Başkan Kırım: Zehirler, kontrolsüz şekilde sofralarımıza gelmekte!

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulaş Kırım, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın pestisit ve yasaklı kimyasal kullanımı üzerindeki kontrolünü ve denetimini tamamen kaybetmek üzere olduğunu öne sürdü


  • Oluşturulma Tarihi : 30.04.2025 09:18
  • Güncelleme Tarihi : 30.04.2025 09:18
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Başkan Kırım: Zehirler, kontrolsüz şekilde sofralarımıza gelmekte! haberinin görseli

Greenpeace Türkiye’nin yaptırdığı pestisit kalıntı analiz sonuçlarını içeren ‘Pestisitler ve Çocuklar’ raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, pestisitlerin özellikle çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanırken; Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulaş Kırım, araştırma sonucunu değerlendirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın pestisit kullanımı üzerinde tüm kontrol mekanizmasını kaybettiğini öne süren Başkan Kırım, “Bu yapıyı kurmak ve sağlıklı işletmek toplum sağlığı için hayati önem taşımaktadır” dedi.

KAYGILARIN NE DENLİ GERÇEKÇİ OLDUĞUNU

Uzun zamandır gıdalar üzerinde oluşan kaygının raporla beraber gerçeğe dönüştüğünü belirten Başkan Kırım, şu ifadelere dikkat çekti: “Greenpeace Türkiye; geçtiğimiz günlerde yapılan bir çalışmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Bu çalışmanın sonuçları bizlerin çok uzun zamandır her fırsatta dile getirdiği kaygıların ne denli gerçekçi olduğunu bir kez daha gösterdi… Toplumumuzun her kesimi tarafından tüketilen ve sağlıklı olduğu düşüncesiyle çocuklarımızın beslenmesinde büyük bir pay verdiğimiz taze meyve, sebzelerde pestisit kalıntıları, ağır metaller ve toksik kimyasallar her geçen gün daha da fazla tahlil edilmeye başlanmıştır. Bunun ana nedenleri plansız üretim, tekelleşen sebze, meyve üreticilerinin bitmez kar hırsı, başarısız pestisit kullanım izni ve kontrolü, asla caydırıcı olmayan ceza mekanizmaları olarak sıralanabilir. Bu kontrolsüz ve yetkin olmayan denetim mekanizmasının sonuçlarını Greenpeace Türkiye’nin raporu da tekrar göz önüne sermiştir.” 

ÇÖKMÜŞ YA DA ÇÖKMEK ÜZERE OLAN BİR PESTİSİT KULLANIMI

Çıkan sonuçların çökmüş ya da çökmek üzere olan bir pestisit kullanımının kontrol sisteminin sonuçları olarak görülebileceğine dikkat çeken Başkan Kırım, “Öyle ki pazarlarda ve marketlerde satılan (tarladan çatala kadar tüm denetim yetkisi sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olan) her 3 meyve, sebze ürününden 1’i bakanlığın yayınlamış olduğu kodeks ve yönetmeliğe uyumsuz ve insan sağlığını tehdit edecek sınırlarının üzerinden pestisit içermektedir. Ayrıca yine bu ürünlerin neredeyse tamamında ruhsatsız pestisit kalıntıları tespit edilmiş. Bu da pestisitlerin nereden geldiğinin, kim tarafından ne kadar ve ne zaman kullanıldığının hiçbir kontrolünün yapılmadığını gözler önüne seriyor. Veriler toplumumuzun beslenme alışkanlıkları içerisinde sıkça yer alan salamura yaprak ve yeşil sivri biber ürünlerinin neredeyse tamamında limit üstü ya da yasaklı pestisit kullanıldığını gösteriyor. Ayrıca yine beslenmemizde sıkça yer verdiğimiz meyvelerin de neredeyse yarısında limit üstü ya da yasaklı pestisitlerin olduğunu gösteriyor” bilgisini paylaştı.

KONTROLSÜZ ŞEKİLDE SOFRALARIMIZA GELMEKTE

Kırım, sözlerine şöyle devam etti: “Rapordaki en can alıcı noktalardan birisi de Analiz edilen örneklerin yüzde 61’inde birden fazla pestisit kalıntısı tespit edilmesi ve yüzde 31,6’sında hormonal sistem bozucu, nörolojik gelişimi etkileyen, kanserojen ya da üreme sağlığı açısından tehdit oluşturan en az bir pestisit kalıntısı bulunmasıdır. İncelenen ürünlerin yüzde 43’ünde çocuk sağlığı açısından risk oluşturan per/polifloroalkil maddeleri (PFAS) içeren pestisitlerlere de rastlanmıştır. Bu rakamlar yetişkinleri tehdit etse de asıl tehdit çocuklarımız üzerinde. Çünkü çoklu pestisit maruziyeti ya da nörolojik gelişimi etkileyen pestisitlerin çocuklarımızın sağlığı ve geleceği üzerinden yıkıcı etkileri olabilmektedir. Özellikle gelişme çağında olan çocukların bilişsel ve zihinsel gelişiminde kalıcı hasarlara yol açan bu zehirler, kontrolsüz şekilde sofralarımıza gelmekte ve çocuklarımızın sağlığını tehdit etmektedir. Tarım alanlarında bolca kullanılan bu insan yapımı PFAS içeren kimyasallar ‘sonsuz kimyasallar’ olarak da anılmaktadır. Bunun nedeni de çevremizde ve vücudumuzda uzun süre tutunabilmeleridir. PFAS içeren kimyasalların etkisi kısa sürede vücuttan atılamamakta uzun yıllar boyunca etkileri görülebilmektedir. Ayrıca tarım alanlarından yer altı sularına karışan bu kimyasallar içme sularımızı kirletmekte ve basit ayrıştırma sistemleri ile sudan ayrıştırılamamaktadır.” 

KAYIT MEKANİZMASINA SAHİP DEĞİL

Pestisitlerde kayıt mekanizmasının olmadığına dikkat çeken Başkan Kırım, “Bakanlık pestisit kullanılan ürünlerin sofralarımıza gelmesine engel olamadığı gibi bu ruhsatsız pestisitlerin kimler tarafından getirildiğini ya da ne kadar kullanıldığına dair bir kayıt mekanizmasına da sahip değil. Ayrıca Bakanlık tarafından yapılan analiz sonuçları toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılmadığı için toplumun bu konuda bilgilenmesinin de önüne geçilmektedir. Tükettiğimiz gıdalardan tutun da havamızı suyumuzu kirleten ve yaşam hakkımızı tehdit eden bu gidişata karşı ilgili merci olan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın acil adımlar atması gerekmektedir… Yıllardır söylediğimiz konular ve bugün önümüze gelen analiz sonuçları da göstermektedir ki Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kullanımı üzerinde tüm kontrol mekanizmasını kaybetmek üzeredir ya da kaybetmiştir. Bu yapıyı kurmak ve sağlıklı işletmek toplum sağlığı için hayati önem taşımaktadır. Tıpkı taklit – tağşiş listelerinin sürekli olarak şeffaf bir şekilde toplumla paylaşıldığı gibi pestisit, ağır metal ve diğer sağlığı tehdit edecek unsurların analiz sonuçları da toplumla paylaşılmalıdır. Caydırıcı olmayan ceza mekanizmaları değiştirilmeli toplum sağlığını tehlikeye atan her işletme ve her şahıs en üst ceza hususuna göre yargılanmalıdır. Sembolik para cezaları bakanlığın yaptırım gücünü minimuma indirmekle kalmayıp saygınlığını da yok etmektedir. Pestisit kullanımını azaltacak ve kademeli olarak ortadan kaldıracak ekolojik tarım yöntemleri için teşvik mekanizmaları oluşturulmalı ve tüm yurtta desteklenmelidir” çağrısında bulundu.

‘PESTİSİTLER VE ÇOCUKLAR’ RAPORUNDAN DETAYLAR

Analiz edilen her 3 gıdadan 1’inde mevzuata uygunsuzluk tespit edildi. Araştırmada İstanbul’da beş zincir marketin mağazalarından ve farklı semt pazarlarından alınan 14 tür sebze ve meyveye ait 155 ayrı örnek, uluslararası akredite bir laboratuvarda incelendi. Analiz sonucuna göre örneklerin yüzde 61’inde birden fazla pestisit kalıntısı, yüzde 43’ünde ise en az bir PFAS’li pestisit kalıntısı tespit edildi. Analiz edilen ürünlerin yüzde 31,6’sında ise hormonal sistem bozucu, nörolojik gelişim etkileyici ve kanserojen olduğu bilinen pestisitlere rastlandı. Raporda yer verilen araştırmalar, çocukların pestisitlere yetişkinlere kıyasla çok daha hassas olduğunu ve gelişim süreçlerinde ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceklerini gösteriyor. Çocukların bağışıklık, sinir ve hormonal sistemlerinin gelişim aşamasında olması nedeniyle pestisitlerin etkileri yetişkinlere kıyasla daha zarar verici ve kalıcı olabiliyor. Bilimsel çalışmalar, kritik nörogelişimsel dönemde pestisitlere maruz kalmanın, nörogelişimsel bozukluklar da dahil olmak üzere birçok hastalığa yatkınlığı artırdığını gösteriyor.

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA