını anlatıyorum.

Yeni yazarlara ne gibi önerileriniz olacak?

Hayallerinden asla vazgeçmesinler ve güvenilir yayınevleriyle çalışsınlar.

En son okuduğunuz roman hangisi hatırlıyor musunuz?

Evet. Engelli bir kardeşimiz olan Rukiye Türeyen’e ait “Kanadı Kırık Meleğin Kanadına Takılanlar” adlı kitabını okudum.

Yazşader yazarlar ve şairler Derneği üyesi olduğunuzu biliyorum. Dernek hakkında düşünceleriniz ve dernekten beklentileriniz nelerdir?

Evet, bence hayatımın ve yazarlar için büyük bir şans. Ülkemiz şartlarında mutlaka böyle bir derneğe ihtiyaç vardı. Sayın başkanımız Cemal Durmaz bana çok destek oldu. Beklentilerimi çok düşünmedim aslında ama benim yerime her şey düşünülmüş ve eğer ki düşündüğüm gibi olur ve yayınevleri kurulursa tüm mağduriyetlerimizin ortadan kalkacağını düşünüyorum.

Ülkede kitap okuma oranı hakkında bilginiz ve yorumunuz nedir?

İstatistiksel rakamlarını çok bilmiyorum ama az okunduğunu biliyorum. Okumak isteyen ister satın alsın, ister kütüphaneye gitsin bir şekilde kitaba ulaşıyor ve okuyor. Maalesef bu kesim çok az bir kesim. Okumak istemeyen ya da sevmeyenlere ne kadar allasanız, pullasanız da okutamıyorsunuz. Hatta bizzat ücretsiz hediye ettiğim ya da satın aldığı halde elinde kitabımı alıp okumayan birçok kişi var. Bence bu durum çok kötü. Çünkü kitap okunmadığı sürece ne okul hayatında ne de hafıza yani sağlık yönünden başarıya ulaşılamıyor. Oğlumdan ve kız kardeşimden biliyorum. Ne zamanki kitap okumaya başladılar o zaman hedeflerine ulaşabildiler.

Okur sayısının arttırılması için neler yapılmalıdır?

Çocuklar için anne babadan başlanmalı. Okuma saatleri alışkanlık haline getirilebilir. Okumanın faydalarını anlatan seminerler düzenlenip, okumaya yeni başlayanlar için akıcı ve dikkat çeken kitaplarla, başlatılabilir.

Katıldığınız fuarlar oldu mu?

Maalesef hala bir fuara katılamadım. O yüzden bu yönden bir hatıra ya da tecrübem olmadı.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Kitap okuyun, kitap yazın, kitapları sevin ve asla hayallerinizden vazgeçmeyin. Ve tabi ki bana bu röportaj fırsatını verdiğiniz için başta köşe yazarınız ve derneğimizin başkanı Sayın Cemal Durmaz’a ve siz İLKSES Gazetesi ailesine çok ama çok teşekkür ederim. HABER MERKEZİ