Sayfa Yükleniyor...
Türk Nöroloji Derneği tarafından Dünya Beyin Günü nedeni ile İnme konusunda yapılan basın açıklamasında Dernek Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk inmenin ülkemizde görülme sıklığının arttığına ve 2016 yılında her 14 dakikada bir kişiyi inme nedeni ile kaybettiğimize dikkat çekti
Prof.Dr. Öztürk yaptığı açıklamada inmenin beyin damarlarının tıkanması veya kanaması sonucunda geliştiğini belirtti ve şunları söyledi: Hastaların çoğunda inme nedeni ani tıkanma. Türkiye İstatistik Kurumu 27 Nisan 2017 günü yaptığı, bir önceki yılın verilerini içeren açıklamasında, önceki yıllarda olduğu gibi koroner kalp hastalıklarını takiben inmenin ikinci en sık ölüm nedeni olduğunu bildirdi. 38,395 vatandaşımız 2016 yılında inme nedeniyle hayatını kaybetti, yani ülkemizde her 14 dakikada, bir kişiyi inme nedeniyle kaybettik. Bu sayının en az beş katı ise felç oldu, şimdi yürüyemiyor, konuşamıyor, yiyemiyor ve belki bakıma muhtaç, mesleğini kaybetmiş ve artık işini yapamaz durumda. Son yıllarda inmeden kaybedilen hasta sayısını belirli bir yüzdede tutabildik ama maalesef düşüşe geçmiş değiliz. İnme geçirme riski sayısal olarak artmaya devam ediyor. Ülkemizde yine Türkiye İstatistik Kurumu 2015 verilerine göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 78 yıl, erkekler için 75,3 yıl ve kadınlar için 80,7 yıl oldu.2 Yani yaşlanıyoruz. İnmenin her türlüsü yaşlanma ile artış gösteriyor. Demek ki, daha çok inmeyi önlemeli ve oluşursa da daha etkili tedavi etmeliyiz. Prof. Dr. Şerefnur Öztürk 22 Temmuzu inmeden korunma ve başımıza geldiğinde tedaviye nasıl ulaşacağımızı öğrenmek için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekiyor ve inmenin belirtileri, ne yapılması gerektiği herkes tarafından öğrenilmelidir dedi.
ALKOLÜ HİÇ KULLANMAMALIYIZ
Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Moderatörü Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu da İnmenin önlenebileceğini ve tedavi edilebileceğini, bunun için toplumun bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: İnmeden korumak için sağlıklı beslenmeli, yiyeceklerimizdeki yağ ve tuz miktarını kontrol etmeli, meyve sebzeye ağırlık vermeli, fazla kilo almamalı, düzenli egzersiz yapmalı ve stresten korunmalıyız. Sigaradan uzak durmalı, hiç içmemeli, yanımızda içirmemeli ve içiyorsak derhal bırakmalıyız. Alkolü de aynı şekilde hiç kullanmamalıyız. Sağlığımızla ilgili değerlerimizi bilmeliyiz, sadece boy ve kilo değil kan basıncımızı, kolesterolümüzü ve kan şekerimizi de öğrenmeli ve takip etmeliyiz. Kırklı yaşlardan başlayarak düzenli aralıklarla hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve kalp hastalığı açısından sağlık kuruluşlarında kontrolden geçmeliyiz. (DHA)
Haber Merkezi