Arka arkaya yakalandığı kansere meydan okuyor

2 ayda bir kansere yakalanan ancak hayat mücadelesini yitirmeyen 39 yaşındaki Şule Küçükakın, kansere meydan okuyarak savaşı kazandı


  • Oluşturulma Tarihi : 01.09.2017 09:38
  • Güncelleme Tarihi : 01.09.2017 09:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Arka arkaya yakalandığı  kansere meydan okuyor haberinin görseli

İzmir’de yaşayan 39 yaşındaki Şule Küçükakın, karaciğerinde ve safra yollarında ortaya çıkan tümörden kurtulmak için ilk ameliyat masasına yattığında tarih Nisan 2015’ti. Karaciğerinin yüzde 20’si alınan Küçükakın’ın vücudu her 2 ayda bir yeniden tümör üretti. Aradan geçen 2 yılda, 5 kez ameliyat masasına yatan, bu nedenle karnına fermuar taktırmayı bile düşündüğünü söyleyen Şule Küçükakın, gördüğü tedavilerle tümörlü hücrelerini sıfırlamayı başardıysa da “Kanser tekrar gelecek olursa karşısında daha güçlü bir Şule bulacak” demekten geri kalmıyor.

HASTALIK SÜRECİ

Şule Küçükakın, kanser olduğunu tamamen şans eseri öğrendi. 17 yaşında bir oğlu olan Küçükakın, tüp bebek tedavisi için 2015 yılının mart ayında özel bir kliniğe gittiğinde batın ultrasonu çekildi. Çıkan sonuç, safra yollarında ve karaciğerinde tümör olduğunu söylüyordu. Kısa süre önce babasını da kanserden kaybeden 39 yaşındaki Şule Küçükakın, vakit kaybetmeden doktorundan kanser tedavisinde kullanılan fiziksel, farmokolojik, biyolojik ve psikolojik yöntemler hakkında bilgi alarak savaşına başladı. Şule Küçükakın, kanserli tümörlerin temizlenmesi için Nisan 2015’te ameliyat masasına yattı. Başarılı geçen ameliyatla karaciğerinin yüzde 20’si alınan genç kadın, 6 ay kemoterapi tedavisi gördü. 6 ayın sonunda ise kanser nüksetti. Bu kez karaciğerindeki ve safra yollarındaki tümörler, Radyofrekans Ablasyon (RFA) denilen yöntemle, 90 derece sıcaklıkla yakıldı. Aradan sadece 2 ay geçmişti ki kanser, Aralık 2015 tarihinde 3 farklı tümörle geri geldi. Ocak 2016 tarihinde tekrar operasyon geçiren genç kadın, tam “Artık kurtuldum” derken Mayıs 2016 tarihinde kara haberi aldı. Karaciğer ve safra yollarındaki tümör yine metastaz yapmıştı.

FERMUAR TAKTIRALIM

Sürekli ameliyat olmaktan, kemoterapi almaktan ve her seferinde yine kansere yakalanmaktan yorulan Şule Küçükakın, “Hayat enerjimi kaybetmemeye özen gösteriyordum ama insan yoruluyor bir süre sonra. Hatta doktorlarıma, ‘Karnıma fermuar taktıralım da kimse yorulmasın, açıp kapatırız’ dediğimi hatırlıyorum. Artık kemoterapi almak istemiyordum, ameliyat olmak da istemiyordum. Farklı ne yapılabilir diye düşünüyordum” diye konuştu. Doktorunun dünyada yeni yeni kullanılmaya başlanan immünoterapi yönteminden bahsetmesiyle bu ilacı denemek isteyen Şule Küçükakın’a tedaviye uygun olup olmadığını anlamak için çeşitli testler yapıldı. Testler negatif çıktı ancak genç kadın yılmadı. Mutlaka bu ilacı kullanmak istediğini söyleyerek doktorlarını ikna etti.

İMMÜNOTERAPİ

Şule Küçükakın’ın operasyonlarını gerçekleştiren Prof.Dr. Ünal Aydın, karaciğer kanserlerinin agresif ilerlediğini belirterek, “Tümör ne kadar agresifse biz de o kadar agresif davranıyoruz. Bu sadece tıbbi ekibin tek başına yapabileceği bir savaş değil. Şule hastalığını kafasında rasyonelize edip inkar yerine kabul edince savaşımız daha kolay oldu. Birlikte savaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Şule Küçükakın’ın tedavisinde, dünyada henüz çok yeni bir kavram olan ve kanserin en ileri tedavisi olarak tanımlayabileceğimiz İmmünoterapi tedavi seçeneğini denediklerini anlatan Prof.Dr. Aydın şöyle konuştu: “Vücudumuzda her gün milyonlarca kanser hücresi meydana gelir ancak insanın bağışıklık sistemi meydana gelen kanserli hücreleri yenebilmesi için donatılmıştır. Bağışıklık sistemi, kanser hücrelerini yok etmek için harekete geçer. Ancak kanser hücreleri, üzerlerinde bulunan alıcılar sayesinde vücudun diğer hücrelerinin kullandığı parola sistemini taklit ederek bağışıklık sisteminin kendisine karşı savaşmasını önler. İmmünoterapi ilaçları, kanser hücrelerini deşifre ederek bağışıklık sisteminin bu hücrelere saldırmasını sağlar. Tıpkı mayın tarlası oyununda işaretlediğimiz mayınlar gibi.” (İHA/İZMİR)