- Sağlık
- 26.08.2025 11:43
Çocukluktan itibaren süren tırnak yeme alışkanlığı, diş minesinden çene yapısına kadar ciddi hasarlara yol açıyor. Uzmanlar uyarıyor: Erken müdahale şart!
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, toplumda sık rastlanan tırnak yeme alışkanlığının, basit bir davranış gibi görünse de, uzun vadede ciddi ağız ve çene sorunlarına yol açabileceğini açıkladı. Özkan, özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde başlayan bu alışkanlığın, diş minesinden çene yapısına, hatta diş köklerine kadar kalıcı hasarlar bırakabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Özkan, tırnak yemenin ilk etapta fark edilmeyen bir süreç olduğunu belirterek, “Bu davranış zamanla diş minesini çatlatıyor, dentin tabakasını açığa çıkarıyor ve çene kemiğini zorlayan bir mekanizmaya dönüşüyor. Sadece dişlerin aşınmasına değil, kök rezorpsiyonu yani diş köklerinin erimesine de sebep olabiliyor. Erken müdahale edilmezse diş kaybı kaçınılmaz hale geliyor” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Psikiyatri Derneği verilerine göre, çocukların yaklaşık yüzde 30’u, ergenlerin yüzde 45’i ve yetişkinlerin yüzde 15’i tırnak yeme alışkanlığına sahip. Özkan, “Stresli dönemlerde bu oran daha da yükseliyor. Diş hekimleri, her geçen gün ağız içi tahribatları daha sık gözlemliyor” ifadelerini kullandı.
2024 yılında yapılan bilimsel çalışmalar, özellikle çocuklarda tırnak yemenin dişlerin orta hattında kayma, kapanış bozukluğu ve çene darlığı gibi sorunlara yol açtığını ortaya koydu. Özkan, “Büyüme çağında bu değişiklikler kalıcı olabiliyor. Alt çenenin öne kayması çene eklemi problemlerini tetikleyebilir” dedi.
Tırnak altında biriken bakteriler ve mantarların, ağıza taşınarak ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu belirten Özkan, şunları söyledi: “Candida, Enterobacteriaceae ve Staphylococcus gibi patojenler tırnak yeme yoluyla ağıza geçebilir. Bu durum hem ağız kokusuna hem de diş eti iltihaplarına ve sistemik enfeksiyonlara zemin hazırlar.”
Özkan, tırnak yemenin psikiyatrik literatürde “vücut odaklı tekrarlayıcı davranış” (BFRB) olarak tanımlandığını hatırlatarak, bu alışkanlığın çoğunlukla stres, kaygı ve dikkat eksikliği bozukluğu ile ilişkili olduğunu söyledi. Bu nedenle tedavi sürecinde diş hekimlerinin yanı sıra psikiyatri desteğinin de kritik önem taşıdığını vurguladı.
Prof. Dr. Özkan, özellikle 6-12 yaş arasının çene ve yüz gelişimi açısından kritik bir dönem olduğuna dikkat çekerek, düzenli diş hekimi kontrollerinin önemini şöyle anlattı: “Orta hat kaymaları, açık kapanış ya da çene darlığı gibi sorunlar erken dönemde fark edilirse, ortodontik tedavilerle kontrol altına alınabilir. Ancak vakalar geciktiğinde cerrahi müdahale gerekebilir.”
Prof. Dr. Özkan, tırnak yemenin yalnızca estetik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ağız ve diş sağlığı ile çene yapısı ve yüz gelişimini kalıcı olarak etkileyen ciddi bir problem olduğunu vurguladı.
Kaynak : HABER MERKEZİ