- Sağlık
- 19.11.2025 16:04
Aşırı işlenmiş gıdalar için alarm: Bilim dünyasından “görünmeyen tehlike” uyarısı
43 bilim insanının küresel raporu, aşırı işlenmiş gıdaların tüm organları tehdit ettiğini ortaya koydu. Uzmanlar, tütüne benzer uyarı etiketleri için acil çağrı yaptı.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
Son dönemde restoran ve kafelerde yaşanan gıda kaynaklı zehirlenme vakaları kamuoyunda tedirginlik yaratırken, bilim dünyasından gelen yeni bir haber, asıl tehlikenin "sessiz ve derinden" ilerlediğini ortaya koydu.
Dünyanın dört bir yanından bir araya gelen 43 önde gelen bilim insanı, The Lancet dergisinde yayımlanan çarpıcı bir makale serisiyle küresel bir sağlık uyarısında bulundu. 100'den fazla uzun vadeli araştırmanın verilerinin masaya yatırıldığı raporda, aşırı işlenmiş gıdaların (AİG) insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkileri detaylandırıldı.

BEDENİMİZ "YABANCI MADDE" MUAMELESİ YAPIYOR
Raporun en dikkat çeken bulgusu, insan evrimi ile modern gıda endüstrisi arasındaki uçurum oldu. Araştırmacılar, insan sindirim sisteminin ve biyolojisinin, endüstriyel işlemlerden geçmiş bu kompleks gıdaları sindirmeye, işlemeye ve tolere etmeye uyum sağlayamadığını belirledi.
Sao Paulo Üniversitesi'nden ve raporun baş yazarlarından Prof. Dr. Carlos Monteiro, The Guardian'a verdiği demeçte durumun ciddiyetini şu sözlerle özetledi:
"Elde ettiğimiz bulgular, insan biyolojisinin bu tür gıdaları tüketmeye uyum sağlayamadığını tartışmaya yer bırakmayacak kadar güçlü bir şekilde gösteriyor. Vücut, bu gıdaları besin olarak değil, adeta baş edilmesi gereken bir sorun olarak algılıyor."
TEPEDEN TIRNAĞA YIKIM: HİÇBİR ORGAN GÜVENDE DEĞİL
Bugüne kadar genellikle obezite ve diyabet ile ilişkilendirilen hazır gıdaların, aslında vücuttaki tüm organ sistemlerine doğrudan zarar verdiği kanıtlandı. Araştırma sonuçlarına göre, bu gıdaların ağırlıkta olduğu bir beslenme düzeni şu mekanizmaları tetikliyor:
Kronik Enflamasyon: Vücut genelinde sürekli bir iltihaplanma hali.
Kimyasal Maruziyet: Besin değeri olmayan katkı maddelerinin ve koruyucuların organlarda birikmesi.
Yalancı Tokluk ve Yetersiz Beslenme: Kalori alınmasına rağmen hücrelerin ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerden mahrum kalması.

KÜRESEL ŞİRKETLERİN "YEMEK MÜHENDİSLİĞİ"
Rapor, sorunun sadece bireysel tercihlerle açıklanamayacağını, asıl failin küresel gıda devleri olduğunu vurguluyor. Geleneksel tencere yemeklerinin ve taze gıdaların yerini hızla paketli ürünlerin alması, tesadüf değil; stratejik bir yönlendirmenin sonucu.
Prof. Dr. Monteiro, üçüncü makalede bu konuya dikkat çekerek; "Bu tüketim çılgınlığı bireysel bir tercih değil. Güçlü küresel şirketlerin pazarlama stratejileriyle geleneksel yemek kültürünü yok etmesinin ve damak tadını yeniden şekillendirmesinin bir sonucudur" ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM ÖNERİSİ: PAKETLERE "UYARI" GELMELİ
Araştırmanın bir diğer önemli ismi, North Carolina Üniversitesi'nden Prof. Dr. Barry Popkin, tütün ürünlerine benzer radikal önlemler alınması gerektiğini savundu.
Popkin ve ekibi, tüketicinin korunması adına şu önerilerde bulunuyor:
Net Etiketleme: Aşırı doymuş yağ, şeker, tuz ve işlenmiş bileşenlerin paketlerin ön yüzünde, büyük puntolarla belirtilmesi.
Pazarlama Kısıtlaması: Özellikle çocuklara yönelik reklamların denetlenmesi.
Taze Gıdaya Erişim: Devletlerin taze gıdayı daha ulaşılabilir kılması.
Uzmanlar, aşırı işlenmiş gıdalarla mücadele için "acil eylem planı" oluşturulmazsa, önümüzdeki yıllarda kronik hastalıkların sağlık sistemlerini çökertebilecek boyuta ulaşacağı konusunda uyarıyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ